Balkan Turu Tavsiyeleri
calendar_today
Vizesiz balkan turu yapacaklara balkanlar haritası çıkarıp balkanlar şehirlerinde neler var neler yok hepsini detaylıca yazdım. Balkanlar neresi diye merak edenlere, vizesiz balkan ülkeleri turu yapmak isteyenlere balkan haritası üzerinde her şehri tek tek işaretledim. Acılar coğrafyası Balkanlar … İsim olarak her ne kadar ‘’sık ormanlarla kaplı sıradağlar’’ anlamına gelse de Balkan ülkelerinde özellikle Bosna-Hersek şehirlerinde özellikle Mostar ve Saraybosna’da gördüğüm manzaralar karşısında kanımın donduğunu belirtmeden Balkan ülkeleri gezi rehberine başlamak istemedim. Bir ülke düşünün başkentinde her mahallesinde ve her sokağında ve tabir-i caizse her binasında kurşun izleri aradan yıllar geçmesine rağmen ibreti alem için duruyor. Öte yandan balkanların gezilip görülecek yerleri doğa manzaraları ile kaplı cennet bir yarımada olarak adlandırılabilir. Bir şehrinde sabah uyanıp, tarih kokan sokaklarında adım atarken bir başka şehrinde sabah uyanıp denize girebilecek kadar çeşitliliği olan bu güzel coğrafya Balkanlar , hem deniz-kum-güneş tatili sevenler,hem tarihe meraklılara tatil vaat ederken, hem de vizesiz olması sebebiyle Türkiye’den bir çok ziyaretçiye kapılarını açıyor. İşte böyle bir coğrafya Balkanlar ülkeleri ve şehirleri… Yemeklerinin tadı ayrı güzel,gece hayatı ayrı güzel,tarihi ise bambaşka dünyalara kapılarını açan bu coğrafyanın güzelliği insanların samimiyeti ile bütünleşip insanı bir daha geri dönmemek üzere ikna ediyor. Nitekim öyle de oldu Balkanlarda gezilecek yerleri bitiremeden Türkiye’ye geri gelmemek için dönüş biletimi yırtıp balkan turumu uzatmıştım. Bal-kan; yani her noktasında bal, tarihinde ise kan yatan yer. Her etnik kökenden insanın yeri geldiğinde aynı mahallede kardeşçe yaşadığı,savaşlardan sonra hızla toparlanıp dimdik ayakta durmayı başarmış olsa da kendi ülkeleri arasında bile sevgili tadında küslükler de yaşanmıyor değil.
Öncelikle balkanlar turu yapacaklara vizesiz balkan ülkeleri hakkında genel bilgiler vereceğim. Daha sonra vize isteyen balkan ülkeleri hakkında bilgiler vereceğim. Ben balkan turu vizesiz olanını tercih ettim daha sonra ise Bulgaristan’a giderek balkan gezisi yapacak olanlara başka balkan ülkeleri turu çıkardım. Bulgaristan’a Sofya treni ile gittim. Balkanlar turu vizesiz olanını ise tek başıma yaptım. Yapmış olduğum büyük balkan turu hakkında yüzlerce soru gelince balkan turu yorumları yazımı uzun uzun anlattım. Balkan turu blog yazımın sonundaki yorumları okuyabilir ve kendinize güzel bir rota çıkartabilirsiniz. Vizesiz balkanlar hakkında sizler de sormak istediklerinizi yorum kısmında sorabilir ve kendi tecrübelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Balkanlar Neresi ?
Balkanlar diye kastettiğimiz alan Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan coğrafi bölgedir aslında. Bu alanın siyasi olarak bir karşılığı olmasa da dünya üzerinde özellikle de Avrupa’da kültürel ve ekonomik anlamda da adlandırılmasının yanı sıra bir anlamda Ege Denizi ile Adriyatik Denizi arasında yani Yunanistan’ın kuzeyinde yer alan bu bölge coğrafi açıdan da oldukça güzel ve görülmeye değer nitelikler taşıyor.
Balkanlar Tarihi
Balkan ülkeleri diye adlandırılan coğrafyanın siyasi veya idari açıdan ortak oldukları bir nokta yok. Ancak tarihi açıdan bakacak olursak Asya’dan Avrupa’ya geçmek isteyen topluluklar ister Karadeniz’in kuzeyinden ister Anadolu’dan olsun balkanlar yol üstünde kalmış. Ya da tam tersi. Avrupa’dan Asya’ya gidecek olanlar da yollarına devam ederken bu bölgeleri hakimiyetleri altına almak istemişler.
Avam tabiriyle ayak altında kalan bu topraklar tarihte de büyük sorunlar yaşamışlar ya da yaşamak zorunda bırakılmışlar. Size tarih dersi vermeye niyetim yok ama az çok neler yaşadıklarını ve kültürlerinin nasıl oluştuğunu hatırlatmak istiyorum. Perslerden başlayan işgal yıllarından sonra Büyük İskender, Atina’dan Hindistan’a kadar uzanırken Balkanlar’a dokunmamış olabilir mi? Mısır’ı dahi egemenliği altına alan Büyük Roma İmparatorluğu buralara uğramadan gidebilir mi? Kavimler göçünde talana uğramışken Bizans’ın kendi kurallarını bu topraklara uygulamadığı varsayılabilir mi? Osmanlı Viyana’ya uzanmadan çok daha önce İstanbul’u bile fethetmeden buralarda yerleşmeye başlamışken hemen onların arkasından Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nın en çok el değiştiren alanlarında huzur kalabilir mi?
Bu kadar çok yönetim değiştiren topraklarda ve bu yönetim değişimlerinin savaşlarla oluştuğunu da düşündüğümüzde uzun yıllar taş üstüne taş konulamadığını ve bu yıkımların bölge insanın kültürlerinde önemli bir etkisinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Balkanlar gezisi yapanlar en azından bunları düşünerek gezerse nasıl topraklara bastıklarını hissedebilirler.
Vizesiz Balkan Ülkeleri Hangileridir?
Çok detaya girmeden kısaca hatırlamaya çalıştığım tarihini yazarken bile insan karamsarlaşıyor. Bugün bu toprakları gezebilmek ve yaşanmışlıkları görebilmek için öncelikli olarak elde etmeniz gereken şey tabi ki vize. Ama kimi balkan ülkeleri yapılan ikili anlaşmalar nedeniyle Türk Vatandaşları’ndan vize istemiyor: Bosna-Hersek, Arnavutluk, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve Makedonya. Trenle balkan turu yapacaklar ise maalesef en azından bir Bulgaristan vizesine ihtiyacı olacaklar. Balkan neresi ve vizesiz balkan ülkeleri hangileri diye anlattığımıza göre sırada bu ülkeler hakkında kısa bilgiler vermeye geldi.
DNA'sında eğlence olan ülke Sırbistan
Eskiden biliyorsunuz Balkanlar’ın büyük bir kısmında Yugoslavya diye bir ülke vardı ve bu ülke iç savaşlar sonrasında dağıldı, bir çok ülkeye bölündü. Bu ülkeler arasında en büyük olanı ise Sırbistan. Sırbistan’ın en ünlü olduğu nokta ise gece hayatı yani eğlencesi. Vize sorunu yaşamayacağınız Sırbistan’ın en turistik şehri Belgrad, eğlencenin de başkenti iken festival dönemine denk gelirseniz Novi Sad da ayrı bir güzel oluyor. Vize istemeyen balkan ülkeleri arasında ise Sırbistan, Türkler tarafından fazlasıyla tercih ediliyor.
Sırbistan ile ilgili verilecek en güzel tavsiye tabi ki fiyatlar. Sırbistan, Avrupa Birliği’ne üye değil ve dolayısıyla da Euro kullanmıyor. Para birimi olarak Sırp Dinarı geçerli. Sırp dinarı ile Türk Lirası arasındaki ilişki ise bize göre çok iyi durumda. Ayrıca, ülke genel olarak ucuz olduğu için düşük bir bütçe ile burada krallar gibi yaşayabilirsiniz. En ucuz balkan turları arayışınız varsa Sırbistan bir başlangıç olabilir.
Yeme içme konusunda gelirsek burada fiyatlar ve porsiyonlar açısından doyacağınızı garanti edebilirim. Yemekler bizim Türk Mutfağı ile çok benzer. Cevabi adlı bir yemekleri var ki kebabı andırıyor ve gerçekten tadı da güzel. Sırplar et yemeklerini de seviyorlar. Dolayısıyla et konusunda da farklı alternatifleri deneyebilirsiniz. Tek sorun var ki o da yemekler biraz tuzlu. Fiyat açısından demiyorum. Yemekleri tuzlu yapıyorlar. Garsondan az tuzlu olmasını isterseniz ve o da bunu dikkate alırsa sorun kalmıyor.
Sırbistan Belgrad
Belgrad turistik alanları açısından küçük bir şehir. Eğer kültürel bir gezi planlıyorsanız istediğiniz her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz ama şehiriçi ulaşım ağı da ihtiyacınıza cevap verebilecek nitelikte. Gece hayatına akarım oradan da otele dönmek için taksi tutarım, diyorsanız Belgrad’da o da sorun değil. Taksi fiyatları da oldukça uygun.
Her ne kadar Sırbistan’ın denize kıyısı olmasa da Belgrad, Tuna ve Sava Nehirleri’nin birleştiği bir noktada bulunuyor. Bu nedenle de yemek konusunda tatlı suda yetişmiş olsalar da olsa balık çeşitlerini değerlendirebilirsiniz.
Belgrad sadece Türkiye’den değil aynı zamanda diğer ülkelerden de oldukça fazla sayıda turist ağırlıyor. Gezmek istediğinizde de öyle veya böyle uğrayacağınız Knez Mihailova Caddesi şehrin en kalabalık noktası haline geliyor. Trafiğe kapalı cadde sadece turistlere de hitap etmediği için yerel halk da boş zamanlarını değerlendirmek için bu caddeyi kullanıyorlar. Dolayısıyla oldukça kalabalık ve hareketli bir cadde olduğunu belirtmeliyim. Belgrad gezilecek yerler yazımda başıma gelen her macerayı ve gezilecek yerler hakkında tüm detayları okuyabilirsiniz.
Kalemegdan ise turistik alanlar içerisindeki en popüler noktası. Belgrad Kalesi olarak da bilinen alana giriş ücretsiz. Belgrad’da mutlaka uğrayın diyeceğim diğer yerler ise Cumhuriyet Meydanı ile hemen yanında bulunan Terazije Meydanı ve Nicola Tesla Müzesi. Bunlara ek olarak Ada Ciganlija ise mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken yerler arasındadır.
Belgrad Gece Hayatı
Diğer ülkeler için yorum yaparsam yanlış olacaktır ama bizim millet için rahatlıkla söyleyebilirim ki Belgrad’ın en meşhur noktası gece hayatıdır. Eğlenmek isteyenler ya da eğlence dünyası ile arası iyi olup burayı da merak edenlerin sayısı oldukça fazla. Size açıkça söyleyebilirim ki kadınlar bu konuda yanılıyorlar. Erkekler buraya gerçekten eğlence kültürünü görmek için gelebiliyorlar ama kadınlar ya da çiftler için de gayet uygun bir şehirden bahsediyoruz.
Bohem Köşesi de denilen Skardalija Caddesi sadece bayanların ya da çiftlerin gelip vakit geçirmesi için çok uygun. Biraz bizim Nevizade’ye benzetebileceğim caddede “kafana” denilen yerel müzikler eşliğinde güzel yemekler yiyebilir ve hoş vakit geçirebilirsiniz. Sizi Belgrad gece hayatı yazıma alayım,orada her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazdım.
Bohem Köşesi benim için sıkıcı olur ya da çok sakin kalır diyenler için de farklı gece kulüpleri mevcut. Kale Meydanı Parkı sıcak yaz gecelerinde eğlencenin merkezi konumunda sayılıyor. Kış aylarında ise tabi ki kapalı mekanlar tercih ediliyor ve şehrin farklı noktalarına konumlanmışlar. Sava Nehri üzerindeki mekanlar ise en ön sıralarda yer alıyor. En azından buradakiler benim çok hoşuma gitti ve şehrin eğlence dünyasının bu kadar ünlü olmasının sebebi bu kulüplermiş diye düşündüm.
Sırbistan Novi Sad
Novi Sad, Sırbistan’ın üçüncü büyük kenti ama gezginler için Belgrad’ın ardından ikinci sırada geliyor. Açıkça konuşmak gerekirse şehirde illa şuraları gezin buraları görün diyecek özel bir yapı ya da alan yok. Belgrad’a kadar gelmişken bu şehri görmeden giderseniz yanlış yaparsınız bunu net olarak söyleyebilirim. Sırbistan’ın 2. Turistik şehri olan Novi Sad gece hayatı nasıldır? Novi Sad gezilecek yerler ve Novi Sad gezilecek noktalar nerelerdir? Novi Sad’a ulaşım nasıl sağlanır? Belgrad’dan Novi Sad’a nasıl gidilir? Tüm soruların cevabını Novi Sad gezilecek yerler yazımdan okuyabilirsiniz. Sırbistan Novi Sad gezilecek yerleri yarım günde de gezebildiğiniz gibi Exit Festal’e katılıp 1 hafta da kalabilirsiniz. Sırbistan Belgrad gece hayatı kadar Sırbistan Novi Sad gece hayatı da renklidir.
Sırplar tabi ki sadece Belgrad’da eğlenmiyorlar. Novi Sad’ın eğlence mekanları da Tuna Nehri’nin kenarında yer alıyor ve Belgrad’ı aratmayacak bir performansa sahipler. Eğer fırsatınız varsa da buraya mutlaka ve mutlaka Exit Festivali zamanında gelmelisiniz. Şehir gün içerisinde oldukça sakin ve tenha. Akşama doğru gençler sokaklara çıkıyorlar ve şehir canlanmaya başlıyor. Exit festivali sırasında ise şehir çok daha canlı, çok daha hareketli ve çok daha eğlenceli.
Eğlence amaçlı gelseniz de gezmek için gelseniz de şehrin sessiz sokaklarında dolaşmalı hatta biraz da kaybolmalısınız. Gece bambaşka bir hale bürünen şehrin güneş ışığı altındaki sessizliği de hoşunuza gidecektir.
Osmanlı İzlerini Kalbimde Hissetmek İstiyorum Diyenlere Makedonya
En başta söylediğim gibi Balkanlar biraz ayak altında kaldığı için birçok devlet buralarda hüküm sürmüş. Osmanlı’nın Makedonya’da 550 yıla yakın süre hüküm sürmesi nedeniyle Makedonlar ve Türkler arasında bir sempati oluşmuş. Hatta şöyle söyleyebilirim Makedonya’da konuşma dilinde yaklaşık olarak 4000 kelime kullanılıyormuş ve bunun büyük çoğunluğu da Türkçe. Makedonya’ya geldiğinizde çok da yabancılık çekmeyeceğinizi söylemeliyim.
Yugoslavya’nın dağılmasından sonra ekonomik anlamda büyük sorunlar yaşayan Makedonya’nın ekonomisinin temelinde tarım bulunuyor ve son zamanlarda sanayi atılımları yapılıyor. Ancak sanayileşme çok yeni ve ülkenin ekonomik durumu da çok iyi sayılmaz. Bu nedenle de oldukça ucuz bir ülke. Bütçe konusunda sorun yaşamayacağınızı bilmelisiniz.
Yabancılık çekmezsiniz dedim ya… Kuzu etli güveç, kebap, dolma ve sarma, çorba, turşu desem ne dersiniz? Birisini sevmeseniz diğerini seviyorsunuzdur. Dolayısıyla Makedonya’da aç kalma ihtimaliniz de yok. Dikkat edin de kilo almayın derim. Tarımsal faaliyetler oldukça yaygın olduğu için sebze ve meyve konusunda oldukça geniş bir yelpazesi bulunan Makedonya’nın kendi topraklarına ait lezzetlerine bayılacaksınız. Buyrun efendim Makedonya gezilecek yerler yazım.
Makedonya Türklerden vize istemiyor. Dolayısıyla giriş ve çıkış konusunda sorun yaşamazsınız. Ülkede bir de Türkçe ön plandaysa ve fiyatlar ucuzsa daha ne olsun diyebilirim. Vaktiniz varsa en azından buraya 4 gün ayırmalısınız. Hele bir de yaz aylarında geliyorsanız bunu 5 güne çıkarabilirsiniz çünkü Ohri Gölü’nde de tatil yapmalısınız. Balkan turları vizesiz olarak tercih edebileceğiniz bir diğer ülke olan Makedonya’da görülmesi gereken en önemli ve en güzel yere geldi sıra.
Balkanların İncisi Makedonya Ohrid
Turizm açısından bakacak olursak Makedonya’nın en gelişmiş kenti diyebilirim. Hatta benim dememden öte Makedonya da bunu böyle görüyor. Doğası bir harika, insanları çok cana yakın ve şehir oldukça sakin. Balkan ülkeleri turu yapacaksanız muhakak burayı da listeye dahil edin.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan şehir oldukça küçük. Gezilecek yerlerin tamamını yürüyerek gezebilirsiniz. Şehir size biraz Safranbolu’yu biraz da eski Rum köylerini hatırlatacak. Gezdikçe gezesiniz geliyor ve işin iyi tarafı hemen her yerde kafeler var ve canınız sıkıldığı anda oturup bir şeyler içtikten sonra yolunuza devam edebiliyorsunuz.
Şehir hafif bir köy ya da kasaba havasında olsa da gezip görebileceğiniz yerler sizi şaşırtabilir. Ohri Antik Tiyatrosu, Sveti Jovan Kaneo Kilisesi, Ohrid Kalesi mutlaka uğramanız gereken yerler sıralamasında 2., 3. ve 4. sırayı paylaşıyorlar çünkü ilk sırada Ohri Gölü yer alıyor.
Ohri Gölü
Yaz veya kış fark etmez. Bu gölü mutlaka görmelisiniz. Yaz aylarında geliyorsanız bir de burada dinlenebilmek, yüzebilmek ve güneşlenebilmek için zaman ayırın derim. Gölün çevresindeki plajlar, yazın, insanlarla dolup taşıyor.
Ohri Gölü Arnavutluk ile Makedonya arasında yer alıyor ve sınır da bu gölden geçiyor. Ohri gölü dendiğine göre gölün burada görülmesi gerekir diye düşünüyorum. İsteyenler buraya gelmişken gölden tutulan balıkların tadına bakabileceği gibi aynı zamanda incisiyle de ünlü olan gölün çevresindeki dükkanlardan inci takılar satın alabilir.
Makedonya Başkenti Üsküp
Üsküp’e gittiğiniz zaman göreceksiniz: Aslında birçok turistik şehre göre oldukça küçük ve ne yazık ki çok da turistik bir şehir değil.
Makedonya’lılar son zamanlarda şehri turistik hale getirebilmek için bir takım çalışmalara girişmişler ama bu sonradan yapılan çalışma çok da doğal olmamış gibi duruyor. Bu söylediklerimi şehri yermek için söylemiyorum. Ben Üsküp gezisinden çok memnun kaldım. Sizin de memnun kalabilmeniz için beklentilerinizi küçük tutun demek istiyorum.
Osmanlı’nın 600 yıl kadar hüküm sürdüğü topraklarda hem tanıdık mimari eserlere hem de tanıdık lezzetlere şahit olacaksınız. Üsküp’ün en güzel tarafı ise doğal güzellikleri.
Üsküp için söyleyebileceğimiz en önemli konu Makedonya’da kendi para birimi olan Makedon Denarı geçerli. Bir de Makedonyalılar doları pek sevmiyorlar. Bu nedenle şehre giderken yanınızda Euro bulunsun. Döviz bürolarında ihtiyacınız kadar bozdurarak kullanabilirsiniz. Üsküp’te gezilecek yerler yazıma bir göz atın.
Üsküp gezinizi çok ucuza mal edebilirsiniz. Yeme içme ve konaklama konusunda fiyatlar açısından az bir bütçe ile keyif sürebileceğinizi çok rahat söyleyebiliriz. Konaklama seçenekleri oldukça fazla ama size bir tavsiye; gelmeden önce rezervasyon yaptırırsanız daha iyi olur. Özellikle yaz aylarında yer bulmak zor olabiliyor.
Şehirde ufak bir tur attığınızda her halükarda uğrayacağınız Makedonya Meydanı ve hemen yanındaki Taş Köprü’ye gidin demiyoruz bile. Üsküp Çarşısı, Murat Paşa Camisi, Çifte Hamam ve Milenyum Haçı da gideceğiniz yerler arasında olmalı. Evet, şehirde Osmanlı’ya dair çok şey bulacaksınız ama buraya gelmişken Hristiyanların bıraktıklarına bakmayı da unutmayın.
Üsküp gezinizi bir gece konaklamalı şekilde ayarlamanız daha iyi olur diye düşünüyoruz. Evet, şehir küçük ve yarım günde gezebilirsiniz. Ama sadece merkez için geçerli bu. Bir de mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken Matka Kanyonu var.
Matka Kanyonu
Kanyon içerisindeki göl ve çevresinde vakit geçirmelisiniz. Burada yemek yemek için bir fırsat oluşturmalısınız. Avrupa’nın en güzel doğa harikalarından birisini görmeden kesinlikle şehirden gitmeyin.
NTV tarafından dünyanın en doğa harikası 100 yeri listesinde yer alan 5000 hektarlık alana ulaşabilmek için Üsküp’ten kalkan toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. 60 numaralı otobüs yaklaşık olarak 1,5 saat arayla hareket ediyor. 45 dakika sonra da otobüsten indikten sonra 15 dk.lık bir yürüyüş yolu sizi bekliyor.
Ulaşım süresini de düşününce buraya 1 gün ayırın diyorum. Buraya geldikten sonra isterseniz bir şeyler yiyip gidebilirsiniz ama ben size tekne turlarını tavsiye ediyorum. Kanyonun tadı en iyi böyle çıkıyor. Yürüyüş yapmaya kalkarsanız çok çok uzun süre alabilir.
Tetovo
Şar Dağları’nın eteklerinde ve Pena Nehri’nın kıyısında kurulmuş olan Tetovo’nun Türkçe adı Kalkandelen. Tetovo ile Üsküp Arasını otobüsle 2 saatte tamamlayabiliyorsunuz.
Büyük çoğunluğunu Müslüman Türkler’in oluşturduğu şehirde evlerin çevresinde bizim eskiden çok iyi bildiğimiz mahalle kültürü halen yaşıyor. Kafkas adetlerinde olduğu gibi bu şehirde de akrabalar arasında evlilik kesinlikle yasak. Yasak derken geleneksel olarak kimse yanaşmıyor demek istiyorum.
Kalkandelen Pena Nehri kıyısında kurulu olduğu için şehrin en önemli yapıları köprüleriymiş ama bugüne sadece bir tanesi kalmış. Bu köprünün dışında Alaca Cami, Türk Hamamı, Harabati Baba Tekkesi, Baltepe Kalesi ve 20 km. uzaklıktaki kaplıca görmeniz gereken yerler.
Mavrovo
Üsküp’e 1,5 saat mesafede yer alan Mavrovo aslında bir kayak merkezi. Ufak bir kasabası da olsa asıl önemli olan noktası Mavrovo Ulusal Parkı. Şara Dağ ve Pind Dağları’nı da içine alan ulusal park içerisinde 52 tane zirve bulunuyor. Denizden 1220 m. yüksekte oluşturan yapay göl de manzara açısından harika bir görüntü sağlıyor.
Debre
Mavrova’ya kadar gelmişken Debre’ye geçmelisiniz. Küçük bir yer ama hem doğası hem de termal suları ile farklı bir havası ve farklı bir dokusu var. Beldeye gelenler çoğunlukla şifalı sulardan faydalanmak istiyorlar. Siz de bu kaplıcaları deneyebilirsiniz ama denemeseniz dahi görmeden geçmeyin.
Struga
Struga aslında Makedonya’nın turistik şehirlerinden birisi ve Ohri Gölü çevresinde kurulmuş. Bu nedenle de biraz Ohri’nin gölgesinde kalıyor. Kara Din Nehri tarafından da ikiye bölünen şehir sessiz ve sakin bir yapıya sahip. Çok çok eskiden önemli bir uğrak noktası iken tarih içerisinde çeşitli sebeplerle önemini kaybetmiş. Ohri’den rahatlıkla ulaşabileceğiniz Struga’ya 1-2 saat uğramanız iyi olur.
Bitola
Manastır diye de bilinen Bitola şehri Makedonya’nın en büyük şehri olmasına rağmen çok da turistik bir şehir değil. Makedonya’nın güneyinde yer aldığı için de Yunanistan’a oldukça yakın konumda bulunan şehir Balkanların Orta Avrupa’ya geçiş noktası sayılabilir.
Turistik değil dedik ama bu popülarite Avrupalılar nedeniyle düşmüş gibi gözüküyor. Eğer sizin tarih merakınız varsa ve Osmanlı eserlerini ya da ülkenin geçmişine dair izleri görmek istiyorsanız gelebilirsiniz. Manastır Askeri İdadi’den Yeni Cami’ye, Aziz Demetrios Kilisesi’nden Tito Heykeli’ne kadar birçok eser görebilirsiniz.
Stobi
Makedonya’nın en değerli arkeolojik alanı olan Stobi aslında bir tarihi alandan çok bir ören yeri. Eğer tarih konusunda çok da meraklı değilseniz Üsküp’ten 80 km uzaklıktaki Stobi’ye gelmenize gerek yok. Tarih merakınız varsa ya da vaktiniz sınırlı değilse ya da buradan başka bir noktaya geçecekseniz o zaman gelin uğrayın. Amfi tiyatro şeklindeki gezi alanında isterseniz rehberle de dolaşarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
DON'T FORGET! (UNUTMA,UNUTTURMA!) Bosna-Hersek
Bosna-Hersek’in diğer Balkan ülkelerine göre bizde farklı bir hüznü farklı bir yarası vardır. Yugoslavya parçalandıktan sonra Sırp lider Miloseviç Bosna-Hersek topraklarında büyük bir soykırıma girişmiş ve Birleşmiş Milletler bunu görmezden gelmiştir. Her ne kadar o dönemin Sırp yöneticileri bugün büyük cezalar almış olsa da soykırıma uğrayan Bosnalılar’ın ruh hallerine ve acılarına hiçbir faydası olmamış.
Ülkede gezerken ister istemez o günler aklınıza gelecektir ve halktan üzgün birisini gördüğünüz zaman o acı günlere bağlayacaksınız.
Bugün o sorunların büyük kısmı artık kendisini unutturmuş gibi gözükse de içten içe varlığını da korumaktadır. Çünkü halkın %44’ü Müslüman Boşnak, %38’i Ortodoks Sırp ve %14’ü Katolik Hırvat olan bir toplulukta yakınlarını kaybedenlerin ve o günleri yaşayanların unutabileceklerine pek inanmıyorum.
Ülkede nüfus açısından bir farklılık olduğu gibi bölgesel olarak da ayrılık söz konusudur. Kuzey kısımlarına Bosna, güney bölgelerine ise Hersek deniliyor. Ülke ekonomisinin de bu kadar farklılık varken iyi olması beklenemez. Bu nedenle ülkedeki hemen her şey oldukça ucuz. Bütçe açısından sorun yaşayacağınızı zannetmiyorum. Balkanlar ülkeleri olarak Bosn-Hersek’te bir hayli zaman geçirmiştim.
Yemekler konusunda ise söyleyecek pek bir şey var mı? Boşnak Böreği’ni hiç yememiş olsanız dahi burada illa ki yersiniz. Memleketinde orijinal yerinde yedikten sonra Türkiye’de yedikleriniz hakkındaki yorumunuzu merak ediyorum. Ayrıca, Cevabi, Pita, Klepe ve Bey Çorbasının tadı da oldukça güzel ve bizim lezzetlerimize benziyor.
Mostar Köprüsü ile Meşhur Mostar
Mostar, Hersek Bölgesi’nin en büyük şehri olmasından öte hepimizin çok iyi bildiği köprüsü ile meşhurdur. Ne yazık ki iç savaş yıllarında bu güzelim köprü de Hırvatlar tarafından yıkılmış. Savaş sonrasında da birkaç ülkenin yardımıyla orjinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş. Daha fazla bilgiyi Mostar gezilecek yerler yazımda okuyabilirsiniz.
Biraz önce de söylediğim gibi karışıklık ve hınçla geçen yıllar sonrasında ülke etnik bölgelere ayrılmış ve bundan Mostar da etkilenmiş. Hırvatlar Mostar’ın batısında yaşamaya başlarken Müslümanlar ise doğusuna yerleşmişler. Sırplar da şehri terk etmişler.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan Mostar şehri benim Balkanlarda en sevdiğim şehir olmuştur. Gitmeden önce internette okuduğum yazılarda yarım gün bile yeterli olur diyorlardı ve ben onlara uyarak 1 gün kaldım. Size tavsiyem buraya en az 2 gün ayırın.
Şehre geldiğinizde yapacağınız ilk şey herhalde Mostar Köprüsü’ne gitmek olacaktır. Köprü eski köprü olmasa da yine de şehrin simgesi. Ayrıca, köprünün üstünden Neretva Nehri’ne atlayanları izleyebilirsiniz. Atlamak parayla… İsterseniz tabi ki siz de deneyebilirsiniz. Atlamasanız bile, hava da müsaitse nehirde biraz yüzebilirsiniz.
Köprünün ardından şehir merkezinde yer alan Old Bridge Museum, Osmanlılar’dan kalan en güzel örnek olarak gösterilen Muslibegovica Evi, Koski Mehmet Paşa Camisi, Karadjoz Bey Camisi ve Hersek Tarih Müzesi’ni gezebilirsiniz.
Mostar’a gelmişken çevresinde yer alan Kravitse Şelalesine, Blagaj Tekkesine, Poçitel Köyü’ne, Kojic’e, Jablanica’ya, Hutova Blato Nature Park’a, Sutjeska National Park’a ve Boracko Lake’e gitmeyi düşünmelisiniz. Benden söylemesi.
Saraybosna
Saraybosna, Bosna-Hersek’in acılı yıllarından en çok etkilenmiş şehir diyebilirim. Burada kaldıkça bu hasar daha çok dikkatinizi çekiyor ve sizi de etkiliyor. Belki 1-2 gün kalarak pek bir şeyi anlayamayabilirsiniz ama süre uzadıkça etkileneceğiniz kesin. En azından ben fazlasıyla etkilendim.
Savaş yıllarında ağır hasar alan şehrin binaları geçen zaman içerisinde onarılmış ve dediğim gibi kısa sürede çok da dikkat çekmiyor. Şehirde dolaşırken aynı kadrajda camiyi de kiliseyi de sinagogu da görebiliyorsunuz. Mostar’da olduğu gibi etnik kimlikler farklı bölgelere ayrılmışlar ve birbirlerinden ayrı yaşamaya çalışıyorlar.
Buralarda gezerken sıklıkla Türkçe konuşan insanlar ile karşılaşacaksınız. Türkçe konuşanlar ve Türkçe tabelalar sizi rahatlatacaktır. Bu bolluğun sebebi de vizesiz turlar. Beni kızdıran nokta ise bu kadar ilgili olduğumuz bir ülkenin çok köklü bir şehrinin turlar aracılığı ile hızlıca gezdirilip aradan çıkartılmaya çalışılması.
Gelelim gezilecek yerlere… Ben genelde gezi rehberlerine bakmadan kendi kafama göre gezdiğim ve Bosna-Hersek’te 22 gün kaldığım için çok geniş bir liste hazırladım. Siz kendi vaktinize ve ilginize göre bu listeden beğendiklerinizi seçebilirsiniz. Saraybosna içerisinden başlıyorum.
Osmanlı’nın buralarda yaşadığını net şekilde görebileceğiniz Başçarşı içerisinde Başçarşı Sebili, Saat Kulesi, Moriça Han, Gazi Hüsrev Bey Cami ve ayrıca Medresesi ile Latin Köprüsü, Ulusal Kütüphane ve Brusa Bezistan’ı gezebilirsiniz.
Şehrin dışına doğru çıkmaya başladığınızda ilk gitmeniz gereken yer de Umut Tüneli oluyor. Savaş yıllarının anısına halen ziyaretçilere açılan tüneli mutlaka görmelisiniz.
İgman Dağı, Jahorina Dağları, Skakavac Şelalesi, Trebevic ve Saraybosna Hayvanat Bahçesi’ne de gidebilirsiniz ama dediğim gibi burada zaman sorunu devreye giriyor. Sizler de Saraybosna gezilecek yerler hakkında tüm detayları okuyabilir ve güzel bir Saraybosna gezisi yapabilirsiniz.
Travnik
Travnik benim tesadüf eseri keşfettiğim bir şehir. Açık konuşmak gerekirse çok vakit ayırmaya gerek yok. Saraybosna’da uzun zaman kalacaksanız Jajce’yi de kapsayan günübirlik bir gezi yapabilirsiniz. Elçi İbrahim Paşa Medresesi, Ivo Andric’in Evi ve Travnik Kalesi’ni görebilirsiniz. Travnik gezilecek yerler yazısında nasıl bir rota izlemeniz gerektiğini anlattım.
Jajce
Jajce de çok popüler bir destinasyon değil ama bence olması için hiçbir engel yok. Herşeyden önce Jajce Şelalesi var ki bir doğa harikası. Şehir merkezine ulaştığınızda bu şelaleye de yürüyerek gidebiliyorsunuz. Ayrıca şehir merkezinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş 19 ayrı eser var. Jajce Kalesi, Esma Sultan Cami, The Mill Comlex, Mithraeum Tapınağı, Avnoj Müzesi, St. Mary Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Etnografya Müzesi, Ayı Kulesi, Aziz Luka Çan Kulesi ve 5 km uzaklıktaki Pliva Şelalesi şehrin gezilmesi için bence fazlasıyla yeterli. Jajce gezilecek yerler yazımda bu konuya fazlasıyla değindim.
Banja Luka
Dediğim gibi vaktim bol olduğu için kendi kafama göre bir gezi planı hazırladım ve turlarla birlikte turistlerin de çok uğramadığı hatta bilmedikleri Banja Luka’ya da geldim. Vrbas Nehri üzerine kurulu kent modern caddelere sahip. Bosna-Hersek’te yaşayan Sırp taraftarların şehri diyebilirim. Yine açık konuşayım şehir turistik değil ve gezip görebileceğiniz çok da fazla bir yer yok. 300.000 nüfuslu şehir kendi halinde, sakin ve güzel. Benim hoşuma gitti diye sizi kandırmak istemiyorum. Vaktiniz yoksa ya da yeni yerler gezmeyi, yeni insanlar tanımayı çok da umursamıyorsanız gelmenize gerek yok.
Şehir elbette boş değil gezmek istediğinizde görebileceğiniz noktalar var ama çok da ahım şahım değiller. Burası için önemli bir nokta ise şehirde savaşla ilgili gözünüze çarpan pek de bir iz yok. Banja Luka gezilecek yerler yazıma bir göz atın derim.
Tuzla
Bosna-Hersek’e geldiğinizde 3 büyük şehrini görmem lazım diyorsanız Tuzla’ya da gelmeniz gerekiyor çünkü ülkenin 3. Büyük kenti. Şehir merkezinin altı tuz yatakları ile dolu olduğu için adı da Tuzla olmuş. İşin acı tarafı ise Avrupa’nın en önemli seviyedeki tuz yataklarına sahip olan şehirde tuz üretimi çeşitli sebeplerle yapılamıyor.
Bizdekinden farklı olarak gerçekten bir göl olan Tuz Gölü ya da Panonsko Jezero şehrin en popüler turistik mekanı. Srebrenik Fortress, Solni Trg ve Turalı Bey Camii şehrin görülecek noktaları.
Bihac
50000 nüfuslu Bihac için bir şey söylemek yanlış olacaktır. Benim asıl hedefim Bihac sınırları içerisinde yer alan Una National Park’a gitmekti ve öyle yaptım.
Una National Park
Una National Park’a Bihac üzerinden ulaşabiliyorsunuz. Ülkenin en turistik bölgelerinden birisi diyebilirim. Doğal güzelliğinin yanı sıra rafting ve av aktivitelerine katılabilirsiniz. Şelaleden atlayanlar da oluyor ama profesyonel değilseniz tavsiye etmiyorum. Oksijen dolu bu ortamda acıkacağınızı bildikleri için adım başı restoran var ve yemekleri de güzel. Ben köfte yemiştim ve hoşuma gitmişti. Ayrıca, isterseniz sanat galerilerini de gezebilirsiniz.
Buraya gitmenizi özellikle tavsiye ediyorum. Beğeneceğinizden eminim. Sizi uyarmam gereken nokta ise park aynı zamanda Hırvatistan sınırından da içeri giriyor. Dolayısıyla kendi kafanıza göre dolaşırken Hırvatlarla karşılaşabilir ve geri gönderilebilirsiniz. Pasaportunuzun zaten yanınızda olacağını düşünüyorum ama biliyorsunuz ki Hırvatistan vize de istiyor. Una National Park yazısında başımıza gelenleri uzun uzun anlattım.
Sutjeska National Park
Bu doğa harikası park Bosna Hersek’in en yüksek tepesi olan Maglic’te yer alır. Gidişi gerçekten çok meşakkatli oldu. Özel araç şart. Toplu ulaşımı geçtim özel araçla bile bulmakta zorlanıyorsunuz. Ama gidince de bir o kadar mutlu oluyorsunuz. Hiking yapmak isteyenler mutlaka gitmeli diye düşünüyorum ama öyle hadi gidelim deyince gidilecek bir yer olmadığını da bilmelisiniz. Sutjeska National Park yazısına buyrun efendim.
Adriyatik Denizi'nin Patronu Karadağ
Adriyatik Denizi’nde kıyısı bulunan Karadağ Türklerden vize istemiyor. Bu vize meselesi bizim için Karadağ’ın turistik hale gelmesinde tek sebep değil aslında. Orta Avrupa ve Balkanlar’da yaşayanlar da Karadağ’ı bir turizm merkezi olarak görüyorlar. Adriyatik Denizi’ne kıyısı olması nedeniyle birçok ülke yaz tatilini bu ülkede geçiriyor. Balkanlarda denize girilecek yerler arıyorsanız Budva plajları sizleri bekliyor olacak.
Montenegro da diyebileceğimiz Karadağ harika bir coğrafyaya sahip. Yüksek dağlar ve yeşilin yanı sıra Adriyatik’in harika maviliği. Ülkenin turizm açısından en önemli 2 şehri Kotor ve Budva iken Başkenti de Podgorico.
Kötü haberi hemen vereyim. Karadağ Avrupa Birliği’ne üye olmasa da Euro kullanıyor. Ülke Euro kullanan ülkelere göre oldukça ucuz ama Euro ile Türk Lirası arasındaki denge bizim için ülkenin pahalılık durumuna direkt etki ediyor. En ucuz balkan turu arayışınız varsa bu ülkede çok zaman kaybetmeyin derim.
Karadağ mutfağı ise biraz melez diyebiliriz. Hem İtalyan mutfağından hem de Bizans ve Türk Mutfağı’ndan etkilenmiş. Balık, koyun eti ve peynir en çok tüketilen gıdaların başında sayılabilir. Buralarda börek ve baklava da bulabilirsiniz. En popüler yemeklerine ise rastan ve kaçamak adını vermişler.
Kotor
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kotor, Karadağ’ın en turistik şehri. Turistik bir şehir olmasındaki en büyük etken de sahilde yer alması. Bu konum avantajı doğal güzelliğinin yanı sıra tarihsel bir derinlik de kazandırmış. Venedik ile çok yakın olduğu için Venediklilerin devlet olduğu yıllarda buraya da hükmettiklerini hemen anlayabiliyorsunuz.
Kotor hem Euro kullanıyor hem de oldukça turistik bir şehir ve fiyatlar gerçekten özellikle diğer Balkan Ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça pahalı hale geliyor.
Ben Kotor’a giderken böyle güzel bir şehrin hareketli bir gece hayatı olacağını düşünmüştüm ama şehirde dolaşırken gece hayatını gördüm fakat hareketini göremedim. Eğlence konusunda biraz hayal kırıklığına uğramıştım ama sonradan öğrendim ki çeşitli kulüpler varmış.
Kotor’da yapacağınız en güzel şey; yürüyerek şehri gezmek. Old Town da denilebilecek Stari Grad sokaklarına atın kendinizi ve kaybolun. Güzel evleri ve daracık sokakları hoşunuza gidecektir. Eğer yaz aylarında buraya geldiyseniz güzel bir tatil yapma fırsatını da kaçırmayın tabi. Bir Hırvatistan olmasa da tekne turlarına katılarak Adriyatik kıyılarını da gezebilirsiniz.
Kotor için bir sayfiye yeri demek doğru olacaktır. Gezilip görülecek yerler açısından çok da fazla alternatifi yok. Biraz da demeyelim oldukça pahalı. Buraya bence gelin, ben gittiğim ve gördüğüm için memnunum ama bir günden fazla kalmanıza gerek yok. Kotor gezilecek yerler yazısında tüm detayları görebilirsiniz.
Budva
Budva da turizm açısından harika bir yer. Turizm derken deniz, güneş ve kum diyenleri kastediyorum. Burada otellerden çok kiralık ev sistemi işliyor ve hosteller genellikle şehir dışında yer alıyor. Kiralık ev tutmak istediğinizde de size en az 4 gün kalmalısınız diyorlar. Dolayısıyla şehre gelmeden önce burada konaklamayı düşünüyorsanız kalacak yer ayarlamanızı tavsiye ediyorum.
Kotor gibi pahalı bir şehir ama plajları ücretsiz. Gelip rahatlıkla denize girebilir ve güneşlenebilirsiniz.
Gezmek istediğinizde ise şehirde Old Town yani eski şehir bölgesi var buradan başlayabilir ve ayrıca, Petrovac, Etnografya Müzesi, Budva Marina veBudva Şehir Müzesi’ne uğrayabilirsiniz. Bir de Sveti Stefan adında bir ada var. Adaya gitmek için de oteller ile iletişime geçmeniz gerekiyor. Budva gezilecek yerler yazısından her şeyi okuyabilirsiniz.
Podgorica
Hiç lafı uzatmadan konuya gireyim. Vaktiniz kısıtlıysa Podgorica’ya uğramanıza hiç gerek yok. Ülkenin başkenti ama gerçekten turizm açısından çok zayıf. Gece hayatı zaten yok. Ben bir hostel deneyimi yaşamak üzereydim ki ucundan döndüm ve otogarda 3 Türk ile karşılaştım ve onlar da benimle aynı konudan muzdariptiler. Benim gittim otel çok kötü kokuyordu ve “köpek bağlasan durmaz” kıvamındaydı. Bana öyle geldi diye düşündüm ama aynı konudan şikayetçi başkaları ile de karşılaşınca bu sorunu doğal olarak şehrin tamamına mal ettim. Siz iyisini bulabilirseniz tabi ki kalabilirsiniz.
Gezilecek yerler ise St. George Kilisesi, Stara Varos Kasabası, Saat Kulesi, Hercegovacka Caddesi şeklinde sıralanabilir.
Bence Podgorica’da otobüse binip inmek dışında pek de vakit kaybetmeye gerek yok ama siz yine de Podgorica gezilecek yerler yazısına bir göz atın.
Herceg Novi
Herceg Novi de Karadağ’ın Kotor Körfezi’nde yer alan sahil kentlerinden birisi. Aslında küçük bir şehir ama yazlıkçı turistler geldiklerinde oldukça kalabalık hale geliyor. Küçük, tatlı ve şirin bir şehir. Yaz tatili dışında gezmek istiyorsanız da gezilecek alanların hepsi Old Town’da yer alıyor. Eski şehir bölgesinin çevresi tamamen surlarla çevrili. İçerisinde, harika manzarasıyla Kanli Kula ve Başmelek Aziz Mikail Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Tivat
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Tivat, Boko Koyu’nda bulunuyor. Tivat’ın simgesi ise Ljetnjikovac Buca. Bir bağ evi diyebileceğimiz bu yapı şehir içerisinde gelen herkesin dikkatini çekebilecek bir konuma sahip. Şehrin biraz dışına da çıkarım diyorsanız Gornja Lastva isimli şirin köye de uğrayabilirsiniz.
Bar
Bar da Kotor Koyu’nda yer alıyor ve tatilciler için güzel bir seçenek oluşturuyor. Ancak burası bir şehir değil bir kasaba. Denize girmek dışında Stari Bar adındaki eski şehir bölgesini gezebilirsiniz. Avrupa’nın en yaşlı zeytin ağacı olduğu iddia edilen ve 2500 yıldır yaşadığı düşünülen Mirovica ile King Nikola’s Palace isimli sarayı da ziyaret edebilirsiniz.
Mayası Acıyla Yoğrulmuş Olan Kosova
Başkent Prizren olan Kosova 1998 yılında Sırbistan ile savaşıp mücadele etmiş,2008 yılında da bağımsızlığını ilan etmiş. Günümüzde ise 112 ülke tarafından tanınmamasına rağmen gururla ayakta durmayı başarmış. Balkan ülkeleri arasındaki küslükten en çok nasibini alan ülke ise Kosova olmuş. Nihayetinde pasaportunda Kosova mührü olanları Sırbistan pasaport kontrolünde zorluk bekliyor. 2 milyona yakın nüfusunun çoğunluğunu ise Müslümanlar oluşturmaktadır.
Kosova her ne kadar sağlam, köklü ve acılarla dolu bir tarihe sahip olsa da genç bir ülkedir. Daha 10 yaşında. Ama eski günleri geride bırakarak kalkınmaya ve gelişmeye çalışıyor. Kosova açısından size verebileceğim en kötü haber herhalde Euro kullanıyor olmasıdır. Her ne kadar Avrupa Birliği’ne üye olmasa da Euro kullanması nedeniyle fiyatlar açısından çok iyi sonuçlar taşımadığını belirtmeliyim. Euro kullanmasına rağmen Kosova oldukça ucuz bir şehir. Yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle halk fakirliğe yakın durumda ve fiyatlar da dolayısıyla olabilecek en düşük seviyede. En iyi haber ise halkın büyük bir kısmı Türkçe biliyor ve rahatlıkla istediğiniz her yeri bulabiliyorsunuz.
Kosova hem konumu hem de tarihi itibariyle oldukça zengin bir mutfağa sahip. Türk mutfağının da vazgeçilmezleri arasında yer alan köfte ve börekler sıklıkla karşınıza çıkacaktır. Pizza konusunda da yabana atılır tür beceriden çok daha fazlasına sahip olmuşlar. Sırbistan’da da karşımıza çıkan cevabiyi burada da çok güzel yapıyorlar. Bir de farklı bir mangal çalışması diyebileceğim Raznjicileri var ki o da farklı ve güzel. Ucuz balkan turu olaraksa Kosova tercih edilebilir.
Kosova’ya giriş için vize gerekmiyor. Ama burada önemli bir konuya değinmeden geçmeyeyim. Sırbistan geçmiş yıllardaki husumetini devam ettiriyor ve Kosova’yı tanımıyor. Bundan bize ne, demeyin. Çünkü önce Kosova’ya sonra da Sırbistan’a geçme niyetiniz varsa hemen bu yoldan dönün derim. Sırbistan, Kosova’ya giriş yapmış pasaportların ülkesine girişine izin vermiyor. Siz her iki ülkeyi de görmek istiyorsanız önce Sırbistan sonra Kosova yapmalısınız. Kosova gezilecek yerler yazısına bir göz atın.
Prizren
Prizren aslında gezilip görülmesi açısından kendisine ait bir güzelliğe sahip. Şehrin uzun ve köklü bir geçmişi var bölgede yaşanan savaşlardan da olabildiğince az etkilenmiş. Dolayısıyla tarihi binalarını ve dokusunu koruyabilmiş. Şehrin turistik alanları ya da binaları çok ilginç değil bu nedenle de buraya uzun bir süre ayırmaya gerek yok. 1 gün bence ideal. İsterseniz yarım günde görülebilecek yerlerini gezebilirsiniz ama şehrin sakinliğini ve huzurunu da yaşamalısınız derim. 2. gün ise sıkıcı olabilir.
Sinan Paşa Camii, Gazi Mehmed Paşa Hamamı, Tarihi Prizren Evi, Prizren Birliği Binası ve Taş Köprü görebileceğiniz yerler arasında listeye eklenebilir. Dediğim gibi çok ilginç tarafları yok ama gelmişken buralara da uğramak gerekir diye düşünüyorum. Balkanlarda vizesiz gidilecek yerler arasında Kosova bana en sakin ülke olarak gelmişti.
Priştina
Eski bir Osmanlı şehri olan Priştina’da halen oldukça çok sayıda eser görebilmeniz mümkün. Arnavut, Sırp, Türk, Rum gibi hemen her Balkan milletinden insanın yaşadığı Priştina Arnavutça “Bozuk Mevsim” anlamına geliyormuş. Bunu niye söylüyoruz? Çünkü gün içerisinde hava durumunda ani değişiklikler olabiliyor bu konuda hazırlıklı olmalısınız. 60000 kişilik yarısından fazlasının Türkçe bildiğini de eklemeliyiz.
Priştna’nın en merkezi konumlarından birisinde yer alan Skanderbeg Heykeli, Kosova Ulusal Müzesi, Fatih Camii, Saat Kulesi, Tarihi Çeşme ve Murat Hüdavendigar Camii gezeceğiniz yerler olabilir.
Meşhur Arnavut Ciğerini Yiyemeden Döne (me-ye- ) ceğiniz Arnavutluk
Arnavutluk konusunda en başta sizi uyarmak istiyorum. Arnavutluk’ta bazı bölgelerin çok güvenli olmadığını söylüyorlar. Arnavutluk Kukes diye duymuştum. Bu bölgeye bir şekilde yolunuz düşerse uzak durmalısınız. Gezginler arasında Arnavutluk’un güvenli olmadığı yönünde bir görüş hakim diyebilirim. Ben bir şey yaşamadım ama sizin de bilginiz olsun ve turistik alanların dışına pek çıkmamaya çalışın ayrıca eşyalarınızı da gözünüzün önünden ayırmayın.
Avrupa Birliği’ne üye olmayan çoğu Balkan Ülkesi’nde olduğu gibi Arnavutluk da bizden vize istemiyor. Diğer iyi haber ise yine Avrupa Birliği’ne üye olmadığı için Euro’yu kullanmayan ülkenin para birimi Lek olarak adlandırılıyor. Bu nedenle Arnavutluk da gidebileceğimiz en ucuz ülkeler sıralamasında baş sıralara oynuyor. Arnavutluk gezilecek yerler yazısında gerekli uyarılarımı yaptım.
Arnavut ciğerini yerinde yerim diyerek ülkede çok dolaştım ama ne yazık ki bulamadım. Genelde domuz eti yapan yerlere rast geldim ve ben domuz eti yemediğim için biraz açlıkla mücadele etmek zorunda kaldım. Arnavutlar bizim gibi çok fazla sebze tüketiyorlar ve güveç yemekleri ile meşhurlar.
Tiran
Tiran şöyle güzel böyle güzel diye burada süslü püslü yazılar yazamayacağım. Hatta şöyle söyleyebilirim farklı alternatifleriniz varsa bence vaktinizi oraya ayırın. Eğer diğer yerleri gördüm diyorsanız buraya da 1 gün ayırabilirsiniz hatta fazla bile gelebilir. Şehir genel bir şantiye halinde ve hava kirliliğinin yanı sıra fazlasıyla elektrik kesintisi yaşanıyor. Ben, bana denk geldi sanmıştım ama genel bir sorun olduğunu öğrendim. Gezmek istediğinizde ise İskender Bey Heykeli, Ulusal Tarih Müzesi, Skanderbeg Meydanı ve Saat Kulesi sizin için ideal olabilir. Balkanlar gezilecek yerler için burada çok zaman kaybetmemenizi tavsiye ederim.
İşkodra
Balkanların yaşlı bir şehri sayılabilecek İşkodra’da tarihi yapılar bulabilmeniz mümkün. Burada gezeceğiniz yerler Rozafa Kalesi, Ebu Bekir Cami ve şehrin merkezi konumunda sayılabilecek Kole Idremeno Caddesi sayılabilir.
Kruje
Kruje bir şehir değil bir kasaba. Tiran’ın 20 km kuzeyinde yer alıyor ve Arnavutluk’un en güzel yeri sayılabilir. Kruya Dağları’nda konumlanmış kasaba hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile çok güzel bir yer.
Kruje Kalesi, Bektaşi Tekkesi, Esad Toptani Paşa Konağı ve Eski Osmanlı Çarşısı da kasabanın en güzel yerleri.
Durres
Durres ile Tiran arasında 33 km.lik bir mesafe var. Şehir ülkenin batı sınırı diyebiliriz ve Adriyatik Denizi’ne kıyısı vardır. Antik bir şehir olarak adlandırılan Durres’te de gezilecek pek bir yer yok. Ören yerleri de genel olarak arkeoloji alanlarından oluşuyor.
Kente gelirseniz elbette sahil şeridini görmelisiniz. Roma’lılara ait Amfitiyatro ve Kral Zog Villasını gezebilirsiniz.
Elbasan
Arnavutluk’un Tiran ve Durres’ten sonraki en büyük kenti Elbasan Fatih Sultan Mehmet’in seferleri sırasında şehirleşmeye başlamış. Elbasan Kalesi, Saat Kulesi, Sultan Camii, Etnografya Müzesi şehrin gezilecek noktaları arasında yer alıyor. Şehre gelmişken şehrin dar sokaklarında dolaşmayı da unutmayın. Sizi tarihsel bir yolculuğa çıkaracağından emin olabilirsiniz.
Berat
Old Town bölgesinde Gorica ve Kale Mahalleleri ile Mangalem UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Tarihi dokusunu koruyan kentte Kurşunlu Camii, Bekarlar Camii, Sultan Camii, Telelka Camii,Hüseyin Paşa Camii ve Beyaz Camii inşa edildikleri şekilde orijinal halleri ile günümüze kadar ulaşabilmişler.
Bin Pencereli Şehir olarak da bilinen Berat Evliya Çelebi’nin Seyehatnamesi’nde de pencereleri ile yer almış. Tarihsel dokusunu koruyan şehrin sakinliğini seveceğinizi düşünüyoruz. Dediğimiz gibi birçok tarihi eserle karşılaşabilirsiniz ama genel itibariyle çok ilginç yapılar da beklememenizi öneriyoruz.
Avlonya
Vlore ismiyle de bilinen Avlonya Adriyatik Denizi kıyısında yer alıyor. Bir liman kenti olmasının yanı sıra tarım çalışmaları ile de Arnavutluk ekonomisinde önemli bir yeri olan şehrin sahil kesimi dışında çok da gezilecek bir alanı bulunmuyor.
Saranda
Saranda aslında küçük bir şehirdir ama Arnavutluk’ta yaz turizmi açısından önemli bir yer tutar. Yaz turizmi dışında şehir merkezinde gezilecek pek bir alan yok. Çevresinde ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Butrint Antik Kenti ile Ksamili Köyü gezilebilir. Vizesiz balkan ülkeleri hangileridir yazımızın burada sonuna geldik ama yine aşağıda hem haritalı olarak hem de rotalı olarak balkanlar hakkında amatörce yaşadığım tecrübelerimi aktardım. Umarım balkan ülkeleri haritası kafanızda en azından rotanızı belirlemede yardımcı olur.
Her Erkeğin Hayali! Yeşilliği Bol, Başkenti Kişinev Moldova
Avrupa’nın en fakir ülkesi sayılabilecek Moldova’nın başkenti Kişinev fakirliğinin ötesinde oldukça popüler ve bir o kadar da güzel bir şehirdir. Ülke ekonomisi tarım üzerine kuruludur desek yanlış söylemiş olmayız. Ayrıca Moldova oldukça kuzeyde yer aldığı için yazları serin kışları ise oldukça soğuk oluyor.
Moldova, Avrupa Birliği ile ilişkilerini sürdürüyor ama henüz üye değil. Dolayısıyla Euro yerine Moldova Leyi kullanmaya devam ediyor ve Türklerden vize de istemiyor. Moldova’ya uğrama planınız varsa çok da geciktirmeyin deriz. Halkın ekonomik durumu dediğimiz gibi pek de iyi değil. Kendi para birimini de kullandığı için gezginler açısından cazip bir ülke haline geliyor.
Moldova her ne kadar Balkanlar denilen bölgenin kuzeyinde yer alsa da balkanların geçmişlerinden pek de kendisini sıyıramamış ve egemenlik açısından pek çok el değiştirmiştir. Bu değişiklikler diğer ülkelerde olduğu gibi burada da kültürel olduğu kadar yemekler açısından da olumlu izler bırakmış. Ülkenin ana gelir kaynağı da tarım olunca yemek açısından güzel alternatifler sunuyor. Moldova’nın meşhur olduğu tarım ürünü ise üzüm. Ayrıca, küçük hayvan besiciliği de tarımın yanında yerini aldığı için ülkede koyun eti, tavuk eti ile meyve ve sebze bolca kullanılıyor. Geleneksel yemekleri ise polenta, cirnetei, mushka, cirnetei ve ciorba diyebiliriz.
Moldova’nın en turistik kenti ise Başkent Kişinev ve başkent, Avrupa’nın yeşil alan açısından birinci şehri olma ünvanını taşıyor. Moldova’nın üretim ve sanayi açısından da en önemli şehri olan Kişinev doğal güzellikleri ile turistleri çekiyor. Gezilip görülmesi gereken katedral ve müzeler de bulunuyor.
Vize İsteyen Balkan Ülkeleri Hangileridir?
Vize alma konusunda bir sorun yaşamıyorsanız çok daha kapsamlı ve geniş bir balkan turu yapabilirsiniz. Böylelikle hem coğrafyayı hem de bölge insanını çok daha iyi tanıyabilirsiniz. Vize isteyen Balkan Ülkeleri de; Bulgaristan, Hırvatistan, Romanya, Slovenya ve Yunanistan. Baştan başa balkanlar turu yapmak isteyenler ise rotasına Bulgaristan ya da Yunanistan’dan başlayabilirler. Balkan ülkeleri ve başkentleri yazımıza devam ediyoruz…
Deniz-kum-güneş Balkanların Antalya'sı Hırvatistan
Balkan Ülkeleri arasında deniz kum güneş açısından en güzel ülke herhalde Hırvatistan’dır. Hem diğerlerine göre ekonomik anlamda daha iyi olması, hem Avrupa Birliği adaylık sürecini tamamlayarak tam üye olması ve tabi ki de en önemlisi coğrafi özellikleri nedeniyle şairin de dediği gibi Adriyatik’in İncisi olma hakkını elde ediyor. Balkan turları arasında bu schengen vizesi belası olmasa çok daha harika yerler göreceğiz ama tam 4 defa schengen vizesine başvurup red yediğim için bu güzelim ülkeyi göremedim.
Özellikle bahar ve yaz aylarında giderseniz ülke çok daha güzel bir hal alıyor. Bize göre daha kuzeyde yer alması nedeniyle daha serin olduğu için yazın ortasında dahi ülkenin doğal alanları yeşilden vaz geçmiyor. Hele bir de Dalmaçya kıyılarına geçerseniz adaları ayrı bir güzel denizi ayrı bir renkli.
Kötü haberi baştan verelim. Biraz önce de söylediğimiz gibi Hırvatistan Avrupa Birliği üyesi olduğu için Euro kullanıyor ve bu da vize istemesinden öte fiyatları oldukça yükseltiyor. Ayrıca, Zagreb, Split ve Dubrovnikin turistik şehirler olması nedeniyle fiyatlar uçmuş hale geliyor.
Zagreb, Hırvatistan’ın iç bölümlerinde yer alması sebebiyle yaz turizmi açsısından pek tercih edilmiyor. Geçmiş zamanlarda turistik bir şehir bile değilmiş ama aradan geçen zaman içerisinde yapılan düzenlemeler ile son zamanlarda oldukça çok turist çekiyor.
Split
Split ise gerçekten harika bir yer. Gerek şehrin dokusu, gerek gezilip görülecek yerleri gerekse adalara ulaşım imkanı nedeniyle harika bir konumda yer alıyor. Hırvatistan, içerisinde bulunduğu savaşlar sonrasında 1991 yılında bağımsızlığını kazandığı için olsa gerek Split dahi bundan 10-15 yıl öncesinde turistik bir alan olarak görülmüyormuş. Yapılan yatırımlar ile şimdi ise hak ettiği noktaya gelmeye başlamış.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan ve çevresi olduğu gibi surlarla çevrili olan Dubrovnik ise Sırplarla yapılan savaşta ağır hasar almasına rağmen hale güzelliğini koruyabiliyor. Adriyatik’in en güzel şehirlerinden birisi diyebiliriz.
Balkan ülkelerinin makus kaderini yaşamış olan Hırvatistan geçmişinde yaşadıklarını biriktirerek kendisine ait bir mutfak da oluşturmuş. Tarihte bu topraklarda yaşamış kültürlerin yemeklerini bulabilmeniz mümkün. Sahil kesiminde deniz mahsulleri ve zeytinyağlılar ağır basarken iç kesimlere doğru gidildikçe et yemekleri kendisini gösteriyor. Sarımsak ve hamur işi yemekleri de tanıdık tatlar olacaktır. En ünlü yemekleri ise strukkle ve kalja.
Zagreb ile Split arasında 400, Split ile daha güneydeki Dubrovnik arasında da 230 km.lik bir mesafe bulunuyor. Ülkenin karayolları ve tren açısından şehirler arası ulaşımı gayet güzel. Bu nedenle ülke içerisinde yolculuk yaparken sorun yaşamazsınız. Şehre gelince gerçekten hayran kalacaksınız. Adriyatik Denizi’nin doğusunda bulunan Split gerek dokusu, gerek doğal alanları ve de gerekse denizi ile muhteşem bir yer.
Geçmişte insanlar Split’i sadece Dalmaçya Bölgesi’nde bulunan harika adalara gitmek için kullanıyormuş ancak yönetim bunu fark ederek şehri toparlamaya karar vermiş ve şu an için muhteşem bir yeri insanlığa kazandırmışlar.
Dalmaçya Kıyıları’nın merkezi sayılabilecek Split için size önerimiz burada en az bir gece konaklayın. Hırvat Kunası’nın kullanıldığı şehirde çok uçuk rakamlara rastlayabileceğiniz gibi kendi bütçenize uygun konaklama ve yemek seçenekleri de bulabileceksiniz.
Konaklayın dememizin sebebi tabi ki Dalmaçya Kıyıları. Sabah erken saatlerde çıkılan turlarla adaları ve kıyı şeridini gezme imkanı bulabiliyorsunuz. Turların başlangıç saatini kaçırırsanız bu doğal güzellikleri göremeyeceğiniz gibi kente erkenden gelip turlara katıldığınızda da Dalmaçya insanını tanıma fırsatını elde edememiş olursunuz. Dolayısıyla öyle veya böyle bir gece burada kalın hem tura katılın hem de şehri gezin.
Özellikle yaz aylarında günün her saati cıvıl cıvıl ve hareketli olan Split’in ulaşım ağı güzel. İstediğiniz noktaya ulaşabilirsiniz. Biletler otobüs şoföründen alınabiliyor ama o zaman biraz daha pahalı oluyor. Büfeleri kullanırsanız daha karlı olacaktır..
Şehir halkı ve tatilciler açısından Riva Bölgesi denize girmek için ideal ama siz bizi dinleyip de turlara katılacaksanız burada deniz sefası yapmanıza gerek yok. Tek günlük bir Split planlıyorsanız da 1-2 saatinizi ayırarak burada denize girmelisiniz. Riva Bölgesi plajları dışında da gezilip görülmesi gerekir diye de düşünüyoruz. Şehir halkı genellikle burada vakit geçiriyor. Tarihi binalara da ev sahipliği yapan bölgedeki kafe ve restoranlara da uğrayabilirsiniz.
Şehrin turistik açıdan en popüler noktası ise Diocletian Sarayı. Şehir Müzesi, Etnografya Müzesi ve Güzel Sanatlar Müzesi gezmek isteyeceğiniz yerler arasında olabilir. Merkezden de biraz uzaklaşırım diyorsanız St. Dominius Katedrali ve Marjan Tepesi’ne de gidebilirsiniz.
Zagrep
Gidip de beğenmeyenini dönüp de özlemeyenini duymadık da görmedik de. Geçmiş zamanlarda Yugoslovya sınırları içerisindeyken ülke parçalanınca Ljubljana Slovenya sınırları içerisinde kendisine yeni bir yer bulmuş. Avantajlı kısmı ise geçmiş yıllarda Yugoslovya’nın en çok yatırım yaptığı şehirlerden birisiymiş. Tabi ki bugün de hala o günlerin ekmeğini yiyordur fakat şehre gittiğinizde sizi büyülen şey yatırımlar değil doğa olacak.
Gezinizi bahar ve yaz aylarında yapıyorsanız kendinizi muhteşem bir yeşillik içerisinde bulacaksınız. Alp Dağları’nın iklimsel etkileri nedeniyle de şehir cennetten bir köşe olmuş. Bu doğal güzelliklerin yanı sıra şehrin de kendisine ait güzel bir atmosferi ve dokusu var.
Bu güzel şehir oldukça küçük bir alana sıkışmış durumda. Ulaşım araçlarına ihtiyaç duymadan şehrin merkezini rahatlıkla gezebilirsiniz. Diğer Avrupa kentlerine göre de oldukça ucuz. Bu ucuzluğu bozan kur farkını unutmamak gerekiyor tabi.
Geleneksel mutfağı denemek istiyorsanız mantıyı andıran struklji ve idrijski zlikrofiyi tadabilirsiniz. Zganci, potica, bürek ve gnocchi de Slovenya mutfağında önemli yemekler.
Şehirde gezdikçe şehrin simgesi olan ve Yunan Mitolojisine dayanan ejderhalarla sıkça karşılaşacağınızı belirtelim. Gezi planınızı iyi ayarlarsanız bir de Ljubljana Nehri’nde tekne turu yapmanız harika olacaktır.
Ulaşım için finiküler kullanmak zorunda kalacağınız 375 m. yükseklikteki Ljubljana Kalesine gitmek isterseniz giriş ücreti 7,5 € ödemeyi de göze almalısınız. Şehir turu yaparken Ljubljana Nehri’nin üzerine kurulmuş bir sürü köprü ile karşılaşacaksınız. Bir de Tivoli Park var ki gitmeye çok da gerek duymayabilirsiniz.
Panik yok! Kont Drakula'nın Memleketi Romanya
Romanya’nın bizim halkımız arasında pek de iyi bir itibarı yoktu. Ama bu ülke de kendisini geliştirmeye devam etti ve geçmiş yıllarda anlatılan Romanya ile bugünkü Romanya arasında uçurumlar oluştu. Hatta Dünya Gezi ve Turizm Konseyi’ne göre turizm açısından en hızlı gelişen 4. Ülke olarak tanımlanıyor.
Kendisine ait mimarisi ve coğrafyası ile oldukça şirin bir ülke olan Romanya’nın başkenti Bükreş için Balkanlar’ın Paris’i dendiği bile oluyor. Ülkenin en turistik şehirleri Bükreş, Braşov ve Köstence diyebiliriz.
Romanya için bir iyi bir de kötü haber verelim. Romanya Avrupa Birliği’ne üye ve de Türkler’den vize istiyor. Vizesiz Balkan Turu yapmayı planlıyorsanız ne yazık ki Romanya’yı planlarınızdan çıkarmanız gerekecektir. İyi haber ise Romanya Euro kullanmıyor Rumen Ley’i geçerli. Bu da kur farkından ortaya çıkan pahalılığı hafifletiyor ve de Romanya’nın ucuzluğu buna eklenince krallar gibi yaşayabiliyorsunuz.
Tüm balkanlarda olduğu gibi burada da Osmanlı ve Türk Mutfağı’nın etkisi devam ediyor ve biraz aradığınızda alışık olduğunuz yemekleri yeme fırsatı bulabiliyorsunuz. Eğer aramazsanız genel olarak ülkede domuz eti ön planda yer alıyor. Domut eti yemek istemiyorsanız da kuzu etiyle üretilen drobun tadına bakabilirsiniz. Ciorba (Çorba) çeşitleri, yaprak sarması ve biber dolmasını favorilerinize ekleyebilirsiniz. Kozunak ve mucencinin tatlıları da lezzetli.
Romanya’nın gezilecek yerleri arasında en ilginç bölgesi ise şüphesiz Transilvanyadır. Korku turizmi de denilebilecek özelliklere sahip bölgede yer alan çeşitli efsane ve söylentilerin ötesinde Kont Drakula’nın şatosu da oldukça çok ziyaretçi çekiyor.
Vize ile Başım Dertte Ne Yapsam Bilmiyorum! Bulgaristan
Hemen yanı başımızdaki komşumuz Bulgaristan Avrupa Birliği’ne üye olduğu için Türk ziyaretçilerinden vize istiyor. Vize alabilenler için ise daha iyi bir haber de Euro kullanmıyor. Kur farkı konusunda yüzümüzü güldüren bu haber doğrultusunda Bulgaristan ucuz bir ülke diyebiliriz. Tahmin ettiğiniz kadar olmasa da diğer Avrupa ülkelerine kıyasla yarıya yakın bir ucuzluk var diyebiliriz.
Bu yazıyı yayınladıktan sonra tam 5 kere Bulgaristan'a gittim. Özellikle Bulgaristan Sunny Beach otelleri herşey dahil konsept seçerseniz çok çok ucuza yaz tatili yaparsınız. Dışarıda yeme içme fiyatları oldukça pahalı. Kışın Bansko kayak merkezi yazın ise Sunny Beach mutlaka gidip görülmeli.
Bulgaristan’ın Türkiye’deki en büyük reklam gücü ise geçmişte o topraklarda doğup büyüyen ama sonraki yıllarda ülkemize göçmek zorunda kalan komşularımız, arkadaşlarımız. Hala Bulgaristan’da tanıdıkları olduğu için ve o topraklar onların vatanı olduğu için Bulgaristan’la bağlarını koparmayanlar sıklıkla gidip geliyorlar ve de gittik diye anlatıyorlar. Bu da bizde bir Bulgaristan merakı oluşturuyor tabi.
Bulgaristan’a her mevsim gitmek farklı oluyor. Hemen yanı başımızda ama biraz daha kuzeyde yer alan ülkede hava sıcaklıkları neredeyse bizimle paralel gidiyor. Bu nedenle soğuk konusunda çok zorlanmazsanız her zaman gidebilirsiniz. Yazın sahil kentlerinde denize girebileceğiniz gibi kışın da kayak yapabilirsiniz. Eğlence hayatı için herhalde konuşmaya gerek yoktur.
Bulgaristan, Anadolu’dan Balkanlar’a da geçiş noktasında olduğu için tarihsel serüveni çok daha uzundur ve bu serüven sonrasında gezilip görülecek fazlaca eser bugüne kalmıştır. Turizm açısından en önemli şehri ise Varna’dır. Başkent Sofya, Plovdiv, Smolyan, Şumen ve Burgaz da gezilebilecek diğer şehirleridir.
Bulgaristan ile komşu olmamıza rağmen lezzetler açısından biraz farklılık gösteriyoruz. Fransızların ünlü yemeklerinden Kifla’yı çok iyi yapıyorlar. Kendi tarzlarında omletleri, donuta benzer Poniçkaları oldukça çok tüketiliyor. Tikvenik, Bulgar Kebabı, Funiyki ve Baniçka da kendi geleneksel yemekleri arasında yer alıyor. Bulgaristan gezilecek yerler yazıma da bir bakın derim.
Allah Euro'yu Sürüm Sürüm Süründürsün Dedirten Ülke Yunanistan
Felsefe denildiği zaman herhalde herkesin aklına Yunanistan gelir. Burada felsefe yapmaya niyetimiz yok ama bugünkü Avrupa’nın bilim, sanat ve düşünce alanlarında köklerini aramaya çıktığı zaman ulaşacağı son nokta olan Yunanistan’ın gezilip görülesi tarihi mekanlarının nasıl çok ve tanıdık olduğunu söylemeye çalışıyoruz. Balkan turu fiyatları olarak cebimizi biraz yaktığı için Yunanistan hakkında yukarıdaki başlığı uygun gördüm:) Ancak bu söylediğime çok kulak asmadan güzel bir balkan turu fırsat yakalarsanız ve geçerli vizeniz varsa hiç kaçırmayın.
Sınır komşumuz olmasının yanı sıra Ege’de de karşı kıyımızda yer alan Yunanistan ile hem tarihi hem de kültürel olarak birçok ortak noktamız var. Birbirimizin sınırları içerisinde yaşayan komşularımız, akrabalarımız var. Her ne kadar Avrupa’nın doğduğu yer olarak tanımlanabilirse de bizim de yıllardır komşumuz ve kültürel kardeşimiz diyebiliriz.
Yukarıda yazdıklarımızı daha da uzatabilir hatta detaylandırabiliriz ama bu yazının konusu olmadığı için bu didaktik konuşmaları bir kenara koyarak gezginlik kısmına geliyoruz.
Yunanistan çok büyük ihtimalle bir balkan turuna çıktığınızda tamamlanamayacak kadar geniş bir coğrafyaya sahip. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda Atina ve Selanik zaten fazlasıyla sizin turunuzda vakit alacaktır. Hatta belki Kavala ve İskeçe’ye bile gidemeyeceksiniz. Ama daha Girit, Rodos, Sakız, Santorini diye uzayıp gidecek bir liste var önümüzde.
Yunanistan bildiğiniz gibi Avrupa Birliği’ne üye bir ülke ve ne yazık ki Euro kullanıyor ve daha da acısı bizden vize istiyor. Balkan turu tavsiyeleri yaparken bu konuyu sıklıkla dile getirdik ama gezmeyi isteyenler için bu iki konu planlama yaparken çok büyük öneme sahip.
Yemek konusunda ise herkesin bildiği gibi ağız tadı itibariyle çok da uzak sayılmayız. Kimi yerlerde hemen karşı kıyımızda yer alan hatta aynı pazardan alışveriş yapan bizlerin farklı tatlarımızın olması da beklenemez. Zeytinyağı, domates ve peynir her yerde karşınıza çıkacaktır. Sahil kesimlerinde bizden biraz daha ucuz fiyatlara balık yiyebilirsiniz. En ünlü ürünleri ise kesinlikle salatalarıdır.
Selanik
Selanik’in bizde ayrı bir yeri ayrı bir cazibesi vardır. Atatürk’ün doğup büyüdüğü yer olmasının yanı sıra yanımızda, üst katımızda veya çevremizde tanıdığımız birçok Selanik göçmeni ile birlikte yaşadıkça bu şehir ayrı bir merak konusu olur.
Hemen yanı başımızda yer alan bu şehir küçük sayılacak bir boyuttadır ama Ege’nin en kuzeyinde yer alması ona ayrı bir güzellik katar. Selanik’i 1 günde gezebilirsiniz. İzmir’i andıran Selanik’te daha fazla kalmak isterseniz bu da sizin tercihiniz olacaktır ama biz gerek yok diye düşünüyoruz.
Yunanistan Euro kullandığı için burada da Euro ile alışveriş yapmak zorunda kalacaksınız. Kur farkını dikkate almazsak birçok Avrupa kentine göre oldukça ucuz bir şehir. Konaklama açısından da uygun seçenekleri değerlendirebilirsiniz.
Yunanistan mutfağı ile bizim yemeklerimiz oldukça benziyor. Yunanistan’ın batı bölgeleri ile bizim doğu bölgelerimiz arasında bir uçurum oluşsa da Selanik’te oldukça tanıdık ve benzer yemekler bulabilirsiniz. Sahil kenti olması nedeniyle deniz ürünlerinin yanı sıra et ve sos ağırlıklı yemekler ağırlıklı olacaktır. Atıştırmalık bir şeyler arıyorsanız gyros ve souvlaki bizdeki dürümleri aratmazlar.
İzmir’e benziyor dedik ya… Sadece Ege’de olması değil kordonu ve özellikle genç nüfusu nedeniyle oluşan hareketli ve eğlenceli yaşamı ile de İzmir’i aratmıyor.
Bir turist için gezilecek yerler yürüyüş mesafesinde. Otobüs ile de gitmek istediğiniz noktaya ulaşabilirsiniz ama Yunanistan’ın ikinci büyük kentinde ne yazık ki metro yok.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Aya Dimitros Katedrali, Atatürk Evi ile aynı caddede yer alıyor. Atatürk Evi’ne zaten gidersiniz diye düşünüyoruz. Selanik’in merkezinde bir de Aya Sofya kilisesi yer alıyor. Bizdeki ile sadece isim benzerliği yok. İstanbul’daki Aya Sofya’yı taklit ederek yapmışlar.
Biz söylemesek de zaten gideceğiniz Aristotales Meydanı şehrin merkezi sayılabilir. Çevresinde kafeler, barlar, restoranlar ve çeşitli dükkanlar yer alıyor. Özellikle geceleri daha da canlanan meydanda güzel vakit geçirebilir Selaniklileri tanıma imkanı bulabilirsiniz.
İzmir Kordon’un biraz daha dar olması dışında neredeyse aynısı olan Lefkos Pyrgos da dinlenebileceğiniz, soluklanabileceğiniz ve eğlenebileceğiniz güzel bir alan.
Selanikliler tarafından buluşma noktası olarak kullanılan Kamara Meydanı’nı da görmeniz yeterli olacaktır. Şehirdeki Türk mahallesi, pazarlar ile kültürel ve sanatsal etkinlikler sizin vaktinize ve ilgi alanınıza göre tercih edebileceğiniz seçenekler olarak duruyor.
Balkanlar Turu Yapacaklara Tavsiyeler
Bu yazımı okumadan önce nasıl balkanlar turu yaptığımı okuyabilirsiniz. Ayrıca sizler için çıkardığım gün gün vizesiz balkan turu rotasını da okumanızı muhakkak tavsiye ederim. Vizesiz balkan ülkeleri belki de Türklerin en çok ziyaret ettiği ülkeler arasında diyebilirim,balkan turu yaparken bir çok Türk ile karşılaştım. Balkan ülkeleri vize istemiyor hem de ucuz balkan ülkeleri turu yakalama şansımız da varken gidip görelim diyenler epeyce fazlalaşıyor. Umarım balkanlar gezi rehberi yazısı sizlere yardımcı olur. Bu arada otobüsle Balkan turu yapanların da yorumlarını çok merak ediyorum,vizesiz balkan ülkeleri turu yapanlar da isterse yazılarını yazabilirler.
Çılgın Gezgin Sosyal Medya Hesapları
İnstagram : Cilgingezgin_
Facebook : Çılgın Gezgin
Balkanlarda Ülkeler Arası Ulaşım Nasıl Oluyor?
Vizesiz balkan ülkeleri turunuzu rahatlıkla ülkeler arası ve şehirler arasında otobüs ile yapabilirsiniz. Bazı yerlerde ise trenle Balkan ülkeleri arası ulaşım mevcut. Örneğin; Saraybosna Belgrad arası ulaşımı sadece otobüsle yapabilirsiniz ama Makedonya Üsküp’ten Belgrad’a hem tren hem de otobüs seferleri var. Balkanlarda otobüs sefer saatleri biraz dengesiz olabiliyor gibi söylentiler ortalarda dolaşıyor,bu söylenti kısmen doğrudur.Mesela Karadağ – Kosova arası otobüs saatlerini öğrenmek için Podgorica otogarına gitmeniz gerekiyor. Ben akşam gittiğimde otobüs çoktan kalkmıştı ertesi sabah otobüs vardı ve geceyi Podgorica otogarında uyuyarak geçirmiştim. Balkanlarda 42 gün kalmış ve vizesiz balkan ülkeleri turunu bitirip dönüş uçak biletimi iptal edip balkan turumu uzatmış ve balkan ülkelerinin her yerini (hatta hiç kimsenin gitmediği) gezmiş birisi olarak söylüyorum. Otogara 1 gün önceden gidip bir sonraki ülkeniz için otobüs sefer saatlerini öğrenebilirsiniz.
Balkan yolları aşırı kötüdür diye bir söylenti de dolaşıyor. Abi adı üstünde Balkan ülkeleri bu her yer dağlık oluyor. Ne bekliyorduk ki yollar Avupa standartlarında mı olsun? Savaştan yeni çıktıkları halde şehirleri mükemmel. Ben 3 defa farklı zamanlarda araba kiralayarak gezdim,dağlara çıktım. Yollar gayet güzel.
Otobüsler rahat değil,evet klima bile yok. Macera bu her haliyle güzel oluyor. Hatta bir ara otobüsle giderken hava 40 dereceye dayandığı zaman şoför arka kapıyı açarak bizlere doğal klima yaratmıştı.
Otogarlar mükemmel değil olsun bu da sorun değil. Her yerde fırınlar (pekara) var. Alacaksın açmanı poğaçanı devam et yollara. (Türk milletinde zaten adettir yolluk almak)
Yaşacanacak en ucuz ülkeler arasında olmasa da vizesiz balkan ülkeleri Türkiye’ye göre gayet uygun,hem de dil problemi de çok fazla yok. Balkan ülkeleri arası ulaşım da kolay,ülkeden ülkeye otobüs ile gidebilirsiniz. Bunlar gibi bir çok neden bizi arabayla vizesiz balkan ülkeleri turu yapmaya davet ediyor.
Neden Vizesiz Balkan Turu?
Her şeyden önce 6 tane balkan ülkesi Türkiye’den vize istemeyen ülkeler arasında yani bir ton evrak işleri ile uğraşmayacaksınız. Ayrıca vizem çıkar mı? Diye aklınızda binlerce soru işareti olmadan vizesiz balkan turunuzu önceden rahatlıkla ayarlayabilecek hatta ve hatta balkanlara ucuza uçak biletinizi de almış olacaksınız. 1 ay içerisinde bir uçak firması Balkanlara da uçak kampanyası yaparak 150 TL gidiş dönüş uçak bileti imkanı sağladı. Vizesiz balkan turu blog yazılarında herkes okumuştur balkanlar gezilecek yerler gerçekten çok çok harika anlatmakla olmaz.
Vizesiz balkan turu yapacaklara daha kolaylık olsun diye harita ekleyip daha anlaşılır bir açıklama yapmayı daha uygun gördüm. Benim takip ettiğim ülkeler ve şehirlere göz atacak olursak Makedonya (Üsküp) – Sırbistan (Belgrad ve Novi Sad ) – Bosna Hersek (Saraybosna – Mostar ve çevresinde gezilecek yerler ) - Karadağ (Kotor – Budva) – Kosova ( Prizren) – Arnavutluk ( Tiran ) olmak üzere bu benim ilk rotam oldu. Normalde bu rotayı Makedonya Ohri’de bitirecektim. Sebeplerini detaylıca balkan kategorisindeki yazılarda özellikle Mostar gezilecek yerler yazımda bahsettim.
2. rotam ise Arnavutluk Tiran’dan başlayıp Karadağ Kotor’a oradan da Mostar’a geçmek oldu. Vizesiz balkan turu rotası yazımı da güncelledim ve önemli detayları ekledim. Size önerim o yazımı da okuyup buradaki bilgilerle birlikte kafanızda kalan soru işaretlerine yeteri kadar cevap bulamazsanız yorum kısmından sorularınızı sorabilirsiniz. Balkanlar gezilecek yerler yazılarıma yenileri yakın zamanda eklenecek. Bu rota ilk başta çok kısa gelebilir ama Bosna- Hersek’te uzun süre kalmıştım ve her yerini ayrı ayrı sevmiştim. Yukarıdaki haritadaki gibi işaretli şehir ve ülkeleri takip ederek yolunuza Saraybosna – Novi Sad – Belgrad – Üsküp – Ohri şehirlerini de takip edebilirsiniz. Kosova’ya girmeyin!
İlk Yurt Dışı Seyahati Nereye Yapılmalı?
Yurt dışına ilk defa çıkacak olan kişiler acaba başıma bir şey gelir mi? Acaba dünya turuna nereden başlamalıyım? İngilizcem yok ama gezmek istiyorum diyorsanız işte size hem ucuz hem Türkçe bilen 2 ülke. Makedonya ve Kosova. Hem ucuz olsun hem de bir anda 5 6 ülke gezme imkanım olsun diye aklınızda binlerce soru işaretlerini kaldıracak vizesiz balkan turu rotası tam size göre. Peki vizesiz balkan turu yapacaklara neler öneririm? Fotoğraflar her zaman bize her zaman uzaktaki yerlerin nasıl olduğu hissini yansıtamaz, ben de bu yüzden dolayı sizlere amatör olarak videolar hazırladım ki en azından aklınızdaki planlar bir nebze de olsun oturmuş olsun.
İlk kez yurt dışına çıkacaklara tavsiye olarak balkan turu vizesiz seçeneklerini öneriyorum. Özellikle Makedonya ve Kosova ucuz balkan ülkelerinde ve neredeyse herkes Türkçe biliyor.
Balkan Turu Yapacaklara Tavsiyeler
Ben tam 42 gün vize istemeyen balkan ülkeleri turu yaptım hatta esnafla bile bir ara kanka olduk. Balkan turu yorumlarımı yaparken eminim sizler de en yakın zamanda balkan ülkeleri rotaları çizeceksiniz.
1) Balkanlarda ulaşım nasıl sağlanır?
Balkanlarda ulaşım çok kolaydır sanki Türkiye’de şehirden şehire otobüs ile gezermiş gibi vizesiz balkan turu yapabilirsiniz.
Örneğin;Makedonya’dan Sırbistan’a hem otobüs hem de tren ile gidebilirsiniz. Vizesiz otobüsle balkan turu yapmak hem çok basit hem de yollar çok güvenli.
2)Balkan ülkeleri gezi tavsiyeleri nelerdir?
Balkan ülkeleri gezi tavsiyeleri verirken şunu da dile getireyim, ben vizesiz balkan ülkelerinde 1,5 tur attım daha sonra Arnavutluk’tan Karadağ’a oradan da Bosna Hersek Mostar’a ve tüm şehirlerine hatta oradan da Hırvatistan sınırına kadar gittim.
a)Balkan ülkeleri turu yaparken Makedonya’dan Sırbistan’a oradan da diğer ülkelere geçin,Kosova’dan sonra Sırbistan’a geçemezsiniz. Sırbistan Kosova’yı tanımıyor. Pasaportunuzda Kosova mührü yedikten sonra şansınızı Sırbistan için fazla zorlamayın.
b)Vizesiz otobüsle balkan turu yapmak mümkün ama unutmayın otobüsler eski model ve otogarlarda geceleri açık kantin ya da büfe bulmak çok zor. Klasik Türk adetlerini uygulayın ve yola çıkmadan önce yolluk almayı unutmayın. Otobüsler eski ve klima olmadığı için gece yolculukları soğuk ,gündüzleri ise sıcak olacaktır. Ona göre giyinin.
Hatta otobüsler bazen çok geç mola veriyor, vize istemeyen balkan ülkelerini gezerken otobüs hareket etmeden önce tuvalet ihtiyacınızı mutlaka karşılayın. Saraybosna(Bosna Hersek),Kotor(Karadağ) arası en az 10 saat (Hırvatistan vize istiyor mecburen dolaşmak gerekecek.)
3)Balkan ülkelerine vize var mı?
Balkan ülkelerine vize yok ama ben Makedonya çıkışında (Sırbistan’a geçerken) pasaport kontrolünde çantamla birlikte aşağıya indirilip sorguya çekildim. Bu sizi korkutmasın benim gibi başkalarının da başına gelmiş. Bir ton abuk subuk sorular soruluyor ,sakin olun ve hepsine cevap verin. Vize olmayışı o ülkeye elbette vizesiz gireceğiniz anlamına geliyor ama bazen böyle yapıyorlar.
4)Vize istemeyen balkan ülkeleri hangileridir?
Vize istemeyen balkan ülkeleri
Makedonya,Sırbistan,Bosna Hersek,Karadağ,Arnavutluk ve Kosova olmak üzere 6 ülke için balkan turu yapabilirsiniz.
Balkan şehirleri ve tavsiye ettiğim gezi süreleri
Makedonya-ÜSKÜP: 1 gün ideal 3 gün çok fazla
Makedonya-OHRİD:2 gün ideal 4 gün fazla
Belgrad Sırbistan Gezilecek Noktalar : 4 gün ideal 7 gün fazla (Hangi amaçla gittiğinize göre değişir,Belgrad geceleri Cuma,cumartesi,Pazar günleri ve geceleri bambaşka olur)
Novi Sad Gezilecek Yerler : 1 gün ideal 3 gün fazla (Novi sad gece hayatı da ayrı bir güzel olur,ayrıca Exit festival zamanını öneririm)
Saraybosna Gezilecek Yerler : 1 gün ideal 3 gün fazla
Balkan ülkeleri gezi tavsiyeleri yaparken aslında kaç gününüz olduğunuzu da öğrenmem lazım ki size daha iyi yardımcı olabileyim. İsteyenler yorum kısmında daha detaylı sorular sorabilirler. Saraybosna başçarşı’da 1 gün yeterli diyebilirim.
Mostar Gezilecek Yerler : 2 gün ideal 4 gün fazla
Balkan ülkeleri turu yazımı okumanızı tavsiye ederim ben Bosna Hersek’te 22 gün kaldım ve bütün şehirlerine gittim. Bosna Hersek şehirleri hakkındaki yazılarımı daha detaylı okuyabilirsiniz.
Bosna Hersek’te gittiğim diğer yerler ve şehirler:
Jablanica, Kravice Şelalesi, Jajce, Banja Luka, Una National Park, Sutjeska National Park, Boracko Lake, Natura Art Eko Selo, Pliva lake, Konjic, Blagay Alperenler Tekkesi, Skakavac, Hutovo Blato, Pocitelj, Jahorina, Travnik, Saraybosna Umut Tüneli ,İgman ve bütün Bosna Hersek gezilecek yerleri gezdim.
Mostar ve çevresinde Kravice waterfalls’a mutlaka ama mutlaka uğramanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Balkan turu yapanlar kravice şelalesi’nin eşsiz güzelliğini kaçırmışlarsa muhakkak neler kaçırdığını da ayrıca görmesini isterim.
Kotor’da Gezilecek Yerler : 1 gün ideal 2 gün fazla
Balkan şehirleri arasında en çok dikkatimi çeken yer Kotor olmuştur. Kotor gezilecek yerleri çok az olmasına rağmen Kotor şehri çok elit bir yer ve buraya gitmenizi öneririm. Kotor Kale’sine çıkıp Adriyatik Denizi manzarasını mutlaka görünüz.
Budva’da Gezilecek Yerler : 1 gün ideal 2 gün fazla
Balkanlar turu yaparken eğer denk getirebilirseniz Sea Dance Festival’a muhakkak gidin ben hayatımda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Sea Dance Festival’de hem soğuktan titreye titreye yağmur altında uyudum hem de muhteşem Dj performanslarıyla eğlendim.
Podgorıca Gezilecek Yerler : 0 gün
Podgorıca gezilecek yerleri aman diyim araştırmayın bile buraya sadece Kosova’ya gitmek için gidin, yoksa yolunuz düşmesin bile. Karadağ gezilecek yerleri listesinden burayı çıkarın.
Tiran(Arnavutluk):1 gün ideal 2 gün fazlasıyla sıkıcı
Vize istemeyen Balkan ülkerini gezecekseniz burayı görmeyin abi çok şey kaybetmezsiniz. İnanılmaz sıkıcı. Tiran gezilecek yerler listesi diye bişey yok. Arnavutluk’ta gezilecek yerler yok kesinlikle 1 günden fazla kalmayın planınızı ona göre yapın.
Vizesiz otobüsle balkan turu yapacaksanız akşamdan biletinizi alın ve Makedonya’ya sabah yola çıkın.
ÖNEMLİ:Arnavutluk’tan Makedonya’ya sabah 07:30 /08:30 arası otobüsler var.
Prizren Gezilecek Yerler : 1 gün ideal 2 gün fazla
Kosova gezilecek yerler bakımından çok zengin değil sadece şehir merkezini gezebilirsiniz. Prizren Kale’sine çıkıp şehri tepeden izleyebilirsiniz.
Onlarca vizesiz yurt dışı ülkeleri olsa da Balkanlar gezilecek yerler bakımından çok ideal bir tur olarak listenizde olsun.
"Balkan Turu Yapacaklara Tavsiyeler" Hakkındaki Yorumlar (1)
Balkan Turu Yapacaklara Özel Tavsiyeler
1)Vizesiz ülkeler listesinde ve Türk’lerin de yaşadığı yerler olarak tek başına dünya turu başlangıcı için ideal bir yer, Balkan ülkeleri tehlikeli değil,tek başına gezebilirsin,
2)Yaşanacak en ucuz ülkeler arasında olmasa da her bütçeye uygun olduğu için vizesiz balkan ülkelerini öneririm,
3)Balkan ülkeleri tur fiyatları gayet uygundur ama unutmayın vizesiz balkan ülkelerini tek gezmek her zaman daha keyif verici olur. Turlar Mostar’da sadece şehir merkezini gösterebilir. Balkan ülkeleri tursuz daha keyif verici olabilir ama siz yine de tek başıma gitmeyeyim derseniz vizesiz balkan turları fırsatlarını takip edebilrsiniz,
4)Arabayla vizesiz balkan turu yapamasam da balkanlarda araba kiralama keyfini 10 günden fazla çıkaran birisi olarak kesinlikle arabayla balkan turu öneririm. Muhteşem manzaralarda muhteşem yemekler yiyebilir ve fotoğraf çekme imkanı sağlayabilirsiniz. Arabayla Mostar Saraybosna yolunda Jablanica’da kuzu eti yiyebilir, Mostar gezi rehberi yazısını okuyup Kravice Şelale’sine gidebilir,Kotor’a giderken muhteşem deniz manzaralı fotoğraflar çekebilirsiniz.
5)Ucuz vizesiz balkan turu yapmanın en keyifli yolu hostellerde kalmak. Kesinlikle Balkanlarda hostellerde kalın hepsi güvenli diyemesem de benim kaldığım hosteller güvenliydi.
6)Balkan ülkelerinde hava durumu çok çok değişir. Temmuz ayında balkan turu yaparken sıcaktan sokağa çıkmayan gezginlerde gördüm,yağmura yakalanıp (benim gibi) sırılsıklam olanda gördüm ve üşütüp hasta olanlarda gördüm. Siz yine de balkan turu yaparken kalın sweatshirt almayı unutmayın.
7)Balkan ülkeleri başkentlerini göreceğim diye uğraşmayın. Karadağ öyle efsane bir yer ki başkenti Podgorica ama kesinlikle oraya gitmeyin,
8)Balkanlarda otostop çekerim diyerek umutlanmayın. Bosna Hersek Karadağ arası 10 saat ve bazen daha da fazla sürebiliyor. Otostop tehlikeli demiyorum. Kısa mesafe için ideal ama ben ülkeler arası balkanlarda otostop çok zor gibi görüyorum. Bunu bilerek balkan turu planlarınızı yapın.
9)Balkan ülkelerinde ne yenir? diye saatlerce araştırma yapmanıza gerek yok.ÇOK ÇOK ÖZEL bir yemekleri yok. Bildiğimiz köftenin adı orada cevabi diye geçer. Gideceğiniz çoğu yerde artık yemekten sıkılacaksınız bile…
10)Balkan ülkelerinin haritasını da ayrıca sizlere göstermek istiyorum.Balkan ülkeleri tavsiyesi verirken en ideal vizesiz balkan ülkeleri rotası şu şekilde olabilir.Balkan ülkeleri adları:
Balkan ülkeleri rotasında dikkat etmeniz en önemli konu Sırbistan’ı gezdikten sonra Kosova’ya giriş yapmanız. Ya da tersten balkan ülkeleri rotası çıkaracaksanız da Kosova’ya uğramadan direkt olarak Karadağ’a geçiş yapmanız. Balkan ülkeleri vize istemiyor evet ama Sırbistan Kosova’yı tanımıyor. 2.kez yazıyorum ki gözden kaçmasın.
11)Balkan ülkeleri arası ulaşım çok çok kolay ama tekrar ediyorum otobüsler eski ve klima yok, ayrıca otobüsle balkan turu yaparken bagaj parası isterler. Cebinizde 1 2 euro bozukluklar olsun.
12)Arabayla vizesiz balkan turu yaparken benzinin Türkiye’den çok çok ucuz olacağını beklemeyin. Balkanlarda Dizel mazot fiyatları 3,5 TL civarında,balkanlarda ülkeleri benzin fiyatları yine 4 TL’ye yakın ,gaz nispeten daha uygun .
13)Vize isteyen Balkan ülkeleri arasında Hırvatistan var. Hırvatistan vizeniz yoksa orayı pas geçin.
14)Vizesiz Balkan ülkeleri turu yaparken muhakkak hostel ya da otel rezervasyon çıktılarınız yanında olsun. Sırbistan Belgrad’da gezilecek yerleri görmeye giderken pasaport işlemleri sırasında ciddi sorunlar yaşadım. Beni kurtaran ise hostel çıktılarımı yanında taşımam oldu.
15)Balkanlar gezilecek yerleri gezerken diyelim ki o şehri sadece 1 gün gezip daha sonra başka bir şehre geçiş yapacaksınız. Otobüs terminallerinde emanet kasalara 1 Euro ödeyerek sırt çantanızı otogar ya da tren istasyonlarına bırakabilirsiniz. Değerli eşyaları notebook,para ve diğer önemli eşyalarınızı bu emanet kasalara bırakmayınız.
16)Vize isteyen balkan ülkeleri Yunanistan, Bulgaristan ve Hırvatistan var. Eğer vizeniz yoksa buraları direkt olarak pas geçebilirsiniz.
17)Sırbistan hakkında ise Sırbistan gezilecek yerler ve Belgrad Sırbistan gezilecek noktalar yazılarımdan hem Sırbistan hakkında hem de diğer yerler hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
18)Makedonya’daki tüm şehirler ve Makedonya gezilecek yerler yazımı da okuyup balkan ülkelerinde gezilecek yerler hakkında daha detaylı bilgiler almanızı tavsiye ederim.
Ek Bilgi : İstanbul Halkalı’dan Sofya’ya trenle geçtim. Balkanlar ülkeleri çok geniş bir coğrafyaya hakim olmasa da dağlık bir bölge olduğu için ulaşım olarak alternatifler içermektedir. 4 defa schengen vizesinden red yediğim için Yunanistan’a şimdilik geçemiyorum. En sonunda İstanbul Bulgaristan Başkonsolosu ile arkadaş oldum. 1 yıllık multi (çoklu giriş-çıkış) Bulgaristan vizesini kaptım. Sofya ekspresi yazımdan detayları görebilirsiniz. Balkanlar haritası ve rotalarına Bulgaristan’ı da ekliyorum. İstanbul’dan Bulgaristan’a trenle gitmek isteyenler sorularını sorabilirler.
Son Sözler
Yazıyı baştan sona okuyanlara ilk başta teşekkür etmeliyim. Elimden geldiğince tek seferde Balkanlarda 42 gün geçirmiş birisi olarak gitme ihtimalinizin olabileceği hemen her yerden kısa kısa bahsetmeye çalıştım. Bu yazı ile belki kendinize bir rota belirleyebileceksiniz belki de planlama yaparken süre ve bütçe açısından daha dikkatli davranacaksınız. Balkanlar neresidir diye merak edenler umarım cevabını Balkanlar haritası ile birlikte almışlardır.
Yazının tamamını okumayanların daha çok olacağını düşünerek belirli konulardan hemen her ülkede bahsettim. Tamamını okuyanlar açısından biraz sıkıcı olmuş olabilir. Kusuruma bakmasınlar.
Balkanlar, Avrupa ile kıyaslandığında çok da turizm açısından gelişmiş bir bölge olmasa da acı dolu tarihleri ve büyük bir kısmında hüküm süren fakirliğinin ötesinde coğrafyaları ve doğal güzellikleri ile gezginler açısından olması gereken yerde değil diye düşünüyorum. Schengen Vizesi olanlar için güzel bir planlama ile tüm Balkanlar’ı tek seferde gezmek ve tamamını bitirmek mümkün. Vizesi olmayanlar ya da uğraşmak istemeyenler için ise zaman konusunda sorun yoksa yine güzel bir gezi planlanabilir. Turlar ile yapacağınız gezilerde ise Balkanlar’ı görecek olabilirsiniz ama size garanti ediyorum Balkanlar’ı yaşamış olamazsınız.
Benim balkan ülkeleri tavsiyelerim bu şekilde,eğer balkan ülkeleri hakkında sormak istedikleriniz varsa memnuniyetle yardımcı olabilirim. Balkanlarda gezilecek yerler yazılarım hakkında onlarca soru geliyor. Herkesin ilgisine ayrı ayrı teşekkür ederim. Sizlerden ricam balkan turu yapacaklara tavsiyeler verirken yorum yazarsanız herkes faydalanmış olur. Mail ya da sosyal medya ile iletişime geçmek diğer insanlar için çok faydalı olmayacaktır. Sizin yazdığınız yorumlara ben de balkan turu yorumlarımı ekliyorum ve bunları herkes okuyabiliyor. Vizesiz balkan turu yorumlarını onayladığımda geriye dönüş geç olursa da (2 3 gün sonra) bunun için özür dilerim. Balkanlar gezilecek yerler hakkında farklı bilgilere sahip olanlar da isterlerse yorum yazabilirler. Sizlerde otobüsle balkan turu yorumları tecrübelerini bizlerle paylaşabilir ve balkan ülkeleri gezi rehberi yazımıza destekte bulunabilirsiniz.
"Son Sözler" Hakkındaki Yorumlar (1)
"Balkan Turu Tavsiyeleri" Hakkındaki Genel Yorumlar (224)
"Balkan Turu Tavsiyeleri" Hakkındaki Sorular ve Cevaplar (1)
1 haftalık Balkan turu için kaç ülke gezebiliriz ? (1) add
"Vizesiz Balkan Ülkeleri Hangileridir?" Hakkındaki Yorumlar (1)