CUNDA ADASI GEZİLECEK YERLER

calendar_today Mar 29, 2018

Cunda Adası Hakkında

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı olan cunda adasına sonralarda Ayvalık’a denizin doldurulmasıyla kara yolu yapılarak ulaşımı kolaylaştırılmıştır, dolap boğazı mevkiinde bulunan 1964 yılında inşaa edilen ilk köprü Türkiye’nin ilk köprüsü olma özelliğini taşımaktadır. Batı anadolu’nun kesişim noktasında bulunan cunda adası 1976 yılında doğal güzellikleri ve tarihi yapısından dolayı koruma altına alınmıştır. Mübadele öncesinde ise Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastır bulunuyor.

Cunda Adası Nerede

Ege'nin kuzeyinde bulunan Cunda Adası, Ayvalık'a bağlıdır ve oldukça yakın bir adadır. Cunda Adası'na inşa edilen köprü sayesinde adaya deniz yoluyla ulaşıldığı gibi kara yolundan da ulaşılabilmektedir. Cunda, Ayvalık'a 8 kilometre, Sarımsaklı'ya 13 kilometre, Altınova'ya ise 21 kilometre mesafede bulunmaktadır.

Cunda Adası Ulaşım

Ege Bölgesi'nin önemli turizm merkezlerinden olan Cunda Adasına ulaşım oldukça kolaydır. Ayvalık'a köprü ile bağlı olduğundan adaya deniz yolu dışında, kara yoluyla da kısa sürede ulaşılabiliyor. Ayvalık merkezden Cunda'ya yaz-kış şehir içi ulaşım seçenekleri mevcut ve yaklaşık 15 dakikada bir adaya ulaşım gerçekleşiyor. Ayrıca Ayvalık merkezden, Cunda'ya tekne seferleriyle de ulaşım mümkün. Türkiye’nin birçok şehrinden Ayvalık’a ulaşabilir ve Ayvalık dan ise şehir içi dolmuşlar sayesinde adaya ulaşım sağlanabilir. Ayvalık, İstanbul’a 520 km, Ankara’ya 650 km, İzmir’e 150 km, Bursa’ya 185 km ve Balıkesir’e 125 km mesafede yer alıyor. Bursa-Balıkesir şehirleri üzerinden geliyorsanız eğer, Bursa-Balıkesir-Havran-Edremit yolunu takip ederek Edremit’e girmeden Burhaniye-Gömeç üzerinden Ayvalık’a ulaşabilirsiniz. Balıkesir’e geldikten sonra şehir merkezinden kalkan minibüs ve ya otobüslerle Ayvalık’a, oradan da Cunda’ya kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Cunda Adası Gezilecek Yerler

Aşıklar Tepesi

Aşıklar Tepesi, Cunda Adası’nın eşѕiz manzarasını izleyebileceğiniz en güzel yer. Köprüyü geçtikten sonra Cunda’ya gelirken adanın girişinde sol kısımda kalan ve denizi gören bir tepe olan Aşıklar Tepe’sinde, adanın ilk yel değirmeni ile Agios Yannis Kilisesi de bulunuyor. Kilisenin restore edilmesiyle oluşturulan Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı ise adanın tarihi dokusuna tam 1300 kitaplık arşivi ile eşlik ediyor. Tepeye çıktığınızda muazzam manzarayı fotoğraflayıp kütüphaneyi gezebilir sonra da kafesinde oturup manzaraya karşı soğuk bir şeyler içebilirsiniz.

Yel Değirmeni ve Agios Yannis Kilisesi

1600-1650 yılları arasında kurulan adanın yel değirmenlerinin ilki, Aşıklar Tepesi’nde Agios Yannis Kilisesi’nin batı tarafında yer almaktadır. Adanın kuzeydoğusunda iki, kuzeybatı yönündeki Ayvalık girişinde ise bir değirmen var. Son yapılan değirmense limanın güneybatı kısmında bulunmaktadır. Aşıklar Tepesi’nde bulunan Agios Yannis Kilisesi Edremitli iki kesiş tarafından Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden kısa bir süre önce Aziz Yahya’ya atfen inşa edilmiş ve Patrik Teodosios zamanında İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanmış. Aynı zamanda burada bulunan kitaplığı 1835 yılından itibaren zenginleşmeye başlamış. Mübadele sonrası zaman içinde tahrip olan yapı ise Rahmi Koç tarafından restore edilerek kütüphaneye, yanındaki değirmen de görülmeye değer, hoş bir kafeye çevrilmiş.

Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı

Agios Yannis Kilisesi’nin restore edilmesiyle oluşturulan bu kütüphane Cunda Adası’na gelen Rahmi Koç’un 2007 yılında restore ettirdiği yel değirmenidir ve Cunda’nın sembolü haline gelmiştir, öyle ki Cunda pazarlarında satılan yel değirmenleri magneti meşhurdur. Günümüzde Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde hizmet veren bu yapı, pazartesi günleri hariç haftanın her günü ziyarete açık. İlerleyen yaşı nedeni ile göz sağlığı bozulan ve “Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum.” diyen Emekli Büyükelçi Necdet Kent’in ve eşinin ismi verilen kitaplığa, Necdet Kent’in oğlu Muhtar Kent, merhum babasından kalma 1.300’ü aşkın kitap bağışlamış.

Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi

 Cunda Adası’nın Rum Ortodoks cemaati tarafından, 1873’de inşa edilen ve 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülen Rahmi Koç Müzesi Ve Taksiyarhis Kilisesi adanın en önemli anıtsal yapısıdır. Neo Klasik mimarının üslubuna sahip olan yapı 1927-1928 yıllarında camiye çevrilmesinin ardından kısa bir süre bu amaçla kullanıldıktan sonra 1976’da tescillenerek korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak kabul edilmiştir. Rahmi M. Koç’un girişimiyle, 2014’te Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyarete açılan Taksiyarhis Kilisesi, Cunda’da görülmesi gereken yerlerin en başında gelmektedir. Oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine geniş bir yelpazeye sahip olan bu müze koleksiyonu, tüm ülkelere ve geçmişten günümüze tüm dönemlere ait endüstri ve mühendislikle ilgili objelerden oluşmaktadır.

Tarihi Cunda Evleri

Tarihi Ayvalık Evleri kadar eski ve kendine özgün mimarisi olan Cunda Evleri, Arnavut kaldırımlı dar sokakları tadı veriyor. Çoğu 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan ve Rum mimarisinin inceliklerini taşıyan bu tarihi evler, genellikle iki katlı olarak inşa edilmiş. Ayvalık’a özgü sarımsak taşı gibi malzemelerle yapılmış birçok farklı renge sahip evlerin çoğu günümüzde restore edilerek şirin butik otellere, el işi satan dükkânlara ve küçük restoranlara dönüştürülmüş.

Tarihi Kilise Ve Manastırlar

1873’te inşa edilen Taksiyarhis Kilisesi haricinde, Cunda’nın еn еski yapılarından birisi olan ve 1865 yılındaki ilk kilise olarak inşa edilip, kullanılan 1922’ye kadar ibadete açık olan Agia Trіyаdа Kіlіsesі, Pаteriçа Koуu’ndа yer almaktadır. Adını Ay ışığında büründüğü güzellikten alan Aуışığı Manastırı, denize nazır bir tepede yer almaktadır ve günümüzde özel mülk konumunda olan Panagia Manastırı ce Güvercin Adası’nda bulunan yalnızca deniz yolu ile ulaşılabilen Kızlar Manastırı Cunda’nın tarihinin en önemli kilise ve manastırlarıdır.

Ada Camping

Cunda Adası’nın her yanı plaj olmasına rağmen bazı bölgeleri göz önüne çıkmaktadır. Adanın Midilli’ye bakan kısmında yer alan ve Cunda merkezine 3 kilometrelik asfalt yolla bağlanabilen Ada Camping, Cunda’da denize girmek için en çok tercih edilen yerlerden birtanesidir. Günübirlik gelip duş, soyunma kabini, şezlong ve şemsiyelerden ücretsiz yararlanabileceğiniz gibi, konaklamayı düşünenlere de bungalovlardan, karavanlara, kamp çadırlarından çocuk parkı, spor sahası ile tekne ve dalış turlarına kadar her şey burada mevcut. Midilli’ye karşı masmavi denizi ve enfes yemekleri ise bu adada yapılan tatilleri süslüyor.

Plajlar Ve Koylar

Cunda’nın eski yol denilen bölgesinden geçen minibüslerle ya da özel araçla ulaşabileceğiniz Arkadeniz Plajı sakinliği ile dikkat çekiyor, tamamen kum ve berrak denizi ile her zaman Cunda’nın gözde plajları içerisinde bulunan Arkadeniz Plajı her sene yüzlercetatil severe ev sahipliği yapıyor. Aynı yol bölgesinde yer alan ve adını çatalı andıran kayalarından alan Çataltepe Plajı ise hareketli yapısı, temiz berrak denizi ve eğlenceli insanları ile Cunda’nın adasında popüler plajlarıdan bir tanesi. Sakin çevresi diz seviyesini geçmeyen ılık denizi ve incecik kumsalıyla özellikle küçük yaşta çocuğu olan aileler için fazlasıyla ideal olan Patricia Plajı, şehrin içinde kalmış ulaşımı en kolay ancak çok fazla büyük olmayan sakin bir plaj Cunda Plajı, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünün yakınında bulunan ve küçük bir kumsala sahip olan Duba Plajı tertemiz bir denize sahip. Denize girmek için en ideal уerlerden biri olan Cennet Ada, Ortunç ve Pateriça Koyları da en çok tercih edilen yerlerden sadece bir kaçı.

Tımarhane Ve Güvercin Adaları

Mübadele öncesi dönemde çevredeki meyhanelerde içkiyi fazla kaçıran veya akli dengesi yerinde olmayanların bırakıldığı ada olarak bilinen Tımarhane Adası, garip şekilli kaya oluşumlarıyla da dikkat çekiyor. Ayrıca rüzgârda uğultulu sesler çıkardığı düşünülen adada, Aya Paraskevi Manastırı da yer alıyor. Pateriça Körfezi’nde bulunan Güvercin Adası üzerinde ise adanın en eski yapılarından biri olduğu düşünülen Kızlar Manastırı bulunuyor.

Taş Kahve

1800’lerin sonları ile 1900’lerin başlarında inşа edildiği düşünülen Taş Kahve, tarih boyunca kahvehane, gazino, meyhane olarak kullanılmıştır ve adanın tarihi eğlence mekânı olarak bilinmektedir. Adanın en hareketli yerinde bulunan, yüksek tavanlı, taş duvarlı tarih kokan Taş Kahve’de, dibek kahvenizi ve el yapımı buz gibi limonataları tadarken, cennet ada Cunda’da olmanın keyfini yaşayacaksınız. İçinde kırlangıçların yuva yaptığı, vitray pencereli yapı denizin kıyısında adaya gelen ziyaretçilere hizmet veriyor.

Cunda Adası'na Ne Zaman Gidilir ?

Akdeniz ikliminin etkisinde olan bu adada kışlar bol yağışlı geçer. Ekim ayından hava soğur ve serinler. Kış aylarında sezon kapalı olduğundan adanın pek keyifli olduğu söylenmez. Bu zamanlarda sahil şeridi de çalkantılı olur. En uygun zamanlar yaz sezonudur diyebiliriz. Yeşeren ve ısınan muhteşem ada yazın hem denize girmek için hem de adayı gezmek için fazlasıyla uygundur. Yaz sezonunda ada fazlasıyla canlı ve eğlencelidir.

Cunda Adası'nda Ne Yenir ?

Cunda Adası’nda yeme-içme başlı başına bir şölen diyebiliriz.  Taptaze deniz ürünleri, dillere destan olmuş zeytinyağı ile yüzyıllar boyunca Türk ve Rum kültüründen beslenen ada mutfağı, Ayvalık ve çevresine ait yüz elliden fazla çeşit meze sunuyor. Ziyaretçilerin doyamadan ayrıldığı bir lezzet mucizesi ada mutfağı. Yalnızca yemek değil sahildeki tezgahlardan buzlu badem, simit lezzeti rengarenk dondurmacıların damla sakızlı dondurması yazın en keyifli saatleri demek oluyor. Taş Kahve‘de dilerseniz kahve, dilerseniz limonata içebilirsiniz. Ve meşhur Ayvalık tostunu tadabilirsiniz.

Cunda Adası Otelleri

Adada bulunan eski Rum evlerinin birçoğu butik otellere dönüştürülmüş durumda. İster ayvalık’a gidin ister birçok butik otel ve pansiyonları bütçenize göre ayarlayın.

Cunda Adası'nda Ne Yapılır ?

Ada etrafında bulunan 20 den fazla adaya sabah saatlerinde düzenlenen günübirlik tekne turlarına katılabilirsiniz. Ülkemizde en çok tarihi yapıya ev sahipliği yapan Cunda adasının sokaklarında gezebilir. Tarihi dokular arasında fotoğraf çekilebilirsiniz. Gündüz sıcaklığında biraz zor olsa da akşam serinliği hava tam keşfetmelik. Ayrıca bisiklet turları yapabilir ve adanın doğasını hatta Ayvalık kordonunu gezebilirsiniz. Ülkenin batı ucunda bulunarak gün batımını kaçırmak olmaz.  Adanın her bir koyundan bu muhteşem olaya tanık olabilirsiniz. Bölgede bulunan köyleri gezebilir yerli insanlarla tanışabilirsiniz. Gece hayatı sevenler içinse deniz kıyısında bulunan restoranlarda akşam yemeğinizi yiyerek sonrasında da eğlence mekanlarına giderek gecenizi hareketlendirebilirsiniz. Burada mükemmel plajlar var demiştik. Gündüz deniz kum güneş üçlüsünün tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca adada organik ürünler satan birçok dükkan var, bu dükkanlardan gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.