GAZİANTEP GEZİ REHBERİ

calendar_today Mar 19, 2018

Gaziantep Hakkında

Gaziantep’te çok fazla sayıda pınarların bulunmasına rağmen hiç doğal göl yoktur. Bu nedenle şehrin çok sayıda yerine yapay göller ve ya barajlar inşa edilmiştir. Gaziantep ilinin en önemli akarsu kaynağı Fırat Nehri ve bunun kollarıdır. Gaziantep ilinde az sayıda doğal orman vardır. Gaziantep ilindeki toprakların yalnızca %14'ü ormanlık alanlar ile kaplı bir haldedir. Bu ormanlara da özellikle kızılçam ve meşe ağaçları fazlasıyla hakimdir. Gaziantep de bulunan meşe ormanlarının hepsi bozuk olduğundan koruma altına alınmışlarıdır. Kızılçam ormanlarının bir çoğu yapay ormanlardır. Gaziantep ilinin batısında ve de kuzeyinde ormanlık, bozkır ve de meralarla çevrilmiştir. Gaziantep ilin topraklarının  %60'ı tarıma fazlasıyla elverişli topraklardır. Bu kısım da, tarlalar, Antep fıstığı, zeytin, meyve ve de sebze bahçeleriyle ve bağlar ile kaplıdırlar.

Gaziantep İlindeki başlıca dağlar, ilin batısında bulunan Nur dağları ile Sof dağlarıdır. Nur ve Sof dağları arasında bulunan bölge levha hareketleri sonucunda oluşmuş bir çöküntü konumundadır. Gaziantep İlindeki en yüksek dağsa 1496 m. yüksekliğiyle Büyük Sof dağıdır. Gaziantep ilindeki başlıca ovalarsa İslahiye, Barak ve Tilbaşar ovalarıdır. Gaziantep ilindeki Nur dağı ve İslahiye birinci derece, Yavuzeli ve Araban ikinci derece, Oğuzeli, Nizip ve Karkamış ise üçüncü derece deprem bölgesi olarak belirlenmiştir.

Akdeniz ve kara ikliminin geçiş noktalarında yer almakta olan ilin güney kesimleri, Akdeniz ikliminin etkisi altında olmakla birlikte genel olarak yazları sıcak ve de kurak, kışlarıysa bir o kadar soğuk ve yağışlıdır. Yağışın en fazla kış ve ilkbahar aylarında görüldüğü tespit edilmiştir.

Güneydoğunun Toroslarının uzantısı konumundaki Sof dağlarının bulunmuş olduğu ilde; Dülükbaba, Sam, Ganibaba ve de Sarıkaya dağları da yer almaktadır. İslahiye, Barak, Yavuzeli, Araban ve Oğuzeli Gaziantep ilin önemli ovalarını; Fırat Nehri, Afrin Çayı, Nizip Çayı, Merziman Çayı ve Alleben Deresi ise Gaziantep ilinin önemli akarsularını oluşturur. Ziraata oldukça elverişli konumda bulunan ilden topraklarından zeytin, fıstık, meyve ve sebze bahçeleriyle, üzüm bağlarıyle pamuk ve buğday tarlalarıyla kaplı bir haldedir. Gaziantep İlin dağlık kesimlerinde ara sıra çam, sedir ormanları, köknar, step ve ya yarı step bitki örtüsü gözlenmektedir. Gaziantep İlinde bulunan ormanlar da fazla miktarlarda turaç, keklik, yaban ördeği, yaban kazı, güvercin, çil, kınalı baykuş, serçe, kirpi, an kuşu, tavşan, yaban domuzu, su kuşları, ve bıldırcının yaşadığı gözlenmiştir.

Gaziantep ilinin ilçeleriyse, İslahiye, Oğuzeli, Karkamış, Nizip, Nurdağı, Araban, Şahinbey, Şehitkamil, Yavuzeli'dir.

Gaziantep Nerede ?

Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Gaziantep, kuzey ve kuzeybatısı tarafında Kahramanmaraş, kuzeydoğu tarafında Yavuzeli, doğu tarafında Nizip, güneydoğu tarafında Oğuzeli, güney tarafında Kilis, güneybatı tarafında İslahiye ve batı tarafında Nurdağı ile çevrilmiştir.

36° 28' ve 38° 01' doğu boylamlarıyla 36° 38' ve 37° 32' kuzey enlemleri içerisinde yer almakta olan kentin doğu tarafında Şanlıurfa, batı tarafında Osmaniye ve de Hatay, güney tarafında Suriye, kuzeydoğu tarafında Adıyaman, güneybatı tarafında da Kilis bulunmaktadır. 6222 km²'lik bir alanıyla Türkiye de bulunan topraklarının yaklaşık %1'lik bölümünü kapsayan bir yüz ölçümüne sahiptir..

Gaziantep'e Nasıl Gidilir?

Gaziantep de 1954 yılında kullanıma girmiş olan tren garı, Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde bulunan havaalanı şehir merkezine yaklaşık olarak 20 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Her gün Ankara, İstanbul, Antalya ve İzmir’den direkt veya aktarmalı uçuşlar yapılmaktadır. Bununla birlikte Almanya’ya da direkt uçuşlar da mevcuttur.

Gaziantep de 1954 yılında kullanıma girmiş olan tren garı, hala ulaşımda fazlaca önemli bir konumda bulunmaktadır. Her gün Ankara, Adana, Elazığ, Birecik, Karkamış, Kahramanmaraş, Nizip, Nusaybin, Malatya ve Osmaniye’ye demiryoluyla ulaşım sağlanmaktadır.

Yemekleri, fıstığıyla, acısıyla oldukça ünlü olan şehrimiz Gaziantep'e hem karadan hem de havayoluyla ulaşım mümkündür.

Adana Gaziantep arası yaklaşık olarak 220 km mesafede ve araçla yaklaşık olarak 2 saat 15 dakika kadar sürmektedir.

Hatay Gaziantep arası yaklaşık olarak 190 km mesafede ve araçla yaklaşık olarak 2 saat 40 dakika kadar sürmektedir.

Malatya Gaziantep arası yaklaşık olarak 235 km mesafede ve araçla yaklaşık olarak 3 saat 50 dakika kadar sürmektedir.

Diyarbakır Gaziantep arası yaklaşık olarak 320 km mesafede ve araçla yaklaşık olarak 4 saat kadar sürmektedir.

Mersin Gaziantep arası yaklaşık olarak 300 km mesafede ve araçla yaklaşık olarak 3 saat 30 dakika kadar sürmektedir.

Gaziantep Gezilecek Yerler

Sof Dağı Yaylası, Güney doğu bölgesinin Toroslarına uzantısı olan Sof dağlarının üstünde bulunmakta Sof dağı Yaylası, Gaziantep merkeze yaklaşık olarak 33 km. uzaklıkta yer almaktadır. Gaziantep şehir merkezine yakınlığından ötürü hafta sonlarında fazlasıyla ziyaretçi alan bir yerdir. Sof dağı Yaylası, Gaziantep bölgesini yüksekten izlemek, doğayla baş başa kalabilmek, kuş seslerinin içerisinde doğa yürüyüşü, kamplar ve ya piknikler yapmak adına oldukça ideal bir bölgedir. Sof dağı yaylasında rüzgarın tatlı esintisi ağaçların içinde geçerken çıkarmış olduğu fısıltılar, pınarlarından akmakta olan su sesine karışarak bir doğa harikası meydana gelmektedir. Sof dağlarının en yüksek tepesi konumundaki Kepekçi Tepesi denilmekte olan bölgede, oksijen miktarları son derece yüksek seviyelerde olup, havası fazlasıyla temizdir ve de insan sağlığı adına oldukça faydalı ve de ideal bir bölgedir. Sof dağı yaylasının batı tarafında oldukça küçük bir kaynağı bulunmakta olan Sof dağı içmesi, hafta sonlarında oldukça yakın yerleşimlerden gelenler tarafından ziyaret edilmektedir. Kaynaktan çıkmakta olan şifalı suyun çok az düzeyde olmasına rağmen yöre halkınca çok sayıda iç ve de cilt hastalıklarına iyi geldiği ifade edilmektedir. Yayladan köylülerce sulu tarımlar yapılmakta, sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yaz mevsimlerinde yaylayı ziyaret edenlerse, yoğurt, süt, yumurta vb. gibi gıda maddelerini domates, salatalık, fasulye vb. gibi sebze ve de oldukça çeşitli meyveleri yayladan alabilme imkanına sahiptirler.

Hızır Yaylası, her mevsim yeşilliklerin içerisinde bulunmakta olan Hızır yaylası, İslahiye ilçesinin Altınüzüm bölgesine yaklaşık 120 km. batısında, Amanos dağlarının tepesinde bulunmaktadır. Bu bölge Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Turizm Merkezi ilan edilmiş bulunmaktadır. Hızır yaylası, rengarenk kır çiçekleriyle, ilkbaharda dağ laleleriyle, oldukça büyüleyici güzellikte doğasıyla huzur aramak isteyenlerin doğru adresi. Yayla da gaz lambasının ışığında yenmekte olan akşam yemeği ve de sonrasında yapılmakta olan hoş sohbetler insanları bambaşka boyutlara taşımaktadır. Yaylada oldukça geniş bir alana yayılmakta olan çam, sedir, çınar, köknar, kızılağaç, ardıç ve meyve ağaçları bulunmaktadır. Kaynak sularının ve de kar sularının oluşturmuş olduğu dereler ve de bu derelerin sulamış olduğu alanlarda yetişmekte olan sebze, meyve, tarla ve de süs bitkileri vb. ürünler oldukça fazla miktarlarda bulunmaktadır. Hızır yaylasına, günü birlik olarak ya da uzun süreli tarım amacı ile yaylaya çıkmakta olan köylülerin kalmış oldukları doğal malzemeden yapılmakta olarak barakalarda konaklama yapılabilmektedir.

Gezegen Evi ve Bilim Merkezi, Yüzüncü Yıl Atatürk Kültür Parkı’nın içinde kurulmuş olan Gezegen Evi ve Bilim Merkezi 3500 m²’si kapalı, 1500 m²’si ise açık alana kurulmuştur. Yaşamış olduğumuz dünyanın ve de evrendeki bulunduğu yerinin anlaşılmasında katkıda bulunmakta olan, eğlendirdiği sırada bilgilendirmekte olan bir öğretim ortamı konumundadır. Gezegen evi, oldukça çeşitli olan gök cisimlerini ve de onların uzay boşluğunda kapladığı hareketlerini bir izleyici topluluğuna izletebilmek adına oldukça özel olarak tasarlanmış salondur. Salonda yarım küre şeklinde bir kubbe ekran şeklinde bir perde yer almaktadır. Kurgu dahilinde işlenmiş olan bir senaryonun içinde yansımış araçlarının üretmiş olduğu astronomiye ait görüntüler, karanlık olan salonunun kubbesinin iç tarafına yansıtılarak izleyenlere uzay boşluğunda gezintiye çıkma hissi yaşatmaktadır.

Botanik Bahçesi, 2009 tarihinde 17000 m²’lik bir alanda kurulmuştur. 750 tane bitki türü ve 30000’den daha fazla bitkinin bulunmuş olduğu Botanik Bahçesi eğitim merkezi olarak oluşturulmuştur. Bahçe içinde, Kaya Bahçesi, Osmanlı Bahçesi, Açık Tohumlu Bitkiler Bahçesi, Endemik Bitkiler Bahçesi, Renk ve Koku Bahçesi, Tıbbi Bahçeler, Japon Bahçesi, Zen Bahçesi, Gül Bahçesi ve Su Bitkileri Bahçesi olarak isimlendirilen özel tasarımların bulunduğu bahçeler yer almaktadır.

Gaziantep Doğal Hayatı Koruma ve Hayvanat Bahçesi, 250 türden ve 4000’den fazla sakiniyle Türkiye’nin en büyük rekreasyon alanı konumundadır. Tam tamına 1000 dönümlük bir alan üstünde kurulmuş olan hayvanat bahçesinin içinde dünyanın en büyük akvaryumlarından olan birivu bununla birlikte lama, maymun, kanguru, deve, at, fil, zürafa evleri yer almaktadır. Dev kuşlarının kafesi ve yırtıcı hayvanların içinde bulunmuş olan barınaklar yer almaktadır. Bahçe içinde bununla birlikte ayrıca çok sayıda tür de hayvanın serbest bir şekilde gezmiş olduğu ve de insanların hayvanları yakından izleyebilme imkanının olduğu Safari Park bulunmaktadır.

Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep de tarihi özellikteki İpek Yolu üstünde yer almakta olan,2011 tarihinde ziyarete açılmış olan Zeugma Mozaik Müzesi, hem yapısı itibariyle kompleksi hem de içinde yer almakta olan eserleri ile dünyanın en önde gelen müzelerinin içinde yer almaktadır. Müzenin içinde, Zeugma Antik Kenti’nin oldukça eşsiz olan mozaikleri, o döneme ait kent de yaşamış olan insanların inançlarıyla, kültürleriyle ve de günlük yaşantılarıyla geçirmiş oldukları ortamlarıyla birebir mimarisine uygun olarak siz değerli kullanıcılara sunulmaya çalışılmaktadır. Zeugma Antik kentinin akropolünde yer almakta olan 2 tapınaktan birisi olan Athena tapınağında bulunan kült heykelinin Athena’nın gövdesinin parçaları müzenin bahçesinde sergilenmeye başlanmıştır. Müzede bulunan eserler, Zeugma Antik Kenti’n de ki konumlarına göre müzeye yerleştirilmişlerdir. Zeugma Mozaik Müzesi genel hatlarıyla 3 bölüm olarak dizayn edilmiştir. İlk bölümde Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılmış olan mozaikler, İkinci bölümdeyse Gaziantep çevresinden bulunmuş olan Gaziantep Müze Müdürlüğü’ne getirilmiş Doğu Roma ( Bizans ) dönemine ait kilise mozaikleri, son bölümdeyse idari birimler ve de konferans salonları bulunmaktadır. Zeugma Mozaik Müzesi’n de, Roma ve de Geç Antik döneme ait 2748 m²’lik mozaik, 140 m²’lik duvar resmi, 4 tane Roma döneminden kalan çeşme, 20 tane sütun, 4 tane kireç taşından yapılmış olan heykeller, bronz Mars özelliğine sahip heykel, mezar stelleri, lahitler ve de mimari parçalar bulunmaktadır.

Gaziantep Arkeoloji Müzesi, 1944 tarihinde Cumhuriyet döneminin ilk arkeologlarından birisi olan Sabahat Göğüş tarafından bu şehre kurulmuştur. İlk başta Nuri Mehmet Paşa Cami de hizmet vermekte olan müze, 1969 tarihinde küçük bir kent müzesi niteliğinde olan binasına taşındı.  Gaziantep ve de çevresindeki Hititlerden Hellenistik dönemine ait olan, Roma’lılardan Osmanlı’ya dek çok sayıda uygarlığı barındırmış oldukça zengin bir tarihe sahiptir. Müze Gaziantep ili ve de çevresine ait olan antik yerleşim alanlarından ele geçmekte olan buluntular ziyaretçilere sunulmaktadır. 2005 tarihinden itibaren ek binada sergilenmekte olan mozaiklerse 2011 tarihinde Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerini almıştır.

Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Gaziantep’in Bey mahallesi, Hanif oğlu sokak üstünde yer almış olan bina, 1985 tarihinde harap bir vaziyetteyken iş adamı Sn. Hasan Süzer tarafından satın alınarak restorasyonu tamamlanıp "Hasan Süzer Etnografya Müzesi" olarak Kültür ve de Turizm Bakanlığı'na bağışlandı. Bina ana kaya içerisinde oyulmuş olan mahzen üstüne 3 kattan oluşmakta. Ön cephesinde yer almış olan işlemeli oldukça büyük kapıdan hayat ismi verilmekte olan orta bahçeye doğru girilmektedir. Binanın içerisinde yer almakta olan bölümler günlük yaşamdaki fonksiyonlarına bağlı olarak bölgedeki yörenin eşyalarını yerleştirip, mankenler ile görsel açısından gerçeğe oldukça uygun olacak bir şekilde düzenlendi.

Gaziantep Atatürk Anı Müzesi, 26 Ocak 1933 yılında Gaziantep’i ziyaret etmiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gaziantep’e göstermiş olduğu ilgi, övgü dolu sözleriyle ve de vermiş olduğu desteğine karşın olarak dönemin Valisi Lütfi Bey ve de Belediye Başkanı olan Hamdi Kutlar’ın kararıyla Atatürk’e fahri hemşehrilik beratı verildi. Selanik de doğmuş olan olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Gaziantep ili, Bey mahallesi nüfusuna kaydettirilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hatıralarını yaşatmak adına nüfusa kayıtlı olmuş olduğu Bey Mahallesi’nde 2013 tarihinde oldukça tarihi bir Antep evinde Atatürk Anı Müzesi olarak hizmete açıldı. Atatürk’ün, Gaziantep’i ziyareti esnasında kullanmış olduğu eşyalarla dönemin Gaziantep’i, hem eserler ile hem de görsel sunumlarıyla sunulmaktadır. Bununla beraber oldukça geniş araştırma imkanı sunmakta olan zengin bir içeriğe sahip olan Atatürk Araştırma Kitaplığı ve de Atatürk temalı hediyelik eşya bölümü de yer almaktadır.

Gaziantep Savaş Müzesi, Şehreküstü Şehitler parkının hemen yanında bulunan Nakıpoğlu Evi olarak bilinmekte olan 12 tane odalı bir tarihi bir binada hizmet vermekte müze binası Aziz Şehitlerimizin ilk defnedilmiş oldukları yerde, Antep Harbi Şehitliğinin hemen yanı başında yerini almaktadır. Yüzyılın en haksız işgaline karşı, şehir halkının vermiş olduğu mücadeleyi, Antep Harbinin nasıl kazanıldığını sesli bir anlatımla ve de kronolojik panolar eşliğinde siz değerli ziyaretçilere sunulmaktadır. Tarihi bir müze olan binasında, Gaziantep’in savunmasına dair belgelerde kronolojik bir sıra ile anlatılmaktadır. İngiliz ve Fransızlara ait olan o dönemdeki silah parçaları, şehir halkının kullanmış olduğu tabancalar, av tüfekleri, kılıçlar, kamalar, et satırları, kazmalar, kürekler ve de nacaklar ile şehitlere ait olan çok sayıda eşyalar sergilenmektedir. Müzede bulunan panolar, bir tüfek adına kızını evlatlık vermiş olan babanın, şehir bitap bir halde aç kalınca ölmüş olan hayvanların etini kapışmakta olan anaların, düşmanların tanklarına karşı Demir ile adamlar dövüşür mü? Erkekseniz piyadenizi gönderin diyerek haykırmakta olan yiğitlerin hikayesi anlatmaktadır. Müzenin duvarlarında bulunan panolardaysa kahramanlık olayları, işgallerin bütün detayları, Karatarla mitingine dair belgeler sergilenmektedir. Yansıtmış olduğu gerçekler ile yalnız başına kalmış olan Antep'in, Fransız ve de Ermeni alaylarına karşı koyuşunun sırrını açıklamaktadır. Müze binasının alt kısmında bulunmakta olan ve de buradan şehrin çok farklı yönlerine açılmakta olan geçitlerin yer aldığı mağara sergi alanı bulunmakta, Antep savunmasının görsel olacak bir şekilde anlatmaktadır. Savaş günlerinin oldukça zor şartlarını adeta yeniden insanlara yaşatmaktadır. Müze de Şehit ve de Gazilerin; kazma ile kürekle en önemlisi de yürekleriyle yazmış oldukları destanı anlatılır. Müzenin bulunmuş olduğu alanın tamamen kamulaştırılıp bir meydan haline getirildi. Gaziantepliler ailelerinden kalmış olan savaş hatıralarını bu müzede sergilemek amacıyla bağışlamışlardır. Antep Savunmasının simgelerinden birisi olan Ramazan Topu yeniden yapılarak müzenin avlusunda sergilenmektedir. Fransız askerlerini korkutmak için kullanılmış olan makineli tüfek sesi çıkarmakta olan Tak Takı ile halkın bakır yemek kapları ile yapmış olduğu ve de Ermeni siperlerine atılmış olan Sahan bombası, Savaş Müzesi’nde fazlaca dikkat çekmekte olan eserlerin başında yer almaktadır. Gaziantep Savaş müzesi; vatan ve namus denildiği zaman nasıl mücadele edileceğini, nasıl gözünün kırpılmadan ölüneceğini dünyaya en iyi bir şekilde sunmaktadır.

Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi, Gaziantep Kalesinin içinde yer almakta olan galeride Antep halkının düşman işgaline karşı göstermiş olduğu direniş öyküsü anlatılmaktadır. Büyükşehir belediyesi tarafından İstiklal savaşında kahraman bir şekilde verilmiş olan mücadelenin anlatılmış olduğu Kahramanlık Panorama Müzesi ismiyle hizmete açıldı. 10 ay 9 gün sürmüş olan işgalde, kahramanca bir şekilde şehrini savunmuş olan Gaziantep halkının bu destansı zaferi oldukça görkemli Gaziantep Kalesi’nin gizemli bir şekilde galerisinde ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. Antep savunması ve de kurtuluşuna ilişkin olarak da gerekli tarihsel çalışmaları tamamlanıp, Antep savunmasının teşkilatlanmış yapısını, cepheleri ve şahsiyetlerin kronolojik olacak şekilde resimleri, rölyefleri, heykelleri, sunumlarıyla ve de maketleriyle sizlere anlatılmaktadır.

Gaziantep Hamam Müzesi, Osmanlı Devletinin hamam mimarisiyle ve de kültürünün en güzel örneklerinden birisi konumunda olan yapı, Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış olan külliyenin hamam bölümü olarak zamanında hizmet vermiştir. Vakfıyesine göre 1577 yılında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Paşa hamamı ismiyle de bir zamanların gösterişli hamamı uzun bir süre boyunca hizmet vermiş olup, Büyükşehir Belediyesi tarafından 2015 tarihinde tadilatı tamamlanarak Gaziantep hamam kültürünün yaşatılmış olduğu bir müze haline dönüştürüldü. Aslına bakılırsa oldukça sadık kalınarak teşhir edilmiş olan hamamda, soğukluk, ılıklık ve de sıcaklık bölümleri bulunmaktadır. Hamam’ın, içinde Haluk Perk koleksiyonuna ait olan hamam araç ve de gereçleriyle de sergilenmektedir. Bunların yanında hamam adetlerini, balmumu heykeller ile birlikte görsel zenginlik kazanmış olan hamamın geleneği canlandırılmaya çalışılmaktadır.

Bakır Eserler Sergisi, Gaziantep’in kalesinin yakınlarında bulunan tarihi bir konakta Bakır Eserler Sergisi, Türkiye’nin bütün bölgelerinden toplanmış olan bakır eserlerden oluşmuştur. Eserler arasında yer alanlar tabaklar, taslar, ibrikler, tepsiler, kazanlar ve satırlar yerini almıştır. Bununla birlikte Osmanlı dönemine ait olan silahlar, süngüler ve kamalar da bu koleksiyonda yerini almıştır.

Kavaklık, Gaziantep’in şehir merkezine çok yakında bir yerde bulunmakta olan Alleben deresinin içerisinde geçmiş olduğu, Battal Höyük’ten Alleben köprüsüne uzanmakta olan oldukça büyük ve de yeşil olan bir alanı kapsar. Gaziantep’in en eski piknik alanı olarak bilinmektedir. Bugün ise yerini tamamen şehrin içerisinde kalmakta bulunan yeşil alan, sabahları spor ve de yürüyüş adına hafta sonlarıysa piknik adına kullanılır. Alanın içerisinde aile çay bahçeleri, yürüyüş alanı, oyun sahası, piknik masaları, çocuk parkları, bisiklet yolları, halı saha, yeme içme tesisleri, çocuklar için olan trafik eğitim alanları, jimnastik için aletler, piknik masaları yer almaktadır.

Nafak, Gaziantep’in Oğuzeli yolu üstünde bulunan meyve bahçeleriyle kaplı olan, oldukça yeşil ve de bol sulu bir mesire alanı konumundadır. Meyve bahçelerinde oldukça bol miktarlarda erik ağacı vardır. Yeme ve içme tesisleri bulunmaktadır.

Gaziantep'e Ne Zaman Gidilir?

Hem Akdeniz hem de karasal iklim özelliklerinin görülmüş olduğu Gaziantep de yaz ayları sıcak ve kurak, kışlar ayları soğuk ve de yağışlı geçer. Hava sıcaklıkları özellikle de Haziran, Temmuz, Ağustos ve de Eylül aylarında fazlasıyla yüksek olmaktadır. Aralık, Ocak ve de Şubat aylarındaysa fazlasıyla soğuktur. Gaziantep de ölçülmüş olan en yüksek sıcaklık değeri 44, en düşük sıcaklık değeriyse -13 derecedir. Haziran – Eylül ayları en yağış aldığı aylardır. En çok yağışıysa Aralık – Şubat aylarında almaktadır. Mevsimler sürekli olarak değişirken gece ve de gündüz arasında oldukça büyük sıcaklık farkları yaşanır. Şehri ziyaret etmek adına en uygun zaman sonbahar dönemidir.

Gaziantep Konaklama Tavsiyeleri - Gaziantep Otelleri

Gaziantep’in tarihi dokusuna ait birçok konaklama yeri bulabilirsiniz. İsterseniz lüks otellerde isterseniz de tarihi kokuyu içinize çekerek şehir merkezinde konaklama imkanına sahipsiniz. Konaklama anlamında oldukça çeşitli bir şehirdir.

Gaziantep Ne Yenir? - Gaziantep Yemekleri

Gaziantep de altın bin yıla yaklaşmakta olan bir geçmiş vardır. Geçirmiş olduğu evrelerin içerisinde 20’den fazla medeniyete ev sahipliği yaptı. Mezopotamya'nın en batısında bulunup, Zeugma gibi bir kültür mirasına sahip olan bir bölgede yer almaktadır. Bu bulunmuş olduğu medeniyetlerin bırakmış olduğu izler, kültürel varlıklar olarak da günümüze dek gelmiş olan birçok yapıtlar ile kendisini belli etmektedir.

Bu etkilerin içinde Gaziantep, yaşamın en önemli unsurlarından biriside beslenme kültüründe de genellerin dışında olan oldukça farklı, kendisine özgü olan özelliklere sahip bir mutfak başkenti haline gelme imkanına erişmiştir. Bu etkenlerin birçoğu coğrafi konumuyla, iklimiyle, çevrede olan ve de Gaziantep de yaşamış olan medeniyetlerle birlikte İpek yolu üstünde bulunması en önemli sebebidir. 13. yüzyılda Osmanlı Devletiyle başlayarak Türk egemenliğine geçmiş olan bu kent, var olmakta olan kültüre kendi kültürünü de ekleyerek 400’e yakın yemek ve de tatlıdan oluşmakta bir mutfağa sahiptir.

İstiklal harbi sırasında yaşanmış olan kıtlık ve de buna bağlı olarak oluşmuş olan açlık, ele geçen her şeyi yemekte yapmakta kullanmak, bu sırada var olmuş olan yemek kültürünün büyümesine neden olmuştur. Bura çok da farklı özellikler içermekte olan bir mutfak olmasına nedendir. Gaziantep de yemekler normal beslenme ile birlikte ayrı bir şekle sahiptir. Mevsimlere ve de özel günlerde yapılmış olan yemekler ve de tatlılar, sosyal kültürün zaman içerisinde oluşturmuş olduğu etkenleri en güzel bir şekilde taşımaktadır.

Gaziantep’e gelmişken buraya özgü olan bol fıstıklı baklavayı yemeden gitmek olmaz. Ayrıca Gaziantep de daha güzel yapılmakta olan lahmacun, patlıcan kebabı, soğan kebabı, içli köfte ve yuvarlama gibi tatlara da bakmayı unutmayın.

Gaziantep'te Ne Yapılır?

Gaziantep de bulunan Hayvanat Bahçesini ve Zeugma Mozaik Müzesini gezmeyi kesinlikle unutmayın. Daha sonra Burç ormanında harika bir doğa yürüyüşü gerçekleştirebilme imkanına sahipsiniz.

Eğer hamam kültürüne seviyorsanız Gaziantep de gidebileceğiniz hamam sayısı çok fazladır. Tarihi hamamlarıyla ünlü bu şehirde hamamlara uğramayı kesinlikle unutmayın.

Hediyelik eşya almak adına ya da gezmek adına Bakırcılar Çarşısına kesinlikle uğramalısınız. Burada birbirinden yetenekli ustaların yapmış olduğu işleri inceleme fırsatınız olacaktır.