Makedonya Gezilecek Yerler

calendar_today Kas 29, 2016 label Vizesiz ülkeler Balkanlar

Makedonya Hakkında

Makedonya; Uzun süreler Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde kaldığı için bünyesinde Türkiye’ye benzer birçok özellik barındırmaktadır. Balkanlar’ın en ucuz ülkelerinden bir tanesidir. Başkent Üsküp; ülkenin ekonomik ve kültürel olarak da merkezi şehri olarak dikkat çeker. Makedonca resmi dildir. Halk arasında Türkçe, Arnavutça, Sırpça, Rumca ve Ulahça da konuşulmaktadır. Yerel saat Türkiye saatine göre 2 saat daha geridedir. Makedonya’ya yapılan gezi süresi 90 günü aşmayan ziyaretlerde vize gerekmiyor. Makedonya gezilecek yerler Üsküp, Bitola, Tetovo ve Ohri Makendonya şehirleridir. Ülke toprakları genelde engebeli olduğu için  kara iklimi hüküm sürmektedir. Yaz ayları sıcak ve kurak kışları ise soğuk geçmektedir.

Makedonya Nerede

Balkan Yarımadası’nda yer almaktadır. Kuzeyinde Sırbistan ve Kosova, batısında Arnavutluk, güneyinde Yunanistan, doğusunda Bulgaristan ile komşu konumundadır.

Makedonya'ya Nasıl Gidilir?

Balkan ülkeleri içerisinde Türk kültürüne en yakın olan ülke Makedonya'dır. Görülmesi gereken birçok tarihi yapı barındıran Makedonya'ya nasıl gidilebilir?

1) Karayolu :

Makedonya'ya karayolu ile gidecek olan kişiler 2 farklı şekilde bu ülkeye ulaşabilirler. İlk olarak Bulgaristan sınırı üstünden Üsküp'e gidilebilir. Trenle gidecekler Sofya üzerinden girmeli mutlaka. Diğer bir alternatif ise; Yunanistan üzerinden Makedonya’ya girmektir. Bunun için de ülkemizin kuzeybatı sınırlarından Yunanistan topraklarına geçmek ve sonrasındada Makedonya'ya giriş yapmak gerekir. Fakat karayolunu tercih etmek için muhakkak Bulgaristan ve Yunanistan ülkelerinin vizeleri gerekmektedir. Eğer sadece Bulgaristan vizeniz varsa Bulgaristan’dan, schengen vizeniz varsa hem Bulgaristan hem de Yunanistan’dan Makedonya’ya geçiş yapabilirsiniz.

2)Toplu taşıma imkanı ile :

Türkiye’den Bulgaristan ya da Yunanistan'a ve bu ülkelerden Makedonya'ya ulaşım sağlanabilir. Bulgaristan üstünden geçiş yapacak turistler için Kapıkule Sınır Kapısı; Yunanistan üzerinden geçiş yapacaklar için ise İpsala Sınır Kapısı kullanılır.  Transit geçecek olan kişiler için  geçiş ile ilgili kolaylıklar sağlanmış olsa bile Yunan ve Bulgar gümrük polisleri kara yolundan vizesiz geçme hususunda kesinlikle izin vermemektedir. Fakat Makedonya topraklarına girerken herhangi bir vize belgesi gerekli değildir. Kişinin aracını kullanırken kendi ehliyeti ve arabasının sigorta belgeleri ile ruhsatını yanında taşıması yeterlidir.

3) Havayolu :

Makedonya'ya ulaşım için en kolay seçenek havayolu imkanıdır. Yaklaşık 200 lira ile 500 lira arasında değişen tek gidişlik uçak biletleri ile İstanbul'dan Üsküp'e gitme imkanı mevcut. Yaklaşık olarak 2 saatlik bir yolculuğun sonrasında Alexander The Great Havalimanı'na iniş yapılır. Havaalanından şehir merkezine geçiş için taksiler ya da "shuttle" servisler tercih edilir. Bu servislerin ücreti taksilere göre hayli uygundur. Ben küçük bir ücret karşılığı Makedonya Üsküp Havaalanı’ndan Üsküp şehir merkezine shuttle servisleri ile geçmiştim.

Makedonya Para Birimi

Para birimi olarak Denar kullanılıyor. 10 Makedon Denarı yaklaşık olarak 80 kuruşa tekabül etmektedir.

Makedonya'ya Ne Zaman Gidilir ?

Seyahat etmek için en uygun dönem Nisan-Eylül arası aylardır. Genellikle Makedonya’ya gidenler yaz aylarında gidilmesi gerektiğini ve kış aylarında çok soğuk olduğunu belirtiyor bu sebeple yaz aylarında gitmek çok daha mantıklıdır. Makedonya'ya tatil amaçlı gidenler için bahar ve yaz ayları önerilir. Çünkü bu aylarda Ohri Gölü gibi tatil bölgelerinde yüzme ve tatil yapma imkanı bulunabilir.

Makedonya Vize

Makedonya'nın ülkemize vize uygulaması bulunmuyor. Ancak son dönemlerde yaşanan mülteci olaylarından dolayı ülkeye giriş ve çıkışlarda bir takım sorunlar meydana gelebilir. Sınırda kimin yanına gelindiği, nerede kalınacağı ve ne zaman dönüleceği gibi sorulara dikkatli açıklamalar yapmak gerekir. Bu soru genelde herkes tarafından çok fazla merak edildiği için bunu çok detaylıca yazmayı uygun gördüm. Bir ülkeye girişin vizesiz oluşu o ülkeye elimizi kolumuzu sallaya sallaya gireceğimiz anlamına gelmiyor. Ya da vize isteyen bir ülkenin vizesine sahip oluşumuz yine aynı şekilde o ülkeye çok rahatça gireceğimiz anlamına gelmiyor. Pasaport polisi eğer isterse bizi kendi insiyatifi doğrultusunda ülkeye almayıp kendi ülkemize geri gönderebilir.

Türkiye ile Makedonya arasındaki vize düzenlemeleri duyurusuna göre ; bu ülkeye seyahat etmek isteyen diplomatik, hususi , hizmet ve umuma özel pasaport hamili vatandaşlar vizeden muaf olurlar. Bununla birlikte Makedonya, Avrupa Birliği (AB) kuralları doğrultusunda ülkeye kabul koşullarını yeniden düzenleme yoluna gitti. Bu çerçevede, Makedonya’ya seyahat etmek isteyen yabancılar için aşağıdaki şartlar aranmaktadır:

• En az altı ay geçerli olmak üzere pasaporta veya geçerli seyahat belgesine sahip olmak,

• Transit geçiş veya üçüncü bir ülkeye seyahat durumunda ilgili ülkenin vizesine veya ikamet iznine sahip bulunmak veya bunlara yasal yollardan sahip olabileceğini belgelerle kanıtlamak,

• Makedonya'da geçimini temin için yeterli maddi miktara sahip olmak. (Bunun ispatı için kalınacak her gün başına asgari olarak 50 Avro tutarında nakit paranın, seyahat çekinin veya kredi kartı şart koşulmaktadır. Makedonya’ya gidecek yabancının masrafları Makedonya’da karşılanacaksa, masrafları karşılayacak kuruluşun garanti mektubu göndermesi veya ev sahibinden davet mektubu ibraz etmeleri gerekmektedir.),

• Makedonya’nın kamu güvenliği, genel sağlık veya uluslararası güvenlik açısından tehlike teşkil etmemek,

• Makedonya'da yasadışı çalışma ve Makedonya topraklarını yasal olmayan seçeneklerle diğer bir ülkeye gidiş için kullanma niyeti taşımamak. Bu sorunu Makedonya’dan Sırbistan’a geçerken Makedonya sınır kontrol noktasında yaşamıştım. Pasaport polisleri benim niyetimin Sırbistan’a geçmek değil de oradan Almanya’ya kaçmak olduğu şüphesine düşmüştü.

Ayrıca, Makedonya’ya giriş yapmak isteyen kişilerin seyahat amaçlarını ispatlamaları amacı ile, aşağıdaki belgelerden bir veya bir kaçını da Makedon sınır makamlarına ibraz etmeleri istenebilmektedir.

• Makedonya’da tescil edilmiş firma veya tüzel kişilere ait davet mektubu,

• Ülkeye geliş amacını ispatlayan her türlü belge (ticaret, iş görüşmesi, resmi toplantı gezi veya konferansa katılımı belirten evraklar gibi),

• Öğrenim amacıyla gelecek kişilerden okula kayıt belgesi veya öğrenci kimlik belgeleri,

• Turizm amaçlı seyahatlerde turistin nerde kalacağını göstermekte olan belgeler (otel rezervasyonu, tur rezervasyonu, ev sahibinden davet mektupları gibi ),

• Makedonya’dan geri dönüşü temin edebilecek belgeler (dönüş uçak ve ya tren bileti gibi)

Makedonya’ya seyahat edecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 6 ay içerisinde 3 aydan fazla kalmamak şartıyla vizeden muaftırlar. Bu süre içinde, amaca yönelik vize almadıkları durumda çalışmaları ve öğrenim görmeleri yasaktır.  Makedonya makamlarının havalimanı kontrolleri neticesinde vatandaşların bazı hallerde Makedonya’ya kabul edilmeyerek, aynı uçakla veya bir sonraki seferle Türkiye’ye geri gönderildikleri yönünde şikayetler bulunmaktadır.

Bu çerçevede, ülkeye girişte herhangi bir sorunla karşılaşılmaması için vatandaşların:

- Hangi otelde kalacaklarını bilmeleri (rezervasyon bilgilerini belirten belge varsa ibraz etmeleri);

- Onları davet eden Makedonya vatandaşı bir kişi veya kurum temsilcisi varsa havalimanına gelmesini talep edip sağlamalı;

- Seyahat amaçlarına ilişkin gerekli belgeleri yanlarında bulundurmaları (eğitim almak için gelen öğrencilerin öğrenim meşruhatlı vizelerinin bulunması gerekmektedir);

- Dönüş biletlerinin önceden alınması önemle tavsiye olunur.

Makedonya'ya seyahat konusunda Makedonya'nın Ankara ve İstanbul'daki temsilciliklerinden ilave bilgi alınabilmektedir.

Bu konuyu dikkatli ve çok fazla detaylı anlatmamın sebebiyse bu durumun sadece Makedonya’ya özel olmayıp tüm vizeli ve vizesiz ülkelerde bu durumun geçerli olduğudur. Kısacası otel ya da kalacağınız hostelin rezervasyon çıktılarını yanınızda bulundurun ve yanınızda bir miktar döviz olsun.

Makedonya'da Ulaşım

Makedonya ülkesinde ulaşım şehir içinde ve şehirler arasında otobüsle yapılmaktadır. Bazı yakın şehirlere ise minibüs ile ulaşım sağlanabilir.

Makedonya Gezilecek Yerler

Ohrid ya da Ohri :

Makedonya’nın incisi olarak anılan gerçekten gezmeye doyulamayacak balkanların popüler şehirlerindendir. Özellikle yaz dönemlerinde artan kalabalık Ohrid şehrini tam tatil beldesi haline getirmekte. Mükemmel manzarasına karşı tekne turu yapabilir karşıdaki dağların Arnavutluk sınırına bağlı olduğunu görebilirsiniz. Yani bulunduğunuz yer Makedonya, gölün karşı tarafı Arnavutluk ve ülkeler arası sınır bu gölün tam ortasından geçmekte. Güneş batmadan bol bol resim ve video çekilebilirsiniz.  Ohri yaklaşık 45.000 kişilik nüfusa sahip Makedonya’nın güneybatısında yer alan bir konuma sahiptir. Kentte çok sayıda kilise mevcut. Mimarisi çok iyi şekilde korunmuş ve UNESCO tarafından 1979 senesinde  dünya mirasları listesine alınmıştır. Yazları aşırı kalabalık ve sadece balkan ülkerinden değil Avrupa’nın birçok kentinden turist gelmektedir. Fransız birçok yazarın evinin bulunduğu tarihi güzellikteki kent gölün etrafında yer alan balık restoranları ve tavernalarıyla akşamları turistlere farklı etkinlikler sunmaktadır. Ohrid’de toplam olarak 365 tane kilisenin olduğu söylenmektedir. Her güne 1 kilise düşüyor. Üsküp’ ten her gün otobüsler ile 2 buçuk 3 saate Ohrid’e ulaşabilirsiniz. Ya da Yunanistan’ dan gidilecekse 1,5 saat sürmektedir. Ohri’de havaalanı bulunmuyor ve Türkiye’den uçuşlar bulunmamakta. Burada yer alan Türk nüfusundan bahsedecek olursak sadece 1250 civarı Türk var. Ayrıca Ohri’ye yolunuz düşerse turizm hizmeti veren Türk firması da mevcut. Ohri’nin en önemli özelliklerinden biriside incidir. Ohri gölünden çıkan inci çok popüler ve bunun inceliklerini bilen ve gerçek inci satan 1-2 dükkan bulunuyor sadece. Çarşıda dolaşırken karşınıza mutlaka çıkacaklardır.

Ohrid Gölü büyüklüğüyle adeta denizi hatırlatan ve dağların arasında kalmasının verdiği etkiyle size harika dakikalar yaşatacak bir şehirdir. O kadar büyük bir göl ki nehirlere adeta kaynak oluyor ve 10 senede bir göl kendisini yenilemektedir. Yaz aylarında Ohri Gölü’nde yüzme festivalleri yapılmakta ve başka Makedon şehirlerinden gençler gelerek festival için yarışmaktadırlar. Sokaklarının dar olması ve mimarisi bozulmayan evlerden meydana gelen Ohri hemen kıyısındaki balık restoranları ve tavernalarıyla da çokça ünlüdür ve bu durum Ohri gezilecek yerlerin sayısını arttırmaktadır.

Makedonya Kalkandelen (Tetovo) :

Kalkandelen, Şar Dağlarının bitişiğinde, Pena Nehri‘nin etrafında Polog Ovası üstünde  kurulmuş olup, Üsküp‘e 2 saat uzaklıkta yer almaktadır. Halkın çoğunluğu Müslüman Türklerden oluşuyor. Şehirde Türkçe bilmemek bir ayıp olarak görülmekte. Geleneklerine sıkı bir şekilde bağlı olanTetovo halkının komşuluk ilişkileri eskisi gibi devam etmektedir ve evlerinin çoğu bahçelidir. Aynı zamanda içerisinde komşuları ile iletişim kurmaları için küçük kapıcıklar yer almaktadır. Düğünlerde kadın erkek ayrı yerlerde düğün yapıyorlar.

Kent içerisinde Perşembe günleri kadınlar pazarı kurulmakta. İlçe çevresinde 125 köy 300 cami bulunuyor, bu camiler gurbette yaşayanların gönderdiği paralarla inşaa edilmektedir. Şehirde insanlar lakapları ile tanınır ve akrabalar arasında kesinlikle kız alıp verilmez. Tetovo gezilecek yerleri gezmeye gelecek kişiler için en önemli yerlerden biri kentin ortasında geçen Pena Nehri’dir. Bu nehir üzerine Osmanlı Devleti tarafından dört adet köprü inşa edilmiştir. Günümüze kadar sadece Alaca Cami’sinin aşağısında yer alan Top Köprüsü gelebilmiştir. Tarih ve kültür zengini bu şehri gezmeye ilk önce Alaca Cami’inden başlaması gezinin keyfi açısından daha doğru olacaktır.

Alaca Camii ( Шарена Џамија Šarena Đamija) :

Caminin mimarı Hüve’l Baki Üsküp Fatihi Paşa oğlu İshak Bey'e aittir. Camiyi Recep Paşa’nın kızları Hurşide ve Menşure kendi mal varlıkları ile yaptırmışlardır. Caminin boyasının içine 50.000 yumurtanın sarısı ilave edildiği belirtiliyor. Bu Cami sanatsal ve mimari değerlere sahiptir. Duvarlarında ve iç kesimlerinde ilk defa peyzaj süslemeleri görülmüştür. Orta kubbenin üzerine dünya üzerinde yer alan çeşitli camilerin resimleri çizilmiştir. Cami içerisinde yer alan şadırvanın yanında Hurşide Hanım’ın kabri bulunuyor. Kalkandelen (Tetovo)‘ ya gelip bu camiyi görmeden dönülmemesi tavsiye edilmekte.

Türk hamamı (турска бања ) :

Alaca Camisi’nin sol kısmında yer alan Pena Nehri’nin kenarında yapılmıştır. Beş asırlık bir tarihe tanıklık eden bu hamamda ilk kez maden suyu ve sıcak kaplıca suyu bir arada kullanılmıştır. Başbakanlığa bağlı olan (TİKA) tarafından restore edilmiş olup günümüzde sanat galerisi olarak kullanılmaktadır. Girişi ücretsizdir.

Harabati Baba Tekkesi ( Арабати Баба Теќе ) :

Gezilecek yerlerin arasında en gösterişli yerlerden biri olan bu tekke 1500 senesinde kurulmuştur. Osmanlı ordusu sefere gideceği vakit tekke içerisinde yer alan hanlarda konaklayıp dinlenmenin ardından sefere devam ederlermiş. Girişinde Kalkandelenli İsmail amca tarafından asılmış olan Osmanlı Devleti arması, Türkiye bayrağı ve Arnavutluk bayrağı vardır. Tekke içinde görülen mavi boyalı konağın ilginç bir hikayesi var. Dönemin Valisi Recep Paşa’nın kızı verem hastalığına yakalanıyor, o zamanın ilim adamlarından biri bina inşa etmesini ama binanın üst tarafını ahşap yapmasını talep etmiş  ve ahşabı çivit mavisi ile boyamasını söylemiştir. Çünkü kasabanın etrafında çivit mavisinin ham maddesi bol miktarda mevcutmuş. Çivit mavisinin bir özelliği de güneş ışıklarını geçiren nadir boyalardan meydana gelmesidir, güneş ışığı verem hastalığının en iyi ilacı olduğu için paşanın kızı 8 ay sonra iyileşmiştir.

Baltepe Kalesi ( Tetovo Kalesi ) (тетовско кале, бал тепе) :

Şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta olup 1800 senesinde Recep Paşa’nın oğlu Abdurrahman Paşa tarafından inşaa edildi. Kalkandelen Ovası’nı tepeden görmekte olan Şar dağlarının yamacında stratejik olarak çok önemli bir yerde yapılmıştır. Tepede yer alan geniş düz alan üzerine çifte duvarlı olarak inşa edilmiş olan ve Osmanlı döneminin en sağlam kalelerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkan bu alan ziyaretçileri adeta mest ediyor. Kale içinden kasabaya ve Prizren yoluna varan at arabalarının geçebileceği genişlikte 4 kilometre uzunluğunda tünel yapılmıştır.

Bu tünelin orta kısımlarına ikişer adet tahliye tünelleri yapılmış. Kalenin içerisinde yer alan Camii yıkılmış ve neredeyse tamamen kaybolmuştur. Kale, savaşın ardından yıkılmış bunu fırsat gören Makedonya Devleti kale içine bir kilise inşaa etmiştir. Bu inşaa edilen kilisenin amacı kaledeki Osmanlı izlerini bir nevi ortadan kaldırmaktır. Bu tutumun aslında yalan olduğu genel yargıdır. Fakat Makedonya dahil bütün Avrupa işin aslını bildiği için tapu ve kadastro arşivlerine girip araştırma yapmayı yasaklamışlardır. Bu şekilde yabancıların (çoğunluğu Türkler olmak üzere) Makedonya topraklarında kültürel miras hakkı iddia etmelerinin önüne geçmek amaçlanmıştır.

Kale için anlatılmakta olan çeşitli rivayetler ise şöyledir: Türk ordusu kaleden çekilir sonra kale girişinde yer alan çeşmenin suyunun o gün kendiliğinden kesilmiş olduğudur. Ayrıca dönemin Cumhurbaşkanı bir Cuma günü gösteriş için Baltepe Kalesi’ni ziyaret etmek ister ama içeri giriş yapacağı zaman kalenin giriş duvarı çöker ve ziyaret gerçekleşmez. Ziyaret eden kişiler aynı zamanda bu duvarı ve kaleyi de rehberler eşliğinde istedikleri gibi inceleyebilir.

Kaplıca (Banya) :

 Kalkandelen’den 20 dakika uzaklıkta yer alan sadece turistlerin gittiği bir yerdir. Bu kaplıcaların en dikkat çeken özelliği ise sıcak su, maden suyu ve tatlı suyun yan yana şeklinde çıkmasıdır. Bilen birinin rehberliği olmadan gidilemeyecek bir yerdedir. Kaynak sularının olduğu yer çeşitli zamanlarda ücretli yapılmaya çalışılmış fakat suların kaynağı kesilmiş ve başka yerlerden çıkmıştır.

Banya denilen bu alana giderken yol üzerinde bulunan suların akması için yapılmış küçük köprüler misafirleri karşılar. Bu köprüleri yapan İsmail amcadır. Yapmış olduğu küçük köprülere isim vermiştir. Biri Fatih Sultan Mehmet Köprüsü diğeri de ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü’dür. Üsküp’ten Kalkandelen ( Tetova ) ‘dan her saat başı otobüsler kalkmakta otogardan bu sayede gezilecek yerlere ulaşım çok rahat sağlanabilir. Bilet Ücreti olarak 110 Makedon Dinarı  (7 TL ) alıyorlar yaklaşık olarak 1.5 saat süren bir yolculuk sonucunda ulaşılır.

Istip :

Makedonya’da Stip ismiyle bilinen eski bir Osmanlı kasabasıdır. Makedonya’nın Doğu Bölgesi’nde bulunan Istip Belediyesi sınırlarında 34 yerleşim yeri yer almaktadır. Istip Belediyesi’nin nüfusu toplam; 47.496 olmakla beraber , Istip merkez nüfusu ise 42.625’dir. 4 adet ilköğretim okulu bulunmaktadır. Ayrıca 2 bölgesel okul, 5 ortaöğretim okulu ve 1 üniversiteye sahip olan Istip kasabasında havalimanı da bulunmaktadır. Çok eski bir yerleşim yeri olan Istip’in tarihi milattan önce 111 yılına dayanmaktadır. Istip eski zamanlarda Sırp Prensliği’nin en önemli şehri olmakla birlikte Osmanlı döneminde verimli ve geniş toprakları ile Türk nüfusunun yoğun olduğu ve Türk- İslam hayatının hâkim olduğu bir bölge olma özelliğine sahiptir. Buraya gezmeye geldiğiniz zaman ziyaret etmeniz gereken köylerden biri olan bu köy, 1395 yılının ardından yoğun bir Türk cemaati Istip kasabasına yerleştirildi. Yerleştirilen Yörükler kale duvarları dışında iki nehir vadisinee yerleşerek yayılmışlar. Istip’te yer alan Hüsameddin Paşa Camii’nin yıllara meydan okuyan görüntüsü dikkatleri üzerine çekmekte ve ziyaretçileri kendine hayran bırakmakta. Makedonya Istip'te üniversite okuyan Türk öğrenciler kendilerini ülkelerinde gibi hissedecek mimari yapılar ve tarihi eserleri burada görmekte. Mahalleleri ve sokakları başta olmak üzere  camileri, hamamlarıyla Türkiye sokaklarında dolaşıyor gibi hissedip Istip'te yabancılık çekmezsiniz. Istip'teki Türk köylerinde dolaşırken eski yeni tüm yapılarda Türk ve Osmanlı esintileri görüp sanki kendi ülkelerinde geziyor gibi düşüneceksiniz.  Osmanlı döneminden pek çok eserin yer aldığı bu şehir ziyaretçileri o döneme götürecek ve harika bir zaman geçirme fırsatı sunacak. Gezilecek  yerlerin en gelişmiş alanı olan Istip Makedonya’da tam bir öğrenci şehridir. Makedonya Istip’te bulunan Goce Delvec Üniversitesi 27 Mart 2007 senesinde meclis kararıyla kurulan 4. devlet üniversitesidir. Yakın zamanda kurulmasına rağmen çok hızlı bir gelişim ve değişim gösterdi . Bu kısa zaman içerisinde birçok fakülte açmış ve kendi bünyesinde gelişmeye devam etmiştir. İstip’in nüfusu 47.496 iken Istip Goce Delvec Üniversitesi öğrencilerinin sayısı ise 13.000 civarındadır. Gezmeye gittiğiniz zaman çokça Türk ile karşılanabilirsiniz ayrıca bu sayı her geçen yıl katlanarak artmaktadır. Goce Delvec Üniversitesi 2010 senesinde YÖK tarafından denkliğini de eline almış bir üniversitedir. 1000’e yakın branşlarında uzman akademisyen ve öğretim görevlisi kadrosuyla hizmet vermektedir.

Struga kasabası :

Ohrid’in yaklaşık olarak 15-20 kilometre kuzeyinde yer alan  ve Evliya Çelebi’nin, Seyahatnamesi’nde “Üstürka” diye isimlendirdiği yerdir. Struga’da çoğunlukla Müslüman Arnavut kesim yaşıyor. Balkanlar gezisine başlamadan önce burası planlarınızın dahilinde bulunması gereken bu harika şehir harika zamanlar geçirmenizi sağlayacak.

Makedonya Cumhuriyeti’nin doğusundaki en büyük kentsel alan olan İştip (Štip) ekonomi başka olmak üzere endüstri, eğlence ve eğitim alanlarında çevre belediyelerin odak noktasını oluşturmakta. 2002 nüfus sayımına göre sadece İştip (Štip) Belediyesi’nin nüfusu 47.796 civarındaydı şu an ise yaklaşık olarak 85 bin olduğu tahmin edilmekte. İştip'e gezmeye gelenler bu bölgenin, ülkenin en büyük tekstil üretim ve moda endüstrisi merkezi olduğunu görür. Oldukça dikkat çeken tasarımlar ve süslemeler ile hem keyifli alışveriş yapılabilir hemde bu harika eserler yerinde incelenebilir. Doğu Makedonya’da bulunan tek devlet üniversitesi olan Goce Delčev University of Štip bu bölgede yer almakta. Talep edenler izin alıp üniversite içine girip bu bölgeyi de gezebilmekte. Fakat fotoğraf çekmek yasak. Gezdiğiniz zaman dikkatinizi çekecek bir diğer konu ise Makedonya’nın bilinen ilk opera temsili 1925 yılında İştip’te (Štip) izleyicilerin huzuruna sunuldu. Sanatsal anlamda bu tür bir geçmişe sahip olması dikkatleri ve turistleri daha çok üstüne çekiyor. İştip ayrıca dünyaca ünlü Lakavica, Ovče Pole ve Koçana valilerin tam kesiştiği noktadadır.

İştip’ten (Štip) Makedonya Cumhuriyeti’nin ikinci büyük nehri olarak bilinen Bregalnica ve şehir merkezini ikiye bölen Otinja nehirleri geçmekte. İşte bu şehirde görebileceğiniz en güzel manzaraya burası sahip. Yılda ortalama 1 milyondan fazla kez resminin çekildiği aktarılan bilgiler arasındadır.

Kara Drim Nehri :

Struga’yı ikiye ayıran tatlı bir nehirdir. Nehir manzarası ve doğa ile iç içe oluşu sebebi ile oldukça ilgi çekiyor.

St. Petka Kilisesi :

Köklü ve eski bir kilise olan bu alan ziyaretçilerin odak noktalarından biridir.

St. George Kilisesi :

Yeni nesil yapılan kiliselerden olan bu alan mimarisi ile dikkat çekiyor ve ziyaretçilerini bekliyor.

Eski tarz evler :

18. yüzyılda yapılmış olan Halveti Hayati Hasan Baba Tekkesi mevcut Turistichka Caddesi’nde, polis karakolunun yanında bir yerde bulunmakta. Son olarak Struga ile ilgili Evliya Çelebi, Drim Nehri’nin Ohrid Gölü’ne döküldüğü yerde 12 gözlü bir ağaç köprü bulunduğunu, insanların geçtiği anayolun bu köprü olduğunu ve ayrıca bu köprünün altında yüzlerce balık dalyanı olduğunu belirtiyor. Bu sebeple bu alanı da ziyaret etmek isteyenler için tercih edilmesi gereken yerlerin başında gelmekte. Alana karşı mekanlarda yemek yiyebilir, bolca gezebilir ve harika zamanlar geçirebilirsiniz. Bir diğer ziyaret edilmesi gereken yer ise Orta Çağ’dan kalan kalesiyle Isar Tepesi şehre hakim bir alandadır ve yaygın olarak kullanılmakta olan “Isar’ın altındaki şehir” söyleyişine kaynak oluşturmakta. Şehrin etrafında yer alan bölgede bulunan ormanların tahribi aşırı yüksek ısıya sebep oluyor. Bu sebeple kış aylarında gidilmesi daha doğru olacaktır.

Ohrid'den Struga'ya Ulaşım

Ohrid’ten Struga’ya ulaşmak için her 20 dakikada bir kalkmakta minibüslere binilmesi gerekiyor. Ohrid Otobüs Terminali’nden de kalkmakta, ancak isterseniz hostel sahiplerinin de yönlendirmeleriyle, hostele yakın Jane Sandanski Caddesi’nde taksi durağının hemen yakınından da binebilirsiniz. Ohrid – Struga arası yolculuk tam olarak  45 dakika sürüyor. Minibüs ücreti 40 MKD. Büyük ek valiziniz olsa da diğer Balkan ülkelerindeki gibi ekstra bagaj ücreti ödemiyorsunuz. Bu arada taksi ile ulaşım 5-6 Euro civarı bir ücrettedir.

Struga'dan Tiran'a Ulaşım

Otobüs terminalinin yeri haritadan bakmakla anlaşılmamakta.1 Haziran’da Balkan ülkelerinde sezon başladığı için Ohrid’den Tiran’a direkt otobüs seferleri bulunmuyor. Bunun için mecburen Struga’ya gelmemiz gerekmekte. İneceğiniz yer St. Petka Kilisesi olmalıdır. Kiliseyi geçtikten sonra ilk sağa dönüp karşınıza genişçe bir kavşak çıkana kadar yolu takip etmemiz gerekmekte. Otoyol gibi bir yerde olmasından korkmayın. Yaya yolu çizgilerini takip edip yine tam karşıdaki yolu takip edebilirsiniz. Sonuç olarak, bir yere sapmadan dört yol ağzı olsa da dümdüz devam edebilirsiniz. Kavşağı geçtikten sonra sol tarafta  tırların ve oto servislerin mevcut olduğu bir yer var. Yine o yolu biraz devam ettikten sonra Stanica Autobusave yazısını karşınıza çıkacak. Ondan sonra soldan devam ettikten sonra otobüs terminalini göreceksiniz. Kısacası, St. Petka Kilisesi’nden buraya gelmek 20 dakika falan sürmekte.

MATKA KANYONU ÜSKÜP

5000 hektar alana yayılmış Matka Kanyonu, gezip görebileceğiniz en keyifli alanlardan biridir. İçinde bulunan göl ile beraber Makedonya gezilecek yerler listesinin en iyilerinden bir tanesidir. Üsküp’e 15 kilometre mesafede yer alan ve doğallığıyla kendine hayran bırakan Matka her yıl binlerce turisti çekiyor. Eğer balkanlar turu yapacak olursanız özellikle de Üsküp’e geldiğinizde mutlaka bir gününüzü buraya ayırmalısınız. Gezilebilecek en güzel en doğal yerlerden biridir. Özellikle geçtiğimiz günlerde NTV’nin dünyanın en doğa harikası 100 yeri listesinde burayı da eklemesi popüleritesini oldukça arttırdı.

Matka Kanyonu Nerede ve Nasıl Gidilir?

Matka Kanyonu’na toplu taşımalar, taksi ya da araç kiralayıp gelmek mümkündür. İnternette yer alan yorumlarda araç kiralayarak gelmenin zor olduğundan bahsedilebilir. Çünkü burayı gösteren tabelanın olmadığını GPS yardımıyla gelinebildiği yazmaktaydı. Taksi ile gelmek daha kolaydır, ortalama 1000 DNR (45 TL) civarında bir ücret ile varılabilir.

Toplu  Taşıma ile gelebilmek için Üsküp’ten kalkan 60 numaralı otobüslerle buraya gidebilirsiniz. Üsküp’te yer alan Eski Çarşı‘nın orada en yakın otobüs durağını sorarsanız oradakiler mutlaka size gösterecektir. Ancak otobüs saatlerinin iyi bilinmesi gerekiyor. Bunun için http://www.jsp.com.mk/VozenRed.aspx adresine girip, ortada bulunan sekmelerden 2. Alanda yer alan  (Приградски линии) kısmına tıklarsanız 60 numaralı linki çıkacak. 60’a tıkladıktan sonra alt tarafta Üsküp > Matka, Matka > Üsküp biçiminde otobüs saatlerini görebilirsiniz. Ne yazık ki İngilizce dil seçeneği bulunmuyor. Ortalama 1 buçuk saatte bir otobüs mevcut. Otobüs bileti şoförden alınmakta ve 35 DNR (1.50 TL) civarında bir ücrete tabidir. Ardından içeride bulunan makinaya bileti onaylatmak gerekiyor. Yaklaşık 45 dakika süren yolculuğun ardından  son durakta inip  ve 15 dakika kadar yürüyebilir ve o ortamı izleyebilirsiniz. 15 dakika kadar yürüdükten sonra Matka'nın popüler restoranlarına, kilisesi ve tekne turunun yapıldığı merkeze ulaşabilirsiniz. Buraya geldikten sonra yapılacak 4 şey bulunmakta. Restorantta birşeyler yiyip içebilirsiniz, tekne turu yapabilirsiniz, kiliseyi gezer  ya da kanyon boyunca yürüyebilirsiniz. Gölde  tekne turu yapılabilecek 3 tekne mevcut. Bu sebeple restoranın oraya gittikten sonra sonra ilk iş bu turlara katılmak en iyi seçenektir. Çünkü otobüsten çok sayıda insan buraya geldiği için yer bulma konusunda sıkıntı yaşanabilir. Turun fiyatı 400 DNR (20 TL) ve 1 saat sürmekte. Güvenlik açısından can yeleği ve boyunluk giyiliyor. Teknenin sürücüsü aynı zamanda rehberlik yapmakta yani  Matka ile ilgili bilgiler vermekte. Bu sayede hem güzel bir tekne turu yapmış hem de Matka hakkında bilgi almış oluyorsunuz.

Makedonya Konaklama Tavsiyeleri

Eğer benim gibi düşük bütçeli bir seyahat tarzınız varsa Makedonya ülkesinde yüzlerce hostel olduğunun haberini vermekten büyük bir mutluluk duyduğumu sizlerle paylaşmak isterim. Hostel fiyatları ise 30 TL’den başlamaktadır. Ben Makedonya gezisi yaparken Üsküp’te hostele 20 TL ile 30 TL arasında bir ücret ödemiştim. Makedonya otel fiyatları 150 TL’den başlayıp sizin aradığınız lüks ve konfora göre artış gösterecektir.

Makedonya'da Ne Yenir?

Köklü ve zengin bir mutfağa sahiptir Makedonya. Balkan, Akdeniz ve Osmanlı mutfaklarının etkileri sıkça görülmektedir. Kuzu etli güveçler, kebaplar, patates ve lahana yemekleri, kıymalı dolmalar ve sarmalar, çorbalar ve turşular ön plana çıkan tatlardır. Yüzyıllarca pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapan Makedonya, bu tecrübenin yanında zengin bir mutfak kültürüne sahip. Gölleri ve ormanlarıyla doğal güzelliklerini harika bir şekilde sergileyen Makedonya’nın ılıman iklimi, eşsiz bir bereketinde kaynağı olarak dikkat çekiyor. Balkanlar’ın tam kalbinde bulunan bu küçücük ülkenin topraklarında üzümden narenciyeye, zeytinden bulgura-pirince, sebze ve tahıl çeşitlerinden hayvancılığa tarımın hemen her alanı yapılmakta. Ayrıca ülkenin birçok gölünde tatlı su balıkçılığı da yapılabilmektedir.

Hem Akdeniz hem de Orta Avrupa iklimlerinin etkisinde olan Makedonya’nın mutfağı da bünyesinde bu iki iklimin getirdiği çeşitliliği taşımaktadır. Bol çeşitli, renkli, leziz, hem göze hem de mideye hitap eden Makedon mutfağı için Balkan, Akdeniz ve Osmanlı mutfaklarının bir sentezi ifadesi de aynı zamanda kullanılır. Makedonlar’ın geleneksel yemek çeşitleri içinde kuzu etli güveçler başta olmak üzere kebaplar, patates ve lahana yemekleri, içleri çoğunlukla kıymalı olarak hazırlanan dolma ve sarmalar ile birlikte tencere ve güveç yemekleri ile turşular öne çıkmakta. Sarımsağın, soğanın ve biberin ise apayrı bir yeri mevcut. Makedon ekmekleri ve “pogacha” olarak dile getirdikleri poğaçaları da lezzeti ile dikkat çekmekte. Makedonlar tatlı olarak çoğunlukla meyve salataları gibi pudingler ve sütlaç gibi hafif tatlıların yanında baklava, tulumba ve revani türü şerbetli tatlılar, helva ve kek çeşitlerini tercih etmektedir. Makedon mutfağında sunumdan daha çok lezzet ve doğal malzeme kullanımı ön plana çıkmaktadır. Yüzyılların birikimiyle olgunlaşmış olan tarifler, kuşaktan kuşağa gelirken, Makedonlar da doğalarını şehirleşmeye kurban etmeyerek direnmelerinin ödülünü lezzetli ürünler olarak geri akmakta.

DERİN OSMANLI ETKİSİ

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Makedonya insanları ağzının tadına çok düşkün bir toplum olarak kaydederken, ülkenin özellikle kuzu kebabını ve balıklarını övmektedir. Dilleri, tarihleri, müzikleri ve yaşam şekilleri bakımından birçok ortak yöne sahip olan Makedon ve Türk milletleri, mutfaklarında da kökeni çok derinlere uzanmakta olan bu kardeşliğin örneklerini yaşatmaya devam etmekte. Öyle ki, yapılan yemeklerin bir çoğunun Türkçe söylenişi bile hemen hemen hiç değişmemiş bir şekildedir. Osmanlı'dan miras kalan  musakka, güveç, baklava, börek, tarator, sarma ve dolma, “shkembe chorba” diye isimlendirdikleri işkembe çorbası, tarhana ve “turli” şeklinde dile getirdikleri türlü gibi tatların yanında boza ile Türk kahvesi, Makedon mutfağının temel taşları içerisinde yer almaktadır. Osmanlı mutfağının başlıca özellikleri olan ancak bizde artık unutulmaya yüz tutmuş olan pilavlarda ve et yemeklerinde meyve ve kuru meyve kullanımı da Makedonya’da yaşatılmaya devam etmektedir.

Ülkenin hemen her yerinde Osmanlının varlığı görülebilir. Fakat insan özellikle Üsküp’ün çarşı ve hamamlarında yoğun bir nostalji duygusuna kapılmadan gezememekte. Tarihi Üsküp Çarşısı, Türkiye’nin eski çarşılarını andıran havasının yanında bakırcılık ve demircilik başta olmak üzere,yorgancılık, urgancılık gibi geleneksel işleri yaşatan havası ile hem görülmeye hem de küçük esnaf lokantalarında, kırmızı biber ve lahana turşusu ile birlikte güveçte kuru fasulyenin tadına bakmaya değer bir yerdir.

ET VE SÜT ÜRÜNLERİ ÇOK ZENGİN

Makedon mutfağı, özellikle kırmızı et ve kanatlılar ve av etlerinde cömert bir çeşitlilik sunmakta. Dana, domuz, kuzunun yanında kaz, tavuk ve ördek gibi kanatlılarda çokça üretiliyor ve tüketiliyor. Etler yemeklik olarak kullanılmasının yanında diğer Balkan ülkelerinde de yaygın olduğu şekilde tütsülenerek, kurutulup ve başka işlemlerden geçirilip lezzetli şarküteri ürünlerinede dönüştürülmektedir. Ülkede özellikle salata olarak bolca sebze tüketilse bile tipik bir Makedon menüsü mutlaka bir veya birkaç et ürünü içermektedir. Tüm Balkan ülkeleri gibi Makedonya’da da köfte düşkünlüğü oldukça yüksektir. Küçük restoran ve lokantalarda hızla pişirilip, “shopska” salatası ile beraber sunulan çeşit çeşit köftelerden takılması kesinlikle önerilmekte. Ohri Gölü ise son derece lezzetli alabalıklarıyla meşhur. Levrek iriliğinde harika bir lezzete sahip olan bu kahverengi alabalık türü, göl çevresindeki restoranlarda farklı şekillerde pişirilip servis edilmekte. Makedon mutfağı aynı çeşitliliğe süt ürünlerinde de bulunduruyor. Sirenje adını verdikleri leziz beyaz peynirlerin yanında, meşhur Kaşkaval peyniri ve tütsülenmiş peynir çeşitleri ilk akla gelenler arasında. Fakat ülkede peynircilik kültürü öyle bir seviyeye gelmiş ki hemen her kasabaya hatta köye ait özgün peynir çeşitleri mevcut.

Makedonya Alışveriş

Şarkılara konu olan Arnavut kaldırımlı sokaklarda yer alan minik ve sevimli dükkânlardan tarihi Makedonya ve Üsküp’ü hatırlatan magnetlerin yanında özel basım tişörtler, kupalar ve çerçeveler alabilirsiniz. Eski pazar kısmında ise  bal, peynir ve  çeşitli baharatların yanında kuru et alabilirsiniz. Özellikle Makedonya mutfağına has tuzlu ve sarı renkli muhteşem renkte baharatları mutlaka almalısınız.

Makedonya'da Nerelerden Alışveriş Yapılabilir?

Makedonya da çok fazla alışveriş merkezi bulunmaz. Meydanda yer alan City Center Skopje Sity Mall ve Capitol tercih edilebilir ve aradıklarınızı çoğunlukla uygun fiyatlarda bulabilirsiniz. Eski Çarşı yani pazar kısmında ise otantik ürünler yer alıyor., Makedonya’da alışveriş yapmak isteyenler için en önemli ve güzel yeri Üsküp Eski Çarşısı olarak dikkat çekmektedir. Balkan ülkelerinde en büyük ve ihtişamlı çarşı olarak anılan ve oldukça renkli bir pazar olan bit pazarı da bu eski ve tarihi çarşıda yer almakta. Rengârenk tezgahları, mis kokulu meyveleri, çok faydalı ve lezzetli kuru gıdaları bulunur. Çoğu alışveriş merkezinde yer almayan ve çok daha ucuz olan bu pazarda kadınların kendi ürettikleri taze sebze meyveleri de satın alıp yiyebilirsiniz.

Makedonya dendiğinde akla ilk gelen Üsküp Makedonya alışveriş sektörününde yönetici şehri konumunda. Üsküp’te buradaki halkın zevklerini, kültürünü mutfağını tanımak ve güzel eşyalar bulmak için büyük pazar sayısı oldukça fazla. Osmanlı Dönemi’nin izlerini bulabileceğiniz Eski pazar ve Bitpazarı alışveriş için tam bir biçilmiş kaftandır. Eski pazar ve Bitpazarı şehir merkezine yakın ve yan yanadırlar. Genellikle aradığınız her şeyin bulunduğu bu pazarlarda peynirden bakliyata, hediyelik eşyadan milli kıyafetlere kadar, çiçekten meyveye hatta nostaljik eşyaları dahi satın alabilirsiniz.

MAKEDONYA KÜLTÜRÜ VE SOSYAL YAPISI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Makedonya Cumhuriyeti Balkan Yarımadası’nda yer alıyor. Makedonya’nın güney kısmında Yunanistan, doğusunda Bulgaristan, batısında Arnavutluk, kuzeyinde de Sırbistan-Karadağ yer almakta. Tüm ekonomik ve kültürel faaliyetler başkent Üsküp’te yoğun bir şekilde devam etmektedir. Makedonya Cumhuriyeti'nin neredeyse kalbinin attığı yer olan Üsküp’te yaşam da bir o kadar kolay ve rahat bir şekilde ilerlemekte. Gerek sokakları gerek mimari yapısı gerekse insanlarının sıcakkanlı ve güler yüzlü olması ile Makedonya’da Türkiye’den izler görmek mümkündür. Mütevazi yapıları başta olmak üzere, dar ve taşlı sokaklarının yanında eski tip evleriyle Türkiye’de bir şehirde geziyor gibi hissedilebilirsiniz. Makedonya Cumhuriyeti’nde yer alan tarihi eserler Osmanlı-Türk Kültür ve geleneklerinin tarihi dokusunu canlı tutmakta. Makedonya sokaklarında gezerken adeta tarihte bir yolculuk yapmış hissi duyarsınız. Makedonya ulaşım imkânları olarak oldukça gelişmiş bir ülkedir. Ulaşım genel olarak 10.591 km uzunluğunda olan karayolları ile yapılmaktadır. Başkent Üsküp’e havaalanı 22 kilometre uzaklıktadır. Ülkede 693 km’lik bir demiryolu bulunmakla birlikte demiryolları Üsküp merkezine 2 kilometre  uzaklıktadır. Ayrıca şehirlerarası otobüs terminali ve şehir içinde taksiler de mevcut.  Makedonya’da karasal iklim yaşanır. Yazları sıcak ve kurak kışları ise soğuk ve yoğun yağışlıdır. Kış mevsiminde ortalama sıcaklık 1’C ve yaz aylarında ortalama sıcaklık ise; 32 derecedir. Makedonya’da kar yağışı Aralık ve Mart aylarında görülmektedir.

Bölgede Ekim ve Aralık aylarında yağmur ve sis çokça görülür. Makedonya her mevsimde gezilebilecek yaşanabilecek bir ülkedir fakat yaz aylarında gerek festivaller gerek insanların farklı etkinlikleri ülkeyi daha cazip hale getiriyor. Makedonya’da yer alan “Türk Çarşısı”  (Old Bazaar) gezilip alışveriş yapılacak keyifli bir mekan olarak ön plana çıkmaktadır.  Türk Çarşısı ismini; esnafların çoğunun Türk olmasından, çarşıda genel olarak Türkçe konuşulması ve Anadolu’daki çarşılara benzemesinden dolayı  almıştır.  Türk Çarşısı içerisinde pek çok tarihi eser, camii, hamam ve Türk evleri bulunuyor. Başkent Üsküp’te bulunan bir diğer tarihi yer ise müze haline getirilen eski tren istasyonudur. Bu eski tren istasyonunu gezerken tarihten izler bulmak mümkündür. Yine Başkent Üsküp’te olan “Üsküp Kalesi” ise yıkık dökük eski görünüşünden kurtulmuş, yenilenmiş haliyle göz doldurmakla birlikte ziyaretçilerine manzarasıyla da görsel şölen yaşatmaktadır. Üsküp’ün en bilinen en önemli eserlerinden biri olan Taş Köprü 15. yy.da Sultan I. Murat döneminde inşaa edildi. Taş Köprü; 13 gözlü ve göz alıcı mimari yapısı ile bilinen bir eserdir. 1963 senesindeki büyük depreme rağmen % 80’i yıkılmış olan Üsküp’te ayakta kalmayı başarmış sağlam bir yapıdır.

Yahya Kemal Beyatlı gibi büyük bir şairimiz Üsküp şehrinde dünyaya gözlerini açmıştır. Ünlü sairimiz Üsküp sehri için “Fatih devrinin evliya mezarlığı” ismini vermiştir. Bu ismi vermesinin nedeni ise Üsküp’te türbelerin çok sayıda olması ve burada çok fazla sayıda bulunmasından kaynaklanmaktadır. Makedonya’da sadece Makedon halkının değil aynı zamanda Arnavut ve Türk kültürünü de sentezlemiştir. Bu kültürler sıralanacak olursa ağırlıklı olarak Makedonlar, 2. Etnik grup ise Arnavutlar ve 3. grup ise Türkler olarak dikkat çekmektedir. Makedonya’da halk arasında bir ayrımcılık yaşanmamakta Hıristiyan ve Müslümanlar dostça hayatlarına devam etmektedir. Makedonya mutfağına bakıldığı zaman; en sevilen tatlı “kaymakçına” , en sevilen salatalar da “Yugoslav Salatası” ve “Köprülü Salatası” diye bilinmekle beraber ana yemek olarakta “Makedon Yahnisi” ön plana çıkmaktadır. Üsküp’te dağlık bir yerleşim olduğundan dolayı hayvancılık gelişmiş durumdadır ve  bölgenin engebeli olması nedeniyle sebzecilik kısıtlı olarak yapılabilmektedir. Bu sebeple çoğunlukla et yemekleri yapılmakta ve et bol olduğu için gayet ucuza et yemeği yemek mümkündür. Ayrıca Ohri Gölü’nde tutulan alabalıklar da Makedonya’da en çok tercih edilen yemek seçeneği olarak görülmektedir.

Makedonya’da okumak bir insanın hayatına birçok artı kalabilir. Öncelikle Makedonya’nın o sakin havasının yanında tarih kokan, huzurlu sokaklarında yaşamak,o sokaklarda gezerken Türkiye kültüründen izler bulmak ve yeni bir ülkeyi yeni bir şehri ve en önemlisi yeni bir kültürü yaşamanın verdiği muhteşem hisleri yaşayarak başlamaktadır her şey. Daha sonrasında Makedonya’nın şehirlerine, kültürürüne, mutfağına alışmak, yeni yerler bulmak , kendini Türkiye’de hissetmeye başlamak duygularıyla birlikte alışma dönemi başlamaktadır. Makedonya’nın Balkan yemeklerine, Balkan müziklerine ısınmak, Makedonya’da yaşayan yerli halkın adetlerini , gelenek göreneklerini öğrenmekle devam etmektedir. Ayrıca Makedonya’ya kendileri gibi farklı ülkelerden okumak için gelen diğer öğrencilerin ülkeleri hakkında bilgi edinip, o ülkelerin kültürleri ve dillerini öğrenmek gibi de büyük bir katkısı bulunuyor. Farklı dillerden ve farklı etnik kökenlerden gelen insanlarla anlaşabilmenin yolu o dili bilmekten geçmektedir. Bu sebeple yabancı dili öğrenmenin en kolay ve en kalıcı yolu, o dilde konuşan insanlarla konuşabilmek zorunluluğu, kendini ifade edebilme gereksinimi hissedilmesidir. Böyle bir durumda karşısındaki insana kendisini ifade edebilmek ve karşısındakini de anlayabilmek için o dili öğrenme mecburiyeti ortaya çıkmaktadır. Ayıca yeni arkadaş çevresi yapılarak  kültürel anlamda ve sosyalleşme kapsamında da kişi gelişim sağlanmaktadır. Arkadaş edinip çeşitli sosyal ve sanatsal faaliyetler başta olmak üzere  sportif faaliyetlerde bulunup kendilerine hobi edinilecek birçok aktiviteyi de içerisinde bulunduran Makedonya’da arkadaş gruplarıyla zaman nasıl geçiyor anlaşılmamaktadır.

Üniversite içerisinde ve şehir merkezlerinde kültür sanat başta olmak üzere eğlence, spor gibi aktivitelerin geçirilebileceği tesisler bulunmaktadır. Öğrenciler derslerinden arta kalan vakitlerde buralarda vakit geçirip kişiliklerine uygun aktivitelere yönlenmekte ve kendilerine hobiler bulmaktadırlar. Makedonya’da bu aktiviteler için çeşitli sosyal gruplar mevcut. Öğrenciler bu gruplara dâhil olup faaliyetlerde bulunup boş zamanlarını dolu dolu  geçirebilmektedirler. Makedonya’da bulunan üniversitelerde görev  alan akademik kadrolar alanlarında uzman, kaliteli ve saygın kişiler olmakla birlikte, Makedonya’daki üniversiteler de dünya çapında  bilinen, prestijli ve itibarlı okullar olarak göze çarpmaktadır. Makedonya Cumhuriyeti’nde üniversite okumak ayrıcalık ve özel bir durumdur. Çünkü Makedonya’da Türkiye’de olduğu gibi sınav stresi olmadan öğrenciler cüzi bir miktar karşılığında istedikleri bölümü okuyabilme ayrıcalığını yaşıyorlar.

Makedonya'da Neler Yapılır?

Makedonya’da yapılacakların başında Balkanların incisi Ohri Gölü’nü görmek gelir. Her yıl Avrupa’dan ve dünyadan bir çok turistin akınına uğrayan Ohri Gölü’nde manzaraya karşı deniz ürünleri tüketmenizi tavsiye ederim. Müslüman çoğunluğu olan Üsküp’te ise Ramazan ayını geçirip maneviyata doyabilir,akşamları Üsküp merkezde iftar sonrasında yerel halkın içine karışabilirsiniz.