MUĞLA GEZİLECEK YERLER

calendar_today Mar 16, 2018

Muğla Hakkında

Ege bölgesinin sadece küçük bir kısmı olan Muğla, il sınırları içerisinde bulunan Dalaman, Fethiye, Marmaris, Datça ve Bodrum gibi tatil merkezleri ile ünlüdür. Binlerce yıllık tarihi geçmişe ev sahipliği yapan Muğla Türkiye’nin güneybatı ucunda yer almaktadır. Akdeniz ve ege denizlerine 1100 km’lik kıyıları bulunan bu şehir yaz aylarında milyonlarca turist ağırlamaktadır. Coğrafyasında iki büyük göl ve 3 önemli akarsuyu barındırmaktadır. Bodrum, Fethiye, Marmaris ve Güllükte önemli limanları bulunmakta ve iki işlek hava alanı kullanılmaktadır. Maden yatakları bakımından zengin olan şehirde 3 büyük termik santral bulunmaktadır. Bu santrallerde ciddi yatırımlar yapılmaktadır ve Muğla aynı zamanda mermercilik merkezidir. Ekonomisi ise başta turizm ve tarıma dayalıdır.

Muğla Nerede ?

Ege bölgesinde yer alan Muğla Denizli, Aydın ve Burdur ile komşudur. Ülkemizin en uzun sahil şeridine sahiptir. Fethiye en büyük ilidir ve il olmaya adaydır.

Muğla'ya Nasıl Gidilir?

Muğla İstanbul’a 760 kilometre, İzmir’e 213 km, Bursa’ya 528km, Ankara’ya 602 km, Antalya’ya 319 km ve Adana’ya 919 km uzaklıkta bulunmaktadır. Türkiye’nin birçok şehrinden Muğla’ya otobüs seferleri ile gidilebilir. Hava yolu ile ise Muğla’ya ulaşıldığında iki havalimanından birine inilir. Uçak seferleri oldukça fazladır. Kolaylıkla Muğla merkeze ulaşım sağlanabilir. Şehir merkezine gitmek isteyenler ise otobüs terminalinden ya da hava limanından orada bulunan otobüs ve taksilerle kolaylıkla merkeze ulaşabilir. Ayrıca Muğla’ya yakın Aydın, Denizli, Burdur, İzmir gibi şehirlere de sürekli yapılan seferler sayesinde kolaylıkla ulaşım sağlanabilir.

Muğla Gezilecek Yerler

Bodrum Antik Tiyatrosu

Bodrum'un merkezinde Göktepe'de, Bodrum-Turgutreis yolunun hemen üzerinde bulunan Antik Tiyatro, Bodrum'da Helenistik dönemden, Halikarnassos'dan kalan ve günümüze kadar uzanan önemli tarihi eserlerden birisidir. 53 sıralı ve 13.000 kişilik kapasitesi olan Antik Tiyatro, Skene (sahne binası), Orkestra (yarım yuvarlak) ve Kavea (oturma kademeleri) olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Yapı uzun ve dikdörtgen bir yapıdır, her iki uçta da oyuncuların gireceği birer kapı bulunmaktadır. Bodrum Antik Tiyatrosu, 1973 yılında yapılan kazılardan sonra açık hava müzesi olarak halka ve ziyaretçilere açık hale getirilmiştir.

Bodrum Kalesi

15. Yüzyılın başlarında inşasına başlanan Bodrum Kalesi orijinalde adı St. Peter Kalesi olarak bilinmektedir. Bodrum Kalesi aslen St. Peter şövalyelerine ait bir kaledir ve bugün ise " Sualtı Arkeoloji Müzesi " olarak faaliyet göstermektedir. Bodrum'u simgeleyen yapılardan olan ve iki liman arasında yer alan Bodrum Kalesi kayalık bir zemin üzerine inşa edilmiştir. İlk yapıldığı sıralar ada olan konumu kentleşmeyle birlikte yarımada halini almıştır. Kalenin iç kesiminde farklı ülkelere ait kuleler bulunmaktadır. Bu kulelerin yükseklikleri farklıdır ve en yüksek olanı 47,5 metre ile Fransız Kulesi'dir. Bu kulelerin bazıları ise Alman Kulesi, İtalyan Kulesi, İngiliz Kulesi (Aslanlı Kule) ve İspanyol Kulesi (Yılanlı Kule)’dir. Bu kulelerden en çok dikkat çekeni ise tartışmasız İngiliz Kulesi. Yüksek ve denize sıfır olan yapıda tarihin gizemli hikayeleri fazlasıyla etkileyici. Kalenin efsaneler de belirtildiği gibi 7 iç kapısı bulunmaktadır. Kapıların üzerinde haç, ejder ve aslan figürlü armalar bulunmaktadır. Kalenin içinde aynı zamanda 14 tane sarnıç bulunmaktadır. Ayrıca Bodrum Kalesi 18. Yüzyılda Rus donanması tarafından saldırıya uğramıştır. 19. Yüzyılda ise; Osmanlı Devleti tarafından (II. Abdülhamid Döneminde) hapishane olarak kullanılmıştır. İçerisinde bir de küçük Türk hamamı ek olarak yapılmıştır. Aynı zamanda Osmanlı döneminde Bodrum Kalesi'nin içerisinde yer alan kilise, camiye çevrilmiştir. O zamanlara ait olarak kalenin içerisinde bulunan II. Mahmut tuğrası ise gelenlerin dikkatini çekmektedir. Bodrum Kalesi 1915'te Fransız bombalarına maruz kaldığından boşaltılmıştır. Kale günümüze kadar gelme sürecinde çok iyi korunmuştur ve harika bir şekilde özenle restore edilmiştir.

Yediler Manastırı

Bafa Gölü manzaralı her yıl binlerce turistin ziyaret akınına uğrayan ve doğal güzelliğiyle fazlasıyla dikkat çeken bu bölgeye ulaşmak için yaya olarak yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk yapılması gerekiyor. Bir yandan bölgede bulunan ve Alman arkeologlar tarafından zamanında tespit edilen eski insan tasvirlerinin bulunduğu birçok mağara da tarihsel öneme sahip. Özellikle yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Kapıkırı ve Gölyaka’daki alanlar Hıristiyanların kutsal mekanlarından kabul edilmekte. Milas’a bağlı Gölyaka köyüne hakim Beşparmak Dağları’nda bulunan ve her geçen gün daha da harap olan Hz. İsa ve 12 havarisinin fresklerinin de bulunduğu Yediler Manastırı, önlem alınmaması halinde yıkılma tehikesi yaşıyor. Yapıtlar arasında en dikkat çekeni ise yaklaşık 5 metre yüksekliğindeki oyuk bir kayada bulunan Hazreti İsa ve 12 Havarilerinin resmedildiği fresk. Yaklaşık Bin 230 yıllık fresk yıllara meydan okusa da yapımında kullanılan kireç ve dış şartlar nedeniyle özellikle Hazreti İsa ve havarilerinin yüz kısımlarında yıpranmalar mevcut.

Sarıgerme Plajı

Karşısında Baba adanın bulunduğu Ortaca Sarigerme, son yıllarda popülerleşen ve henüz tam olarak keşfedilmemiş sakin bir turizm merkezidir. Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı olan ve Dalaman Havalimanı‘nın dibinde bulunan plajın birçok avantajı bulunmaktadır. Yazın sıcak olan bu belde de kışların da ılık geçmesi bitki çeşitliliği arttırmış durumda. Ayrıca yaz tatili için de ideal bir yer, çevredeki Göcek, Fethiye gibi diğer alanlara yakın olması ayrı bir avantaj, burada 2-3 gün konakladıktan sonra güneye inerek diğer gezilecek alanlara kolaylıkla gidebilirsiniz. Yazın deniz suyu çok erken ısınır. Plaj da wc, duş, şezlong gibi imkanların hepsi mevcut. Havalimanından kolaylıkla ulaşabileceğiniz bu plaj da gezilecek birçok koy ve alanlar var. Aşı koyunda tekne turu yapılabilmekte ve buranın sakinliğine karışabilirsiniz. Sarsala koyu ise bozulmamış doğası sayesinde gelenleri büyüler. Sarsala koyunda denize girdikten sonra dilerseniz yürüyüşlere çıkabilir, köyü gezebilirsiniz. Sarı germe sınırları içerisinde bulunan tek antik yerleşim kalıntıları pisilis antik kentidir. Bu antik kente ait kalıntılar şu anda İberotel Sarıgerme Park‘ın içinde bulunan kumsal ve park alanının altındadır. Üst tarafından da birçok tarihi ev kalıntıları,  şehir surları, mezarlıklar ve birkaç büyük yapı göze çarpmaktadır. Gün batımı ve manzara içinse Sarıgerme’nin zirvesine çıkmalısınız. Bu muhteşem manzaraya hayran kalacaksınız. Doğal dalgakıran görevine sahip olan ada, sahile 650 metre uzaklıkta bulunmaktadır. Mavi yolculuğa çıkan yatlar, özel tekne turları ya da kendi kiralayacağınız teknelerle de buraya uğramanız mümkün. Özellikle yatlar için sığınak olan baba adanın Sarıgerme‘ye bakan kısmı korunaklı. Adaya giderseniz,  Roma Dönemi’nden kalma mezar kalıntılarını da görebilirsiniz. Buraların altı üstü tamamen tarih desek yanlış olmaz. Sarı germenin en özel yanlarından birisi de su sporlarının birçoğunu yapabilme imkanı taşımasıdır. Derin dalış yapabilir yada su kayağı, paraşüt, yelken, banana, jet ski, kano, kayak gibi sporları deneyebilirsiniz.

Akkum Koyu

Yaz tatillerinin hayal edilen noktalarından biri olan Selimiye; sessiz, sakin ve bir o kadar keyifli havasıyla her yıl binlerce turisti ağırlar. Tüm yılın yorgunluğunu kolayca atabileceğiniz Selimiye, Akkum Koyu’yla gözleri kamaştırır. Burada sessiz sakin bir tatil yapabilirsiniz. Muğla’nın küçük ve şirin koylarından olan akkum koyunun suları sığ ve tehlikesizdir.

Bozukkale Koyu

Marmaris’in Bozburun Yarımadası’nda, irili ufaklı adalarla çevrili oldukça fazla koy bulunmaktadır. Bu bölgeyi saklı cennetler diyarı olarak adlandırmak doğru bir tabir olur. Akdeniz’e doğru ilerleyen bir koy silsilesi düşünün. İşte bu yarımadanın en uç noktasında, Karaburun’u geçtikten sonra karşınıza ilk çıkacak koy Bozukkale Koyu. Değirmenburnu ile Kaleburun arasında yer almaktadır. Çoğu zaman tekneyle ulaşılan Bozukkale Koyu’na, Söğüt’ten Marmaris Taşlıca Köyü Serçe Limanı’na araçla gelip, buradan yürüyerek de ulaşabilirsiniz.

Zeytinlikuyu Plajı

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı olan Kıyıkışlacık yakınlarında bulunan Zeytinlikuyu Plajı, en çok ilgi gören ve turist çeken plajlar arasında yer almaktadır. Genel olarak nüfusu az olsa da yaz aylarında nüfus oranı 20.000’ne ulaşmaktadır. Tertemiz bir denizde gün boyu serinlemek ve bolca dinlenip güneşin tadını çıkartmak için Zeytinlikuyu Plajı’nı tercih etmek çok doğru bir karar olacaktır.

Günlüklü Koyu

Fethiye’de, Göcek-Fethiye karayolu üzerinde yer almaktadır. Fethiye merkezine 17 km uzaklıkta bulunan Günlüklü Koyu, Göcek kasabasına ise yalnızca 10 km uzaklıkta yer alıyor. Güzelliği ve doğallığıyla dikkat çeken bu koy, orman, deniz, doğa ve yeşili sevenler için mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Günlüklü Koyu, güneş ışığı geçirmeyen günlük ağaçlarının içinde yemyeşil bir doğanın mucizesidir. Ayrıca ağaçlar arasında ki bu yemyeşil koy da, piknik yapıp, hamaklarda uzanıp güneşin keyfinin çıkarmak dinlendirici ve huzur vericidir. Sakin kristal berraklığında denizi, hafif çakıllı ince kuma sahip olan plajıyla Fethiye Günlüklü Koyu, sakin ve kalabalık olmayan atmosferi ile huzur ve sükûnet içerisinde bir hafta sonu geçirmek için çok doğru bir seçim olacaktır. Yaz aylarında tekne turları yapanların ve günübirlikçilerin koyu doldurduğunu unutmamak gerekiyor.

Kumlubük Koyu

Marmaris Kumlubük Koyunun denizine, plajına, doğasına kesinlikle hayran kalmamak olanakszıdır. Koy’a, hem kara yolu olarak hem de deniz yolu olarak iki türlü ulaşım sağlanabilmektedir. Marmaris’e 24 kilometre mesafede yer alan küçük ve el değmemiş koylarımızdan biridir. Kumlubük Koyu, ormanları ile denizi iç içedir. Kimsenin kimseyi rahatsız etmediği sakin ve huzur verici bir koy. Burada Plaj, kum, deniz pırıl pırıl ve tertemizdir. Turunç’tan sonra gelen, Bozburun yarımadasında bulunan Kumlubük, doğallığını hiç kaybetmemiş nadir yerlerden biridir. Mavinin, yeşilin, doğal güzelliğin bir arada yer aldığı Kumlubük Koyu, sizi huzura kavuşturacaktır. Ormanın mis gibi kokusunu içinize çekebilir, masmavi denizinin de yüzebilir, serin alanlarında dinlenebilir, böylece stresinizi atarak gençleştiğinizi hissedersiniz. Ormanda yürüyüş yaparken sincapları izleyebilir, Amos Antik Kentini ziyaret edebilir, güneşin doğuşunu ve de batışını izleyebilirsiniz. Ayrıca Marmaris Kumlubük Koyunda su sporlarından banana, ringa, jet – ski aktivitelerini yapmaya olanak bulabilirsiniz. Eğer yanınızda dalış malzemelerinizi getirirseniz, su altı zenginliklerini de görme şansına sahip olabilirsiniz. Kumlubük Koyu’nda zeytinyağlı bamya, mantar dolması, börülce, kapari filizi, taratorlu börülce salatası, turpotu salatası, hindiba, şevket-i bostan, dülger balığı mantısı ve arapsaçı kavurması gibi lezzetleri tadabilmeniz mümkündür. Marmaris Kumlubük Koyunun zakkumları, palmiyeleri, zeytin ağaçları, ormanı ve çim alanlarıyla adeta cennetten bir köşedir ve görülmeye gezilmeye tatil yapılmaya değer bir yerdir.

Dalaman Çayı

Dalaman Çayı küçük fakat suyu bol Akdeniz havzası akarsularından birisidir. Gülhisar’ın güneyinde Yeşilgül Dağının kuzey yamaçlarından çıkan su Acıpayam yakınlarına kadar kuzey yönünde akar. Kaynaktan ilk çıktığı sırada su bol değildir. Eşler dağından gelen küçük çaylarla birleşerek su bollaşır. Acıpayam Ovasında büyük bir dirsek yaparak güneybatıya doğru akmaya devam eder. Acıpayam ovasından sonra dar ve derin vadilerin içinden akan su arazi çok arızalı olduğundan pek çok çağlayan meydana getirir.

Uyku Vadisi

Milas’a 15, Bodrum’a 25, Milas-Bodrum Havalimanı’na 5 kilometre mesafede bulunan ökçeler Köyü sınırları içerisindeki Uyku Vadisi, yaz aylarında 45 dereceye kadar varan kavurucu sıcaklarda yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmaktadır Bodrum, Marmaris, Milas, Didim ve Kuşadası’ndan düzenlenen otobüs ve cip safari turlarıyla bölgeye gelen turistler Uyku Vadisi Turistik Tesisleri’nde kısa bir dinlenme veya kahvaltı molası verebilir sonra rehberler eşliğinde 3 kilometrelik vadi turuna çıkarak tüm vadiyi doyasıya gezebilir. Tur rehberleri eşliğinde Karanlık Dağları’nın eteklerinde ve Hamzabey Çayı’nın yeşillikleri arasında yapılan 3 kilometrelik yürüyüşlerde ziyaretçilere nehrin serin suları içerisinde ördekler, su kaplumbağaları ve balıklar eşlik edebiliyor. Turistler sık sık durup bu cennet vadinin güzelliklerinde hatıra fotoğrafı çekilebilirsiniz. Turistlerin yanı sıra doğa fotoğrafçıları ile belgeselcilerin akınına uğrayan bu vadi ziyaretçilerini şaşırtmakta. Yaklaşık 300 metre tırmandıktan sonra girilen ve 300 metre uzunluğunda olan onlarca galeriye sahip 25’ten fazla mağara turistleri kendisine hayran bırakıyor. Fenerle girilen mağaralarda 30 derece birden azalan hava sıcaklığı gelenleri serinletiyor. İncirli Mağarası içerisindeki bembeyaz sarkıtlar, dikit ve travertenler ise doğal güzellikleri yakından görmeye olanak sağlıyor.

Kızkumu

Marmaris tatilinizin ve gezinizin en önemli noktalarından birisidir Kızkumu. Marmaris’e gelen yerli ve yabancı turistler Kızkumu’nu özellikle ziyaret etmektedir. Kızkumu Marmaris, Orhaniye beldesine oldukça yakın bir mevkidedir. Bu doğal güzelliğin ise birde hikayesi vardır.

‘’Efsaneye göre Bybassos Kralı'nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı birbirlerine aşık olurlar. Kız geceleri sahile çıkıp kandille balıkçıya işaret verir ve balıkçı da karşı kıyıdan sandalıyla gelerek buluşurlar. Kral bunu zaman içerisinde öğrenerek bir gece kızını takip ettirerek balıkçının denizden geldiğini, kızının kumsalda onu beklediğini, beklediği yeri de elindeki bir ışıkla balıkçıya haber verdiğini öğrenir. Kral askerlerine kızını kumsalda yakalayıp elindeki ışığı alarak balıkçıya işaret vermelerini ve balıkçıyı yakalamalarını emreder. Denilen yapılır. Balıkçı karşı kıyıdan ışığı gördüğü anda atlar kayığına, kürek çekmeye başlar. Kız askerlerin elinden kurtulup denizin ortasındaki delikanlıya doğru koşmaya başladığı anda bir mucize gerçekleşir ve kızın her adım attığı deniz anında kumsala dönüşür. Arkadan koşan askerlerin üzerlerindeki ağırlık onları suya batırdığı anda bir asker ok ve yayına sarılır. Amacı delikanlıyı vurmaktır ama ok kıza saplanır. Efsaneye göre de kumların rengi kızın kanıyla kırmızıya dönüşür. Delikanlı okla öldürülen prensesi alıp kayığıyla ortadan kaybolur ve bir daha ikisini de gören olmaz.’’

Beçin Kalesi

Milas – Ören karayolunun 5. Kilometresinde, Milas Ovası’na hakim yaklaşık 210 metrelik düz doruklu bir tepenin üzerinde bulunan kale 14. yüzyılda bölgeye hakim olan Menteşe Beyliği’nin başkentliğini yapmıştır. Beyliğin merkezinin buradan Balat’a taşınmasıyla yerleşim devam etmiştir. Tapu kayıtlarına göre 18. yüzyıla kadar Milas’ında bağlı olduğu bir kaza merkezi olmuş ve sonralarda önemini yitiren yerleşim 60’li yıllarda terkedilmiştir.

Azmak Nehri

Antik çağlardan beri üzerinde yerleşim olduğuna inanılan Akyaka, yakın yıllara kadar gözlerden uzak küçük bir balıkçı köyü olarak kalmıştır. Akyaka’nın geniş kitleler tarafından tanınması ise 1970 li yıllara dayanır. O yıllarda çok küçük çaplı da olsa turizm faaliyetleri başlayan Akyaka günümüze uzanan doğasıyla ziyaretçilerini büyülemiştir. Çevre il ve ilçelerden ve büyük şehirlerden gelen ziyaretçiler Akyaka’nın el değmemiş doğası, yazın bile hiç kesilmeyen meltem rüzgarları için Akyaka’da yazlık evler ve turistik tesisler inşa etmeye başlamışlardır. 1980’lerdeki turizm patlaması ile birlikte Akyaka bugünkü "turistik belde" görünümünü almıştır. Akyaka, 1971 yılında muhtarlık ve 1992 yılında belde ilan edilmiştir. Muğla Akyaka Gökova'da bulunan Azmak Nehri, bölgenin sahip olduğu en özel zenginliklerden biridir. Dizi ve filmlere konu olmuş bu nehir sizlere çok özel dakikalar yaşatır. Akyaka'da tatil yaptığınız günlerde mutlaka Azmak Nehri'ne gitmelisiniz. Muhteşem bir manzara eşlik edecek olan azmak nehrinin her adımında huzur hissedeceksiniz. Nehrin kıyılarında bulunan balıkçı lokantalarında keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

Saklı Göl

Saklı Göl, Muğla-Marmaris'in en özel noktalarından biridir. Marmaris Saklı Göl'e ulaşımda zorluk çekmeden kolayca ulaşabilirsiniz. Bu yemyeşil tabiata hakim olan noktaya Marmaris'ten Muğla yönüne gittikten sonra Sedir Adası yoluna girip Çamlıköy'e giriş yaparak Marmaris Saklı Göl ile karşılaşabilirsiniz. Dingin ve huzurlu bir ortamda zaman geçirmek ziyaretçileri fazlasıyla memnun etmekte. Marmaris tatilinizde denizin ve güneşin tadını çıkarmak için sakin bir yerlere gidip yeni yerler keşfetmeyi dilerseniz Saklı Göl'e yolculuk yapabilirsiniz. Burada harika bir kahvaltı ya da unutulmaz bir mangal keyfi de yapabilir, Marmaris Saklı Göl ziyaretinizin sonrasında; Turgut Şelalesi'ni, Kızkumu'nu, Karabağlar Yaylası'nı, Marmaris Kalesi'ni ve öteki bütün hoşlukları gezi listenize ekleyerek doyulmaz bir tatil yaşayabilirsiniz.

Marmaris Kalesi

Marmaris Arkeoloji Müzesi, tarihi bir mekânda Marmaris Kalesi’nde hizmet vermektedir. Herodotos, Marmaris’te ilk surların, M.Ö. III. binde yapıldığını yazmıstır. Bu dönemde bir Karia kenti olan Physkos (Marmaris), bu gün olduğu gibi Ege Denizi ve Akdeniz arasında önemli bir geçiş noktasıdır. Kentin limanı Rodos ve Mısır’a açılan ticaret yollarıyla çağlar boyunca önemini yitirmeden kalabilmiştir.

Cennet Adası

Cennet adası Marmaris koyunun hemen girişinde bulunan özellikle günübirlik tekne turlarının uğrak noktası olan yerlerdendir. Ormanlarla kaplı bu yarımada da güzel bir doğa yürüyüşü yapabilir, ada çevresinde bulunan restoran ve kafelerde keyifli vakitler geçirebilirsiniz. Marmaris’den ulaşımı oldukça kolay olan bu ada denizi güneşi ve bitki örtüsüyle sizleri beklemeye devam ediyor.

Kargı Koyu

Kargı Koyu ya da birçoğunun bildiği adıyla Camel Beach, Muğla İli Bodrum İlçesi içerisinde bulunmaktadır. Bodrum’un batısında yer alan bu koy adını sahilde yatan develerden almaktadır. Günümüzde de deve turlarının yapıldığı bu koy develerin nedeni ile çocukların ve çocuklu ailelerin oldukça ilgisini çekmektedir. Sığ denizi ve tertemiz kum plajıyla da bölgeye gelen turistlerin dikkatini çeken, Bodrum tatil yerleri arayanların tercih ettiği doğal plajlardan birisidir.

Kelebek Vadisi

Kelebek Vadisi’nin geçmişi MÖ IV. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Likya’nın “Perdicia” isimli yerleşim yerinin bazı kalıntıları Kelebek Vadisi Kanyonu’nun hemen üzerinde yer alır Ve buradaki köy “Faralya” ismiyle anılmaktadır. Köyün günümüzdeki adıysa Uzunyurt’dur. Bizans ve Yunan uygarlığından Osmanlı’nın son zamanlarına kadar sürdürülen yamaçların teraslanması sonucu oluşturulan bahçecilik kültürü bugüne kadar gelmiştir. Eşsiz güzellikte ki bu vadinin denizi yeşili her sene yüzlerce kişiyi kendine hayran bırakmaktadır.

Sultaniye Kaplıcaları

Köyceğiz’den çıkıp Ekincik’ e doğru giderken yolda Sultaniye Kaplıcası’nın tabelasını görüp 500 metre içeriye girdiğinizde sizi şifa karşılıyor.

Çevrede tekerlekli sandalye veya sedyeyle getirilen hastaların 21 kürlük bir tedaviden sonra yürüyerek gittiklerine dair çok sayıda öykü dinlemeniz gayet normal. İster inanın ister inanmayın size bırakıyoruz ama gerçek şu ki Sultaniye Türkiye’nin en yüksek radyoaktivitesi olan kaplıcasıdır. (98.3) 39 Derece sıcaklıktaki su kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon içermektedir. Romatizma, siyatik yanında cilt ve kadın hastalıklarına da iyi geldiği bilinen bu kaplıcaların asıl önemlisi radyoaktivite yüksekliği yoluyla rehabilite edici özelliğinin varlığıdır. Kaplıcanın Kaunos’lular tarafından bundan iki bin yıl önce açıldığı belirlenmektedir. Çevredeki hastane kalıntıları da bunu doğruluyor tarzda. Büyük banyonun yanından çıkan kaynak suyu da içildiğinde çeşitli iç hastalıklarını iyileştirdiği söylenmekte. Ayrıca kaplıcada kalınabilecek kiralık odalar bulunuyor.

Muğla'da Yapılabilecek Spor Dalları

Kıtebord (Akyaka)

Akyaka ege bölgesinin en iyi kıteboard yapılabilecek yerlerden birisi. Başka bir adıyla Akçapınar Azmağı son yılların en renkli dönemlerini yaşamakta. Akyaka’da kıte okulları var ve size güzel bir eğitim veriliyor. Akyaka’nın güzelliğiyle ve havasıyla kiteboard başka güzel oluyor

Kayak – Sandras Dağı (Köyceğiz)

Ege bölgesinde kayak mı yapılır demeyin çünkü Köyceğiz’de bulunan Sandras Dağı, Muğla’da kar yağan ender dağlardan biri. Tesis yok ama adrenalin tutkunu sporseverler için bu dağ Muğla için fazlasıyla önemli. Ayrıca Muğla’da kayak ve kayağın çeşitli dallarını da yapabilirsiniz

Yamaç Paraşütü (ölüdeniz / Fethiye)

Fethiye’deki meşhur Babadağ sadece Muğla’nın veya Türkiye’nin değil dünyanın yamaç paraşütüne elverişli en iyi dağlarından birisidir. Dünyadan sadece yamaç paraşütü yapmak için binlerce insan Fethiye’ye akın ediyor. Ölüdeniz manzaralı atlayışlar adrenalin severlerin fazlasıyla ilgisini çekiyor.

Yelken (Marmaris / Bodrum)

Dalış

Türkiye’de Muğla’dan daha iyi dalış noktaları var diyebiliriz. Marmaris, Bodrum, Fethiye’de dalış okulları var ve en muhteşem su altına sahip olan koylar ve kör noktalar da Muğla’da bulunmakta. Marmaris ve çevresinden günübirlik gidilebilecek 50’den fazla dalış noktası var.

Rafting ( Dalaman Çayı)

Dalaman Çayı rafting için en elverişli nehirlerden birisi. Farklı zorluk derecelerinde iki ayrı etabı bulunan Dalaman çayının üst etabı 3. zorluk derecesinde ve bu etap ancak rafting botlarıyla geçilebiliyor. Alt bölümde kalan 2. etap ise “river-kayaking” olarak adlandırılan küçük botlarla geçiliyor ve ilk kez deneyenlere sıkça tavsiye ediliyor. 1 zorluk derecesindeki bu etaba, çocuklar da katılabiliyor. Raftingi Köyceğiz, Dalyan ve Fethiye’de ise bu muhteşem adrenalin dolu sporu yapabilirsiniz.

Muğla’da aynı zamanda kaykay, paten, bisiklet gibi eğlenceli birçok sporu yapabileceğiniz eşsiz güzellikte alanlar bulunmakta.

Muğla'da Ne Yenilmeli?

Ege mutfağına ayrı bir lezzet katan Muğla’ya gelmişken Bodrumda bir çökertme kebabı yiyebilir, döş dolmasının tadına bakabilirsiniz. Et yemeklerinin bol sebze ve yeşilliklerle süslendiği bu muhteşem sofralarda unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.Egenin denizinden çıkan taze balıklarla yapılan kefal dolmasını ve ekşili balığı da unutmamak lazım.Muğla yapımı keşkek tadabilir, oğlak yahni ve sulu kebabın ise tarifini kaydedebilirsiniz. Çeşit çeşit yapılan salataları ile Muğla yaz sıcaklarında size rahat bir tatil yaşatıyor.

Muğla yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin vazgeçemediği ülkemizin en sevilen alanlarından. Tarihi bolluğu, doğası, samimiyeti ve ege insanının sıcaklığı Muğla’yı Muğla yapan en önemli değerlerden.