Haydarpaşa Garı

Haydarpaşa Garı Hakkında

1983 yılında Haydarpaşa Garı dış cephesinin tamamen restore edilmesi ile yenilenmiş fakat eski görünümünden hiçbir şey kaybetmemiştir. 28 Kasım 2010 tarihinde gar çatısında çıkan bir yangın gara oldukça fazla hasar vermiştir. Bu yangında ağır bir hasar gören garın 4. Katı kullanılmaz hale gelmiştir. 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren ise tüm ülkede yer alan tren hatları yenileme çalışmaları ile bu büyük gar kullanıma kapanmıştır. Haydarpaşa Garı bugün tam olarak 3836 metrekarelik bir kullanım alanına sahip olan ve oldukça geniş bir ulaşım ağı bulunan tren garı olarak yerini almaktadır. Gar inşaatı zorlu çalışmalar ile yapılmış ve yapılan çalışmalarda uzun süren inşaat işlemi yorucu bir durum meydana getirmiştir. İnşaatta gar için tam olarak 1100 adet ahşap kazık kullanılmıştır.  Bu ahşap kazıkların uzunlukları 21 metreye ulaşmaktadır. Garın taşıyıcı sisteminde de farklı ve güçlü yapılar kullanılmıştır. Taşıyıcı sistemde gar için çelik karkaslar bulunmaktadır.  Bunların yani sıra Haydarpaşa Garı inşaatında 1140 ton demir kullanılmış ve 19 bin metre sert ağaç da yine inşaatta kullanılan malzemeler arasında yer almıştır. 6200 metrekare arduaz çatı kaplamak da döneminde bu gar ile yarışan pek çok yapıya oranla garda ciddi bir fark oluşturmuştur. 530 metreküp kereste kullanılan Haydarpaşa gar inşaatında 13 bin metreküp beton kullanılmıştır. 2500 metreküp lefke taşı da yine gar inşaatında özenle kullanılan malzemeler arasında yer almaktadır. Özellikle 1980 ve 1990 yılında neredeyse bütün Yeşilçam filmlerinde bulunan Haydarpaşa Garı günümüzde de pek çok film ya da dizide karşımıza çıkan özel mekânlar arasında bulunmaktadır. Film ve dizilerde gar Anadolu’dan gelecek ailelerin ilk ayak bastıkları mekan olmakla beraber bazen Anadolu’ya gidecek ailelerin vedalaştıkları  mekan olarak da karşımıza çıkmaktadır. Genel tatillerde ya da seyahatlerde ülkemizde tren yolculuğunun pek çok yolculuk tipine oran ile maddi olarak daha uygun fiyata sahip olmasından dolayı bu ulaşımın kullanılmasını sağlamaktadır.  Hatta bayram ya da hafta sonu gibi tatillerde bu gar doluluk bakımından oldukça fazla seviyede yer alan, İstanbul içinde yaşayan ya da şehre yeni gelen insanlar büyük şaşkınlık yaratan bir manzaraya sebep olmaktadır.  Şehre ilk defa gelenler ise yolları Haydarpaşa Garına düştüğünde burada mutlaka bİr hatıra fotoğrafı çektirmektedir. Aynı şekilde buraya geçmek için gelenler de çay içip  simit yemek için burada bulunmaktadır. Garın normalde oldukça güzel bir manzaraya sahip olmasının yanında denizden bakıldığında da garın muhteşem manzarası herkesi büyülemektedir. Gar gerek manzarası gerek tarihi yapısı ile her gün onlarca misafir ağırlayan en güzel yerlerden biri olarak şehrin en gözde bölgesinde yükselmektedir. Bu bakımdan gar içinde bugüne kadar pek çok sanatsal etkinlik de yapılmaktadır. Yapılan etkinlikte gar ve garın tarihi havası yanında sanatsal etkinliklerin son derece müthiş bir ortam sağlanmaktadır.

Haydarpaşa Garı çevresinde Bizans İmparatorluğu için önemli yapılar ve çevreler bulunmaktadır. Şehir çevresinde Haydarpaşa Garı en önemli dinlenme yerlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.  Hatta bölgede azizim mertebesine çıkanlar için özel olarak inşa edilmiş bir sarayın dahi bulunduğu bulunan bilgiler arasında yer almaktadır. Bölge ismini birkaç farklı rivayete göre almaktadır. Bu rivayetlerden eN akla yatkın olan ise 1533 yılında vekilliğe kadar yükseltilen Hadım Haydar Paşanın bahçesinden dolayı bu bölgenin Haydarpaşa ismi ile anılmasıdır. Tarih boyunca bölge pek çok yer gibi burası da yoğun bir yapılaşmaya maruz kalmamaktadır. 19. Yüzyıla gelinceye kadar bölge bağ ve bahçelerden oluşan bir çayırlık alan olmaktadır.  Osmanlı bu döneme kadar bölgeyi genelde dinlenme alanı at ve hayvanların beslenme yeri olarak kullanmıştır. Osmanlı döneminde saray atları her yıl bir gelenek olarak çayıra çıkarılmış. Bahar geldiğinde atlar süslenir ve padişah önünden geçirilerek çayırlara getirilirmiş. Bu arada çadırlarda eğlenceler de düzenlermiş. Bu etkinlikler içinde bölge başrolde yer almaktadır bunun yanı sıra bölge toplanma alanı olarak ve Anadolu seferlerinin yapılacağı zamanda da toplanma yeri olarak kullanılırmış.  Bölgenin bugünkü halini almasına etki eden ve eski durumunu kökten değiştiren olay ise İstanbul ile İzmit arası demir yolunun açılması olmuştur. Bu olaydan sonra burada 2. Abdülhamit tarafından bir gar inşa ettirilecektir.  2. Abdülhamit döneminde yapılan gar talebi karşılayamaz hale geldiğinde ise gar yerine bugünkü gar  binasının yapılması kararlaştırılmıştır.  Bu dönemde ve daha sonraki dönemlerde demir yolları tüm ülkelerin gücünü gösteren bir unsur olmaktadır. Bu bakımdan Osmanlı Devleti de demir yollarına gereken ehemmiyeti veren bir ülke olarak ülkenin pek çok köşesini demiryolu ile donatmıştır. Yapılan yeni demiryollarının en önemli başlangıç ya da bitiş noktası olarak da Haydarpaşa Garı olarak bulunmaktadır. Osmanlı dönemi bakımından bu gar dönemde oldukça etkili bir hal almakla birlikte imparatorluğun gücünü de yansıtmaktadır ve önemli bir rol oynamaktadır da.