Fas Şehirleri

calendar_today May 29, 2018 label Vizesiz ülkeler Afrika

Rengarenk Fas Şehirleri

Afrika kıtasında yer almasına rağmen Afrika Birliği’ne üye olmayan Fas kendine has kültürü, coğrafi farklılıkları ve yaşam biçimleri ile çok farklı ve çok renkli bir ülke. Akdeniz İklimi, Atlas Okyanusu, dağlar, Sahra Çölü, Afrika, İslam ve Avrupa… Her birisinden bir parça barındıran Fas şehirleri size çok kısa sürede çok farklı yaşam biçimleri gösterecek ve iklim değişiklikleri içerisinde koşturabilecek bir coğrafyaya sahip. Fas’ta özellikle turistik şehirlerin kendilerine ait renkleri var. Bu şehirler kendi renkleri ile ünlüler. Turizm nedeniyle değil de kendi doğalarında var olan bu baskın renkler turizmle beraber daha canlı ve daha dikkat çekici hale getirilmiş. Gezdikçe sizin de hoşunuza gidecektir. Fas’ta gezilecek yerler rehberinde Fas ülkesini uzun uzun anlattık. Fas nereye bağlı diye merak edenler linkten detayları görebilirler.

Kazablanka Fas

Fas’ın şehirleri arasında Kazablanka,Türkiye’den gittiğinizi düşünürsek mecburen uğrayacağınız bir şehir diyebiliriz. Fas Kazablanka, 2016 yılı nüfus sayımına göre 3.544.498 ile Fas’ın en kalabalık şehridir. Atlas Okyanusu’nda kıyısı bulunan şehrin en belirgin özelliği ise ticaret ve sanayi konusunda diğer şehirlerden daha gelişmiş olmasıdır. Fas’ın resmi olarak başkenti Rabat olsa da ticaret ve sanayi açısından başkenti de Kazablanka’dır.

Beyaz rengi ile ünlü olan Fas Kazablanka işin gerçeği turistik bir şehir değildir. Sanayi ve ticaret Kazablanka’yı diğer Fas şehirlerine göre daha gelişmiş bir hale getirdiği için Fas’a özgü mistik ve egzotik havayı burada yaşama şansınız da daralır. Yok olur, diyemeyiz çünkü yine daracık sokaklı yaşam alanları, renkli pazarları vardır fakat buralarda vakit harcamaya da pek gerek yok diyebiliriz. Çünkü, Marakeş, Fes gibi şehirlerde çok daha canlısını çok daha renklisini göreceksiniz. Tabi iş ya da başka sebeple sadece Kazablanka’da bulunacaksanız elbette buraları ziyaret etmelisiniz. Kazablanka gezilecek yerler yazımızdan tüm detayları görebilirsiniz.

15. yy.a kadar Anfa diye anılan şehir Portekizliler tarafından işgal edilince adı da Casa Branca (Beyaz Saray) olarak değiştirilmiş ve zamanla da Kazablanka halini almış. Afrika, İslam, Fransa gibi birçok kültürü birleştiren Fas’ın en büyük şehri Kazablanka diğer şehirler gibi eski ve yeni şehir olmak üzere ikiye ayrılıyor. Fas Marakeş gibi diğer şehirlerde sizlere hep eski şehri öneriyoruz ama Kazablanka’da daha önce de söylediğimiz gibi eski şehir biraz sönük kalıyor. Bu nedenle burada yeni şehri gezmenizi öneriyoruz. Bu şehirde tarihi yapılardan çok farklı bir ülkenin modern diyebileceğimiz yaşam biçimlerini görmeniz sizin için daha yararlı olabilir.

Yeni şehir Fransız Henri Prost tarafından tasarlanmış ve 20. yy. başlarında inşa edilmiş. Bu bölgenin merkezinde ise Birleşmiş Milletler ve Muhammet V. Meydanları yer almaktadır. Bu meydanlar konumları itibariyle şehrin en önemli resmi kurumlarının, mağazaların ve cafelerin toplanma noktası halini almış. Özellikle Birleşmiş Milletler Meydanı’nın çevresi Fas’ın en modern halidir diyebiliriz.

Korniş bölgesi denilen ve Kazablanka’nın Atlas Okyanusu kıyısında yer alan kordon ise şehrin en hareketli noktalarından birisidir. Restoran ve kafelerin yanı sıra plajlar da bu bölgede yer alır. Uçağınızı beklerken karnınızı doyurmak, bir şeyler içmek için en ideal mekan burasıdır. Eğer buraya kadar gelmişken bir deniz sefası yapayım derseniz biz size daha çok beach havuzlarını öneririz. Çünkü malumunuz Atlas Okyanusu’nda denize girmek istiyorsunuz. Dalgalar ve rüzgar tahmin edebileceğinizden daha sert ve daha kuvvetli olabilir.

Fas’ın en büyük yapısı olma özelliğini taşıyan ve Kazablanka’nın sembolü haline gelen II. Hasan Camisi dünyanın da en büyük üçüncü camisidir. 7 yıllık bir çalışma sonucunda 1993 yılında tamamlanan caminin minaresi 210 m. yüksekliğindedir ve dünyanın en uzun minaresidir. 1000 kişilik kapasitesi olan cami Fas Mimarisi’nin en ihtişamlı eseridir.

Gitmek isterseniz surlarla kaplı eski şehir bölgesini, kaleyi ve surların etrafındaki pazarları görebilirsiniz. Bu civarda ve şehir genelinde Fas mutfağının enfes yemeklerini de deneyebilirsiniz.

Fas’ın en ünlü yemekleri; kuskus, pastilla, tajin ve harirayı tadabilirsiniz. Fas’ın yemekleri kadar ünlü olan diğer yanı ise baharatlarıdır ve bu yemeklerde bu baharatları tatma şansını elde edebilirsiniz.

Fas Marakeş

Fas’ın eski başkenti ve en egzotik şehri Marakeş, Kazablanka’nın yaklaşık olarak 250 km. güneyinde yer alıyor. Fas’ı, tarihini ve kültürünü en iyi anlatan bu şehri mutlaka görmelisiniz. Berberi dilinde “Tanrılar Ülkesi” anlamına gelen Marakeş, keşmekeşin, karmaşanın üst seviyelere ulaştığı bir alan. Burası da eski ve yeni şehir olmak üzere ikiye ayrılıyor ve biz size kesinlikle eski şehirde vakit geçirmenizi öneriyoruz. Marakeş gezilecek yerler yazımızda tüm detaylara bakmanızı tavsiye ediyoruz. Fas’ın en güzel şehirleri arasında yer alan Marakeş’i ziyaret edin deriz.

UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Cema El Fna Meydanı bambaşka bir dünya. Gündüzleri genelde sakin ve boş sayılabilir ama hava karardıktan sonra tam bir nümayiş tam bir panayır halini alıyor. Maharetlerini göstererek para kazanmaya çalışan bambaşka insanlarla doluyor meydan. Yılan oynatanlar, meddahlar, falcılar, kınacılar ve seyyar lokantalar… Fas’ta kesinlikle Marakeş, Marakeş’te de kesinlikle Cema El Fna Meydanı diyoruz. Davul sesleri, baharat kokuları, yemek dumanları sizi filmlere götürecek ve bayılacaksınız. Kalabalıktan sıkılırsanız ya da yorulursanız hemen meydanın yanında dizilmiş cafeleri de tercih edebilirsiniz. Fas turistik yerler arayışında olanlar Marakeş’i mutlaka ama mutlaka görülmeli.

Kızıl ile ünlü olan Fas Marakeş’te çarşılara Souk deniyor. Bu çarşıları da kesinlikle görmelisiniz, bu sokaklarda kaybolmalısınız. Kaybolmaktan korkmayın büyük ihtimal meydanın herhangi bir köşesine illa ki ulaşıyorsunuz. Kazablanka’da gezmeyin dedik ya… Burada da bu sokaklardan çıkmayın diyoruz. Derisi ile ünlü Fas’ın rengarenk deri dükkanlarına, halı ve ayakkabı çarşılarına hayran kalacaksınız. İlla ki alışveriş yapmanıza gerek yok ama biraz paranız varsa da kendinizi buradan bir şeyler almak zorunda hissedeceksiniz.

Fas Marakeş’te kesinlikle gitmeniz gereken üçüncü yer ise Majorelle Bahçeleri. Dünyanın dört bir yanından getirilmiş ve 40 yıllık bir emek sonucunda son hali verilmiş bu bahçede kaktüsler, palmiyeler ve daha niceleri yer alıyor. Fransız asıllı Jacquas Majorelle’in eviymiş burası. Hastalanınca Marakeş’e yerleşmiş bu ressam ve bu bahçeleri oluşturmuş. Tropik çiçeklerin de yer aldığı bahçeye girdiğinizde kendinizi cennete zannedebilirsiniz.

Kızıl Şehir Marakeş’te bir islam üniversitesi olan Bin Yusuf Medresesi’ni, Kutubiye Camisi’ni, Menara Bahçesi’ni, eski şehre giriş kapılarından en ihtişamlısı olan Bab Agnaou’yu, Saadi Mezarları’nı, Badi Sarayı’nı ve daha birçok tarihi ve kültürel yapıyı da ziyaret edebilirsiniz.

Fas Marakeş’e gelmişken hele de hava sıcaksa Cema el Fna Meydanı’ndaki taze meyve sularından mecburen içeceğinizi tahmin ediyoruz. Ayrıca burada çok güzel restoranlar ve yemekler de var. Bunları da denemelisiniz. Şehirdeki ve kalabalık alanlardaki baharat kokusu sizi rahatsız edebilir. Ancak, bu kokuya aldanmayın. Alışık olmadığınız için ağır ya da farklı gelecek bu kokulara neden olan baharatlarla hazırlanmış yemeklerin tadı bir başka oluyor.

Tajin ve kuskus’un tadına baktıktan sonra her fırsatta tekrar deneyeceksiniz. Bu lezzet sizi kendisine çekerken hijyen konusunda dikkatli olmanız daha sağlıklı olacaktır. Seyyar satıcılardan bir şeyler yemeyi başarın. Ya da tercihe göre temiz ve lezzetli restoranları araştırın ve 3 günlük bir sürenin yeterli olacağı Marakeş’te yemeklerinizi buralarda yemeye çalışın. Et yemeklerini tavsiye ediyoruz.

Fes

Fas’ın üçüncü büyük kenti olan Fes turizm açısındansa ya da Fas atmosferi bakımından Marakeş’ten sonra ikinci önemli şehri. 1 milyona yakın nüfusu bulunan şehir de eski ve yeni diye ikiye ayrılıyor. Eski şehir UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Medina bölgesi Fas’ın o meşhur sokakları ve ufacık dükkanlarından ibaret. 13000 civarında dükkanın bulunduğu eski şehrin sokaklarının toplam uzunluğu 90 km. Bu şehrin diğer önemli bir özelliği ise dünyanın en büyük trafiğe kapalı alanına sahip olması.

24 saatlik bir sürenin yeterli olacağı Fes’te sokaklarda rahatlıkla kaybolabilirsiniz. Bu nedenle de rehberler eşliğinde şehir içi turları düzenleniyor. Bir gün kalacaksanız bu turları kullanmanız şehrin en önemli yerlerini görmeniz açısından faydalı olacaktır. Bir günden fazla kalacaksanız kaybolmaktan korkmayın ve kendiniz şehri dolaşın deriz.

Fas’ta meşhur olan endüstrilerin başında belki de dericilik geliyor. Hani şu meşhur tabakhane fotoğrafı vardır ya, kesin görmüşsünüzdür, işte o tabakhane burada yer alıyor: Chouara Tabakhanesi. 3 tane tabakhane bulunsa da en meşhuru ve belki binlerce yıldır çalışanı da Chouara. Dar sokaklarda gezerek burayı bulmaya çalışabilirsiniz. Bazı yerlerde katırlar nedeniyle geçmekte zorlanacaksınız ama Fes’e gelmişken burayı görmeden gitmek olmaz. Tabakhanede çalışanlar sizden para isteyebilirler ama siz pek yüz vermeyin.

Fes’e gelmişken daracık sokaklarda dolaşacaksınız ve tabakhaneyi de bulduysanız geriye diğer tarihi eserler kalıyor. Dediğimiz gibi rehber eşliğinde giderseniz bunlara da uğrayacaksınız ama kendiniz kaybolmayı tercih ederseniz karşınıza çıktığında şaşırmayın. Birer tarihi medrese olan Medersa Bou, ve Medersa El Attarine, eski bir Yahudi mahallesi olan Mellah, Medina bölgesi giriş kapılarının en ihtişamlıları Bab Chorfa ve Bab Boujiloud, tarihi silahları barındıran bir müzeye ev sahipliği yapan Borj Nord Kalesi görebilecekleriniz arasında yer alıyor.

Fas Hakkında Yazdığım Diğer Yazılar

Sahra Çölü Nerede

Şafşavan Gezilecek Yerler

Fas’ta Gezilecek Yerler

Marakeş’te Gezilecek Yerler

Kazablanka Gezilecek Yerler

Fas’ta Yapılacaklar

Fas Nerede Haritası

Fas'ın Başkenti Rabat

Fransız sömürgesinden kurtulup bağımsızlığını ilan eden Fas’ın 1956’dan bu yana başkentidir Rabat. Fas’ın başkenti olması nedeniyle de daha çok bürokratik bir yapıya sahiptir ve turistik bir şehir olduğu söylenemez.

Fas Rabat’a giderseniz sömürgecilik döneminden kalan mimari eserlerini, tarihi eserlerini, trafiğe kapalı caddelerini gezerken 1,2 milyon nüfuslu kentte tek turistin siz olduğunu düşünebilirsiniz.

Atlantik Okyanusu’na dökülen Bou Regreg Nehri’nin etrafında ve Atlas Okyanusu’nun kıyısında bulunan başkentte tekstil, gıda ve inşaat sektörleri gelişmiştir.

Fas’ın o egzotik ve mistik havasıyla çok da barışık olmayan Rabat’ta Roma ve Fenike dönemlerine ait eserler yer alır. Rabat da Fas’ın şehirlerine uygun olarak eski ve yeni diye ikiye ayrılıyor. Rabat’ın iyi tarafı ise iyi bir şehir içi ulaşım ağına sahip. Oteller yeni şehir bölgesinde ve konforlu. Fas başkenti Rabat hakkındaki yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Böyle olumsuz konuştuğumuza bakmayın. Biz eğer bir plan yapmaya çalışıyorsanız size en iyi rotaları belirlemeniz için kendi görüşlerimizi aktarıyoruz. Eğer Rabat’a gitmek zorundaysanız ya da gidecek vaktiniz varsa enseyi karartmanıza gerek yok. Uzun yıllar ünlü bir korsan kenti olarak anılmış kentin tarihi dediğimiz gibi çok eskilere uzanıyor ve o günlerden kalan birçok eser şehir içinde halen gezilebiliyor. Hatta şehir UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kazablanka’da belli bir süre kalacaksanız 1 saat uzaklıktaki Rabat’a otobüsle rahatlıkla gelebilir ve şehri günübirlik gezebilirsiniz.

Tarihi ve kültürel gezilerden sıkılıp biraz da tatil yapmak ve eğlenmek istiyorsanız o zaman yine Rabat’a gelebilirsiniz. Sahil şeridinde denize girebileceğiniz gibi Fas’ın gece hayatının merkezi olan Rabat’ta eğlencelere de katılabilirsiniz. Burada da önemli notlar düşmemiz gerekir. Rabat da okyanusa kıyısı olduğundan denizinin eğlencesi konusunda dikkatli olmanız gerekir. Gece hayatı ise lüks oteller dışında pek de beklentilerinizi karşılamayabilir.

Muvahhideler döneminden kalan, atla tepesine çıkılabilecek genişlikte inşa edilen ve 44 m. yüksekliğe sahip Hassan Kulesi şehirde gezmeniz gereken ilk nokta. Platform de Serraphore’da olağanüstü bir manzarası bulunan Kasbah des Oudaias da ilginizi çekecektir. Şehrin hemen karşısında yer alan ve Fenikeliler tarafından kurulmuş olan açık hava müzesi Sale’e de uğramalısınız.

Ayrıca; mimari güzelliği ile dikkatinizi çekecek Muhammed V Mozolesi, çok değerli eserler barındıran Rabat Arkeoloji Müzesi, Eylül aylarında Jass au Cellah isimli Jazz festivaline ev sahipliği yapan ve Fenikeliler tarafından kurulan Chellah, Fransız hakimiyeti sırasında kurulmuş Andalusian Bahçeleri ve VI. Muhammed Modern ve Çağdaş Sanatlar Müzesi görmek isteyeceğiniz yerler arasında olabilir.

Çılgın Gezgin Sosyal Medya Hesapları

İnstagram : Cilgingezgin_

Facebook : Çılgın Gezgin

Meknes Fas

Başkent Rabat’a 130, Fes’e ise 60 km. uzaklıkta yer alan şehrin turistik bir alan olduğu söylenemez. Yine de kimi turlar Fas gezisine bu şehri de dahil ediyorlar. Meknes’e gelecekseniz birincisi gerçekten Fas’ta çok fazla vaktiniz olması gerekir ikincisi de Fas halkının gerçekten nasıl yaşadığını merak ediyor olabilirsiniz.

Marakeş ve Fes gibi şehirler aynı zamanda turistik şehirler de olduğu için yaşam alanları bu amaçlar doğrultusunda dizayn edilmiş, insanlar da buna göre hareket eder hale gelmiş. Bu şehirlerde dolaşırken insanların gerçekten bu şekilde yaşadıklarına inanmak istememiş olabilirsiniz. Mekres işte bu saydığınız etkilerden uzak bir şehir.

Eski ve yeni şehir olmak üzere Meknes de ikiye ayrılmış durumda ve Medina sizin ilginizi çekecektir. Buraya kadar gelmişken çarşı, pazarın bulunduğu eski şehri gezmelisiniz. Şehrin görülmesi gereken en önemli noktası ise Mansur Kapısı. İşlemeleri ile dikkat çeken kapının hemen karşısında El Hadim Meydanı yer alıyor. Cema El Fna Meydanı’nın bir kopyası sayılabilir ama burası daha çok gündüzleri aktif oluyor.

Şafşavan (Chefchaouen) Fas Mavi Şehir

Fas hakkında 3 farklı şey bilen insanlara sorsanız size Afrika, Cebelitarık ve Mavi diyeceklerdir. Fas’ın en bilindik simgesi haline gelmiş mavi kapılar var ya. O kapılar işte Şafşavan’daki evlere ait. Şehir olduğu gibi mavi. Sokaklar, merdivenler, duvarlar, kapılar… Zaten dar olan sokaklarda dolaşırken bir de mavinin içine girdiğinizde kendinizi bir akvaryumda zannetmeye başlıyorsunuz.

Rif Dağları’nın kenarında yer alan Şafşavan da Fas’ın turizm açısından önemli şehirlerinden bir tanesi. Her ne kadar turizm geçmişi çok olmasa da geç fark edilmiş olması Şafşavan’ın suçu değil. Bir göçmen kenti olan bu şehir en çok huzuruyla dikkat çekiyor. Bunu sizden önce fark edip buraya yerleşmiş hippilerle karşılaşma olasılığınız da yüksek.

Fas’ın kuzeybatısında yer alan şehrin eski bölgesi olan Medina kaybolabilmeniz için sizi bekliyor. Hiç vakit kaybetmeyin. Bir günde bu şehri rahatlıkla gezebilirsiniz. Fes’e yakın olduğu için günübirlik olarak dahi gelebilirsiniz. Mutlaka gelmelisiniz ama olması gerekenden fazla kaldığınızda da sıkılmaya başlayabilirsiniz o yüzden kıvamında bırakmak gerek. Dediğimiz gibi sabah erken çıkmak koşuluyla günübirlik de gelebilirsiniz gece konaklamalı olarak da.. Fas mavi şehir gezi rehberi yazımızda her şeyi en ince ayrıntısına kadar ele aldık.

Tanca (Tangier) Fas

Kazablanka’dan sonra Fas’ın sanayi ve ticaret açısından ikinci büyük şehri olan Tanca, Cebelitarık Boğazı’nın güneyinde yer alıyor. Bu coğrafi konum da doğal olarak şehrin ticaret ve yaz turizmi açısından gelişmesine neden oluyor. Özellikle boğazdan geçerek Atlas Okyanusu’na açılacak veya okyanustan Akdeniz’e giriş yapacak gemilerin uğrak noktaları arasında yer alan şehrin İspanya’ya uzaklığı ise 14 km.

700 bin nüfusu bulunan Tanca’nın birçok rotanın uğrak noktasında olması nedeniyle etnik çeşitliliği oldukça fazladır ve buna bağlı olarak da şehirde konuşulan dillerin sayısı da artmıştır. Derce, Arapça, Fransızca, İspanyolca, İngilizce…

Fas geziniz sırasında size şehirlerin hep eski bölgelerini tavsiye ettik. Ama burada da Kazablanka’da olduğu gibi yeni bölgeyi öneriyoruz. Sebebi ise eski bölgede tabi ki bir yaşanmışlık var ama eğer diğer Fas şehirlerini gezme imkanı bulduysanız ya da bulacaksanız buralarda vakit kaybetmenizin anlamı olmayacaktır.

Suvayr (Essaouira) Fas

Fenikelilere, 7. yy.a kadar uzanan geçmişiyle 1750 civarlarında Atlas Okyanusu kıyısında ilk başlarda bir üs olarak kurulan balıkçı kasabası bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Essouira ya da okunuşuyla Suvayr da turistik bir belde ve Fas’ın diğer turistik şehirlerinden ayrılan en büyük özelliği ise deniz kenarında yer alması. Kazablanka ve Rabat hatta Tanca da deniz kenarında yer alıyor fakat onlar Fas’ın havasını ve atmosferini yansıtabilecek nitelikte turistik şehirler değil. Lafın kısası saydığımız 3 kente gitmenize gerek yok diyebiliriz ama Suvayr’a davet ediyoruz.

Popüler kültürü pek sevmesek de şu an için şehrin en dikkat çeken yanı, Game Of Thrones dizisinin bir kısmına ev sahipliği yapıyor olması. Diziyi izliyorsanız şehirde de dolaşırken tanıdık yerlerle karşılaşma olasılığınız çok yüksek. Fas’ta gezilecek şehirler cidden her yönüyle Ef-sa-ne!

Fas’ın geleneksel yemeklerine Fas şehirlerinin hemen hepsinde rastlayabiliyorsunuz ama Suvayr’da farklı bir şeyler yemelisiniz, mesela balık. Biraz değil de sağlam bir pazarlık sonrasında alacağınız taze balıkları bir restoranda rahatlıkla hazırlatabilirsiniz.

Suvayr’ın en büyük özelliklerinden birisi de dünya üzerinde sörfe en elverişli 10 yerin arasında yer alması. Atlas Okyanusu’nun muhteşem dalgaları ve rüzgarı eşliğinde sörf öğrenmeyi deneyebilir ya da zaten biliyorsanız farklı bir mekanda yeteneklerinizi sergilemeye çalışabilirsiniz.

Şehirle alakalı olarak sizi rahatsız edebilecek en büyük konu ise adım başı uyuşturucu satıcıları ile denk gelebilmeniz. Çok ısrarcı davranamıyorlar ama yine de bir taciz etme durumu söz konusu olabiliyor. Siz yüz vermezseniz de başınıza bela olmadan uzaklaşıyorlar.

Agadir Fas

Atlas Dağları’nın eteklerine kurulmuş olan Agadir aynı zamanda Atlantik Okyanusu’nun da kıyısında yer alır. Yaz turizmi açısından tercih edilen şehir aynı zamanda ticari açıdan da iç kesimdeki Fas şehirlerine göre oldukça gelişmiştir.

Dediğimiz gibi bu şehir yaz turizmi açısından tercih edilebilir. Fas gezisine katılanların genel olarak Fas’ın egzotizmine meraklı olduklarını düşündüğümüzde buraya tatile gelebileceklerine çok ihtimal veremiyoruz.

Marakeş’e 340 km. mesafede bulunan Agadir’e gelmek isterseniz tabi ki tercih sizin. Burada gerçekten güzel bir tatil de yapabilirsiniz. Tatil beldesi olması dolayısıyla Fas’ın en Avrupalı şehri diyebiliriz. Kadınların kıyafetleri dahi değişiyor. Şehir gerçekten temiz, bakımlı ve ferah. Modern mimari ile inşa edilmiş binaların iç dekorasyonları ile Fas’tan daha çok Avrupa’yı andıran Agadir’in cafe ve restoranları hoşunuza gidecektir.

“Beyaz renkli şehir” anlamına gelen Agadir Fas, tatilciler için yat gezileri, deve ve at gezintilerinin yanı sıra Atlas Okyanusu’nda dalış ve av imkanlarına sahip. Atlas Okyanusu’nun sert ve büyük dalgaları elbette sörf yapmak isteyenler için de gerekli ortamı hazırlıyor. Ayrıca Immerser bölgesinde yer alan şelale de görülmeye değer.

Muhammediye Fas

Kazablanka’nın 26 km. kuzeyinde yer alan Muhammediye tam olarak bir tatil beldesi. Kazablankalıların yazlıklarının bulunduğu yer diyebiliriz. Burada denize girmek ve yaz tatili yapmak dışında sizi cezbedecek pek bir imkan ne yazık ki yok. Tarihi yapılarına da rastlayamadık malesef. Fas Agadir gibi Avrupai tarzda bir yer de değil. Standart, klasik bir Fas beldesi diyebiliriz.

Merzouga Fas

Merzouga, Marakeş’ten 560 km uzaklıkta ve Cezayir sınırında yer alan bir köy. Evet bildiğiniz köy. Ama bu köyde büyük ovalar, sapsarı tarlalar yok. Sapsarı olan bir şey var o da kumlardan müteşekkil göz alabildiğine uzanan çöl.

Fas gezisinin belki de en heyecanlı en farklı deneyiminin yaşanacağı, Sahra Çölü turunun başlangıç noktasında yer alan Merzouga’nın kendisinde fotoğraf çekmek dışında yapacak pek bir şey bulamayacaksınız. Fotoğraf çekmeyi de seviyorsanız eğer harika bir atmosfer bu köyde sizi bekliyor. Sabah ve akşamları güneş ışıkları sayesinde kolay kolay başka hiçbir yerde bulamayacağınız muhteşem manzara fotoğrafları çekebilirsiniz. Sahra Çölü nerede yazımızdan tüm ayrıntıları ve tavsiyeleri görebilirsiniz.

Merzouga’nın önemi ise çöl turlarına katılmak için normal araçlarla ulaşabileceğiniz son nokta olması. Buradan sonra ya 4x4 araçları ya da develeri tercih etmek zorunda kalıyorsunuz. Marakeş’e oldukça uzak olduğu için çöle giriş yapmadan önce bu köyde yer alan ve oberj adı verilen otellerde dinlenebilirsiniz.

Bölgede yaklaşık 35-40 tane çöl oteli bulunuyor. Otel derken çadırı kastediyoruz. Çölün farklı noktalarına yerleşmiş bu çadırlar sizin çöl turları esnasında konaklamanızı ve dinlenmenizi sağlıyor. Bu çadırların ziyaretçiler açısından en büyük sorunu tuvalet. Çadırın içerisine tuvalet yer almıyor işin gerçeği dışında da yer almıyor. Çöl size bu konuda hizmet veriyor.

Bu çadır otellerde yemek ve eğlence konusunda sorun yok. Tajin ve salata ikram ediyorlar. Yemeği hazırlayanlar yemekten sonra ziyaretçileri eğlendirebilmek için müzik faslına geçiyorlar. Hem çalıyorlar hem de söylüyorlar. Müzikten sonra ise çölün sessizliği ve yıldızların parlaklığı ile baş başa kalıyorsunuz. Ben rahatıma düşkünüm diyorsanız hiç bu çadırlarda kalmadan saatlik deve turlarının ardından Merzouga’ya dönüp oberjlerde uyuyabilirsiniz.

Oberjler de çölün ortasında yer alıyor ama normal odaları, tuvaletleri ve banyoları var. Hatta belki inanamayacaksınız ama yüzme havuzu olanlar dahi var. Burada kahvaltı edebilir ve lüks bir çöl keyfi yaşayabilirsiniz.

İlla ki Merzouga’ya uğrayacağınız çöl turları da bütçenize ve zamanınıza göre farklılık gösteriyor. Kimileri saatlik olurken kimileri de haftalık olabiliyor. Lüks otellerde konaklama seçeneklerinin yanı sıra araç ya da deve kullanımını belirleyebiliyorsunuz. Seçtiğiniz tura göre Marakeş’ten başlayarak yol üstündeki farklı köyleri ve görülesi yerleri gezdikten sonra çöle gelebiliyorsunuz.

Günübirlik turları acelesi olanlar dışında tavsiye etmiyoruz. Hem yoruluyorsunuz hem her şey çok hızlı gelişiyor hem de çölün tadını alamıyorsunuz. Bizce en ideali 2 gece 3 günlük turlar. Bu turlar sayesinde Atlas Dağları’nı da görmüş oluyorsunuz. Gecelerden birisini Ait Ben Haddou ve Quarzazate’yi gördükten sonra Dades Vadisi’nde geçiriyorsunuz. 2. gün Merzouga’ya ulaşıyor ve develere geçtikten sonra çöle kendinizi teslim ediyorsunuz. Çöl kısmını biraz önce anlattık. Sabah kalkınca da biraz daha çölde ilerleyerek dönüşe geçiyorsunuz. Akşama doğru da Marakeş’e ulaşıyorsunuz.

Daha uzun turların farklı seçenekleri de mevcut ama bundan fazlası hem çok zaman alıyor hem de biraz sıkıcı olabiliyor. Turlarla ilgili söyleyeceğimiz en önemli şey ise kendinizi sıkmanıza gerek yok. Adım başı tur acentaları var. Siz internet üzerinden tur satın alırsanız pazarlık etme şansınız kalmayacaktır. Ama Marakeş’te acentalar üzerinden almayı denerseniz, hem konakladığınız yerden soruşturabilir hem de pazarlık etme şansı yakalayabilirsiniz.

Çöl turlarına katılıyorsanız mevsim önemli olsa da rahat ve uzun bir pantolon ya da şalvar bulundurmalısınız. Şort ile gittiğinizde deve üzerinde rahatsız olabilirsiniz. Tozdan ve kumdan korunabilmek için şal, güneş gözlüğü ve gece hava tahmininizden daha fazla soğuyacağı için hırka ya da sweatshirt bulundurmalısınız.

Fas Sahra Çölü gezisi için en ideal zaman kış ayları. Hem aşırı sıcağa hem de aşırı soğuğa maruz kalmadan ılıman bir havada çölün tadını çıkartabilirsiniz. Ocak ile Mayıs arasında çölde sıklıkla kum fırtınaları oluşuyor ama Haziran ile Eylül arasında ise sıcaklar dayanılmaz bir hal alıyor. Bütçeyi de bu hesaba katarsak Ekim ile Aralık ayları arasında bu turlara katılmanız en uygun zaman olacaktır. Bu yazımızda sizlere Fas şehirleri hakkında detayları elimizden geldiğince anlatmaya çalıştık. Fas uçak biletini çok ucuza almıştım. Sizler de benim gibi Fas’ta gezilecek şehirler merakı ile yanıp tutuşuyorsanız Fas gezi rehberimi muhakkak okuyun derim. Fas başkenti neresidir ? Fas turistik yerler nerelerdir sorularının cevaplarını Fas’ta gezilecek yerler yazımdan daha detaylı okuyabilirsiniz. Özellikle Fas şehirleri arasında Fas mavi şehir yolculuğuna çıkanlar fikirlerini bizlerle paylaşabilirler.